Martin Luther King şöyle demişti: "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim yaptığı, Beethoven'in beste yaptığı veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar guzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup, 'Burada işini çok iyi yapan biri, dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş, desin."
Sayfa 97
Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse Michelangelo'nun resim yaptığı, Beethoven'ın beste yaptığı veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün.O kadar güzel süpürün ki gökteki ve yerdeki herkes durup "Burada dünyan8n en iyi cöpcüsü yaşıyormuş" desin.
Sayfa 43Kitabı okudu
"Ich liebe dich, sagte ich..Du bist das Beste, was mir je passiert ist. Ich würde keine Sekunde mit dir wieder hergeben wollen. Nicht eine einzige."
Sayfa 414Kitabı okudu
Saat beşte ilk defa gelmiş gibiydim dünyaya
Kadın hatıralarıylşa ağlıyordu
Yeni bir dünyada sarhoş uçuyordu
Kuş Üsküdar’da
Seni güller arasında bensiz görenler olmuş
/
Duydum ki güzel gözlerini çok seven olmuş
Beste: Şükrü Tunar / Güfte: Anonim
Makam: Uşşâk
Mine Geçili yorumluyor: youtu.be/fBfgWHkNAco?si=...
🎼
Kumru'nun yürüdüğü yolun birkaç kilometre uzağında bir balık restoranındaki uzun masalardan birinde can sıkıcı bir sessizlik vardı. Uraz, Eren, Bulut, Araz ve Beste siparişlerinin gelmesini beklerken Kumru'suz pek de keyifli değillerdi.
"Oğlum bak, kızdıracak bir şey mi yaptın kıza?" dedi Araz endişeyle, "Kumru böyle yapmazdı, bizi sever o."
Uraz düşünceli gözlerle masaya bakmayı sürdürdü.
"Bir şey yapmadım." dedi
O sırada Nisan elindeki telefonu masanı altına doğru sokuşturmuş, Kumru'ya mesaj yazıyordu.
"Kumruş'um bir şey mi oldu? Uraz'ın da morali bozuk. Bir sorun mu var?"
Martin luther King'in güzel ifadesiyle: "Eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse, Michelangelo'nun resim, Beethoven'ın beste veya Shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. O kadar güzel süpürün ki, herkes durup, 'Burada işini çok iyi yapan bir çöpçü yaşıyor ' desinler."
Sayfa 141
Hayat kimsenin etrafında dönmez, herkesle beraber yürür.
Sayfa 160Kitabı okudu
Fikirlerimiz, onları taşıyacak kudrette olduğumuz nispette bizimdirler.
Sayfa 85 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Halbuki kitaplar, sevginin birleştirici bir şey olduğunu yazıyorlardı. Evet, kitaplar ne derse desin, dünya ikiye ayrılıyordu: Bir yanda annesi, kardeşi ve ona benzeyenler, bir yanda da, bilerek veya bilmeyerek onların ıstırabına sebep olanlar vardı.
Sayfa 84 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Sevginin, merhametin eşiğini atlayanlar, ıstırabın gömleğini de kendiliğinden giyinirler. Acımak, söylendiği kadar kolay bir şey değildi. İnsanın her tattığı şey, içinde bir bıçak gibi çalışıyordu
Sayfa 83 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Anası ona, kendisini bırakıp giden adamın çocuğu gözüyle bir ihanetin canlı hatırası gibi bakmıştı.
Sayfa 81 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Sabri Hoca, bütün ömrünce kimseyi sevmemiş insanlardandı. İnsanlardan aldıklarını olduğu gibi geri vermişti. Çocukluğu onun içinde şefkat ağacının yer etmesine imkân vermemişti.
Sayfa 81 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor