Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneşli, mavi ellere yelken açar Beyaz kanatlı, altın yüklü gemiler. Ve uçup giden hülyamızda ağaçlar.. Çeşmelerinde âbıhayat akan yer. Beyaz kuşlarla ve günlerce yolculuk, Sihirli Hind'e doğru açılan dibâ; En sonunda, bereket akıtan oluk; Olgun yemişleri yere değen Tubâ.
"Bilmek felâket getirir. İnsanı cezbeden belirsizliktir. Sis bulutu çökünce her şey daha bir güzelleşir." "İnsan siste yönünü de şaşırtabilir." "Tüm yollar eninde sonunda aynı yere varır sevgili Gladys." "Neresiymiş orası?" "Hayal kırıklığı." "Hayatı hayal kırıklığıyla tanıdım ben." "Hayat sana altın tepside, taçlarla sunuldu." "Çilek yapraklarından bıktım usandım." "Sana yakışıyor." "Yalnızca topluluk içindeyken." "Kaybedersen özlersin," dedi Lord Henry. "Tek bir yaprağından bile vazgeçmem." "Monmouth duymasın." "Yaşlılıkta duyma yetisi ağırlaşıyor." "Hiç kıskanmadı mı seni?" "Keşke kıskanmış olsaydı." Lord Henry bir şey arıyormuş gibi etrafına bakındı. "Ne arıyorsun?" diye sordu düşes. "Kılıcının ucunu," diye cevap verdi. "Düşürmüşsün." Düşes güldü. "Maskem hâlâ yerinde." "Masken gözlerinin güzelliğine güzellik katıyor," dedi Lord Henry. Düşes yine güldü. Dişleri kıpkırmızı bir meyvenin içindeki beyaz tanecikler gibi görünüyordu.
Sayfa 236 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
413 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Asra Bedel Gün
Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir... gider gelirdi... Sadece adıyla dahi vaatlerde bulunan bu kitabı okumadan önce Aytmatov'dan Beyaz Gemi'yi okumuştum. Bende iki eser benzer hisler uyandırdı. Bozkıra duyulan güven, yüzleri güneşten kavrulmuş, elleri çalışmaktan damar damar olmuş Anadolu insanına saygı, hürmet.
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202145,6bin okunma
Metal paranın mucidi eski Yunanlar değil Lidyalılardı. Lidya Kralı Gyges’in (İÖ 680-644) hükümdarlığı döneminde icat edilmişti. Lidya’da darb edilen ilk metal paraların hammaddesi ise elektron, yani altın ve gümüş karşımı olan beyaz altındı.
Sayfa 230Kitabı okudu
Kurtuluş Savaşı yılları
Ah, beyaz ve güzel memleketim! Bu meydanda birçok imparatorlar ve imparatoriçeler en mutantan alaylar, yarışlar, resmigeçitlerle geçtiler. Fakat bu beyaz ve ezeli meydanı bütün bir milletin gözyaşıyla hiçbir mutantan alay, hiçbir Bizans ve Osmanlı ihtişamı takdis etmedi. Yeni Türkiye'yi doğuran esrarlı ve ilahi ruh mu bu merasimi bu millete öğretti? Yoksa İzmir'in zümrüt yamaçları, altın meyveleri, bal akan bağları üzerinden geçen kan ve ıstırap kasırgası mı burada tekerrür ediyor?
Sayfa 42 - Can yayınları
Eldorado, beyaz adamın düşlerindeki "Altın Ülke"nin adıdır!
Çınar Yayınları
Reklam
MONA ROSA I Aşk ve Çileler Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister. Ah senin yüzünden kana batacak. Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Mona Roza - Sezai Karakoç
MONA ROZA Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadi kirik kus merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller
"Okul bizim en büyük servetimiz. Bizde ne sizin Ural madenleriniz var, ne Sibirya altın madenleriniz. Doğamız bize nimetler sunmadı. Bizim kendi enerjimizle ayakta durmamız gerekiyor. Kendi yurttaşlarımızdan ellerinden gelen her şeyi istiyoruz."
Sayfa 53
iki yüzlü Avrupa'da toplumsal sözleşme
Mills'in amacı, bir yer değiştirme veya ''fikir göçü''nün avantajlarından yararlanmaktır: ''Irk sözleşmesi'', üçüncü dünya siyasi düşüncesi ile ana-akım ahlak ve siyaset felsefesi kuramlarını bağlantılandırmanın yollarından biridir. Bu çakışma, Avrupa tarihinin ironisine işaret eder: Toplumsal düzenin insanların irade ve rızasıyla kurulduğunu savunan sözleşme kuramının ''altın çağı'', kapitalizm ve köleciliğin yükselişiyle çakışır; sömürgelerdeki kıyım Aydınlanma'nın karanlık yüzüdür; ''ideal'', adil ve ahlaki sanılan bir geleneğin ardında, zulüm, sömürü ve önyargı bulunur. Örneğin Kant, yeteneğin beyaz ırka vergi olduğunu savunur.
Sayfa 148 - İletişim
Reklam
Matbaa sonrası
İstatistikle uğraşan biri, Gutenberg’den beri matbaadan çıkmış olan kitaplar üst üste konsa yığının dünyayla ayın arasını dolduracağını hesaplamış. Ama bizim söz etmek istediğimiz bu tür bir büyüklük değ il. Yine de, matbaanın günümüze kadarki ürünlerinin bütünü hakkında zihnimizde tam bir imge oluşturmak istersek bu bütün, bize temeli bütün dünya
Sayfa 252Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.