Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.17
Suda Bıçak İzleri
Okunması gerektiğini düşünüyorum.Çünkü susuzluğun nasıl derecelerde olacağının kanıtı bir roman su ile ilgili makaleler sıkıcı olabilir ama su sıkıntısını bir hikaye üzerinde durum daha net kavranabilir. 
Suda Bıçak İzleri
160 syf.
10/10 puan verdi
Dost kimdi kardeş kimdi yâr kimdi
Tüm unutsam dedim unutsam
Onları unutmam ölümdü
Bir sıcak rüzgâr geldi sallandı
Dalların acı yeşili sallandı
Oturup ağlasam dedim ağlasam
Yeşile ala karşı elâleme karşı
"İki kişi arasında kalıyorsanız ikinciyi seçin . Çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz ikincisi olmazdı."
"Sevmek kolaydı. Zor olan kaybetmekti."
"Kasatura çift taraflı bir hançerdi. Yüreğini bir kez çizmeye görsün. Sen istersen yaran kana bulanır kangren olur, dilersen o yara kapanır aşk vuku bulur. Kapanmayan yara sahibindendir."
"Sevgi en büyük devadır kalbe.'
"Hayatı affetmeye çalışıyorum. Yaşadıklarımın ağırlığı altında ezilmişken nasıl ayağa kalkılır, yaşanmamış sayılır...
Çıkış arıyorum...
Öyle büyük bir yorgunluk hemencecik yok sayılmıyor. Her akşam bu kırgınlıkla yatıp aynı boşlukta uyanmayı ben de istemiyorum.
Göstermediğim yaralarım, dillendirmediğim acılarım zamanla geçecek gibi değil seni anlamadığımı sanma asıl sen beni anla.
Ben için için yanarken seni de bu ateşi atamam..."
Mert,Nesli, Nes , Oğuz,Musa , Hacer
Yine yüzünün güzelliği kabine, kalbinin güzelliği kalemine yansımış... Güzel kadın Meltem Duygu yüreğiniz dert görmesin . Çok akıcı ve sürükleyici bir kitaptı. Uzun bir aradan sonra yarım bıraktığım iki kitabıma ihanet ederek okudum ama pişman değilim Kaleminiz daim olsun yüreğinize kasatura değmesin. Ne diyordunuz - kurşun yarası geçer belki ama bıçak yarası geçmez -
Kitap mitolojik öykülerden modern cerrahiye dek ünlü ameliyatlar üzerinden cerrahi tarihini içeriyor. Anlaşılır bir dili var. İyi bir araştırmanın ürünü olmakla birlikte hem bir bilimsel metin havasına hem de eğlenceli bir anlatıma sahip. Okurken bir yandan cerrahinin kat ettiği yollar hayret ettirse de henüz bilimselleşmemiş cerrahi dönemine ait uygulamaların hala devam ediyor olduğunu fark etmek biraz can sıkıcı. Mesela Anadolu'da halk arasında hala kan akıtma yöntemi kullanılıyor, oysa kitapta kan akıtma yönteminin ( herhangi bir enfeksiyon veya hastalığın hastanın damarından tek seferde bir miktar kan akıtarak dineceği inancı) herhangi bir faydasının olmadığı hatta zararlı olduğuna dair örnekler vardı.
Bir de okurken ister istemez cerrahinin bilimsel gelişimi esnasında yanlış ameliyatlardan ve anatomik bilgi yetersizliğinden kim bilir kaç kişi zarar görmüştür diye düşünmeden edemedim.
Ben cerrahiyi hep biraz karanlık bulurdum. Bu kitabı okumak birçok açıdan aydınlatmış olsa da hala biraz öyle buluyorum. :)
İyi bir kitap. Okuyun.
Sağlık bilgisi olanlar için güzel bir kitap. Ama ben bile bir sağlıkçı olmama rağmen bazı açıklamaları anlamakta zorlandım. Onun dışında tıp tarihinin ilginç olaylarından eğlenceli bir derlemeydi. Eğer ilginiz varsa tavsiye edebilirim. Herkese göre bir kitap değil.
Antoine'nin 25 gününü anlatan günlükten oluşan bir romandır. Yazar varoluş felsefesinden yola çıkarak roman kahramanının insanlara, dünyaya, hatta kendisine karşı duyduğu tiksintiyi anlatır.
"Bir şimdi'den öteki şimdi'ye düşen geçmişsiz ve geleceksiz varoluş ardında, her gün biraz daha ayrışan ve ölüme doğru giden..." diyen
Bu seriye başlarken filminden dolayı gerçekten de bir çocuk kitabı olarak düşünüyordum ancak fazla derinliği olan bu seri için çocuklardan önce büyükler okusun isterim. Lyra'nin dünyasından sonra kendi dünyamızı da bu kitapta okumak hoşuma gitti doğrusu. Büyüklerin hayatta kalamadigi Cittagazze ise beni kesinlikle ürpertti. Bazı şeyler ortaya çıkarken yeni gizemlerle birlikte ikinci kitap bana göre birinci kitabı aratmadı. Yeni karakter Will ise beni heyecanlandıran bir karakter oldu. Kitabın sonu beni biraz sasirtip biraz üzdü. Hızlı gelişen ama azıcık üzen o sondan sonra üçüncü kitap için heyecanlıyım. Seri bittiğinde dizisini de izleyeceğim Bence vakit kaybetmeden okuyun.
Dikkat spoiler içerir.
Bir gün Hercule Poirot'un evine bir genç kız gelir. Bir Cinayet işlemiş olması gerektiğini ve ne yapacağını bilmediğini söyler. Ancak Poirot'u yaşlı bularak geldiği gibi gider. Bu duruma üzülen Poirot Ariadne Oliver ile görüşür ve Oliver kıza Poirot'dan bahsettiğini söyler. Norma Restarick adındaki bu kız, üvey annesinden nefret eden, Claudia ve Frances Clay adındaki iki kızla beraber yaşayan bir kızdır. Ressam David Baker'dan hoşlanan bu kız kayıptır. Babası Andrew kızın annesini terk edip Afrika'ya gitmiş ve orada Mary ile tanışıp evlenmiştir. Çok parası olan ve başarılı iş adamı olarak İngiltere'ye geri dönmüştür. Dayısı Sir Roderick bazı gizli belgelere sahiptir ve yardımcısı Sonia'nın şüpheli hareketleri vardır. Norma'nın yaşadığı apartmanda Louise adında bir kadın ölmüştür. Sonradan bu kadının Andrew'in eski sevgilisi olduğu çıkar ortaya. Frances eve geldiğinde David Baker'ı ölü bulur. Elinde bıçak ile Norma oradadır. Polis gelir. Gerçekten Norma mı öldürmüştür? Yoksa işn içinde başka bir iş mi vardır? Mary Restarick neden gelmemiştir? David Andrew'in tablosunu neden yapmıştır? Bu cinayetlerin sebebi nedir? Katil veya katiller kimdir ve yakalanabilecek midir? Hercule Poirot, Oliver, Mr. Goby, Başmüfettiş Neele ile cinayetleri çözebilecek midir? Soluksuz okunan bir roman.
İlk kitapta yer alan karmaşa yavaş yavaş açığa çıksa da yeni sorular bırakarak hikayeye devam ediyoruz ikinci kitapta. Başladığımdan beri söylediğim ve okurken bana hissettirdiği huzursuz edici duygular bu kitapta da yoğun olarak devam etti. Kitap bana kasvet dolu, çıkmaz içinde kalınmış hissi veriyor. Ki ana karakterimiz de bu duygulara oldukça yakın.. İçinde kopan fırtınaları Noah dışında kimselere anlatamaması, ona hala kimsenin inanmaması, bazen kendine bile inanmadığı çok fazla karmaşık olay yaşanıyor. İlk kitapta paranormal diye yorumladığımız olayların bir kısmı bu kitapta karşımıza bilim-kurgu sunumu ile çıkıyor. Bu kitap ve kurgu için güzel bir hareketlenme ve şaşırtıcı unsur olarak göründü benim gözüme. Büyük bir hayranlık yaşamasam da hissettirdiği duyguları fazlasıyla sevdim.
Mara'nın sürekli bir hastane yatağında uyanıp deli olmadığını kanıtlama çabası, ya da kendini normal olarak gösterme çabası çoğunlukla boş çıkıyor bir noktada tökezleyip yeniden aynı döngüye giriyor. Ama yavaş yavaş bu işin bir deney olma ihtimali tahmin edilebilir seviyeye geliyor. Ki bu işin altından kitaptaki karakterlere baktığımızda hiç karşılaşmamış olsak da Noah'ın babasının tüm bu olayların gerçekleşmesinde ve yürütülmesinde parmağı olduğunu düşünüyorum. Bunun doğru çıkacağına da çok çok eminim.
246 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı büyük bir merakla bekledim ve başladım , belki de bu beklentiden dolayıdır istediğim etkiyi göremedim . Evet sürükleyici ve elimden bırakamadığım bir eserdi . Her bölüme hevesle başladım . Dönemin kadına bakış açısını ve o çaresizliği işleyiş şekli çok güzeldi . Bütün yalnızlığına ve yaşadığı tüm acıya rağmen hayata tek başına tutunmaya çalışan Tristina’nın hikayesini yazar kalbe dokundurmuş . Ama yine de kitap için Keşke okumasaydım demesem de başka güzel kitapları düşündüğümde okumasaydım da olurdu dedim …
İÇERİK
Tristana’nın dramatik hayatı ve tutunmaya çalışması , özgürlüğünü kazanmak için arayışı çok güzel anlatılsa da sonu çok askıda kalmış . Bütün o gayretten sonra hala bir yere varılamaması üzücüydü .
Ressama aşkını çok güzel işlemesine rağmen bir anda bıçak gibi kesilmesini beklememiştim . Ressamı çok asil bir genç olarak kitap boyu vurgulayıp sonra kaçan erkek pozisyonuna düşmesi ters oldu .
Hizmetçi kadın ile Triatina ilişkisi çok sıcaktı . Tam yerinde ve sevgi doluydu.
Don lope için ne diyeceğime bile karar veremediğim hastalıklı bir kişilik olmuş . Sevecek hiç bir yanını bulamasam da tamamen yerlere de vuramadığım bir karakter olmuş .
Sonuç olarak akit kaybı diyemem tabi ki güzel bir kitaptı ama benim beklentim yüksek olduğundan tam olarak tatmin olamadım …
