Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilal Günaydın

"Giriş kapısında niye polis var?" diye sordu. "Onlar uzun yıllardır üniversiteleri, üniversitelilerden koruyorlar."
Reklam
Sokrat'ı düşünün. Bir de Herkül'ü. Onların heykellerini hayalinize getirin. Sokrat, cılız bir beden üzerinde geniş alınlı koca bir kafa taşır. Sanki onun beyni kafatasında sığmamış da, dışarıya fırlamış gibidir. Herkül ise, ihtişamlı kaslarla bezeli dev gibi bir bedenin üzerinde minicik bir kafa taşır. Evet, bedeni güçlüdür ama kafası hiç çalışmaz! Ben size, ya Sokrat'ın ya da Herkül'ün kafasını tercih edin demiyorum. Diyorum ki: Mandanın bacaklarını düşünürken, Sokrat'ın da kafasını unutmayın! Herkül gibi bir bedene sahip olmak için çaba sarfediyorsanız, o bedenin üzerine Sokrat'ınki gibi bir baş koymak için de çabalayın!
Çok İlginç
20 Temmuz 1969'da Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay'ın yüzeyine indiler. Apollo 11 astronotları bu seyahatten önceki aylarda ABD'nin batısında Ay'a benzeyen ıssız bir çölde eğitim gördüler. Bu alan pek çok Kızılderili topluluğuna ev sahipliği yapıyordu; bir yerliyle astronotlar arasında geçen bir diyaloğa dair şöyle bir hikaye vardır : Bir gün eğitim esnasında astronotlar yaşlı bir Kızılderiliyle karşılaşır. Adam orada ne yaptıklarını sorar. Astronotlar kısa süre içinde Ay'a yapılacak bir araştırma seyahatinin parçası olduklarını söylerler. Yaşlı adam bunu duyunca bir an sessiz kalır, sonra astronotlardan kendisine bir iyilik yapmalarını ister. Astronotlar "Ne istiyorsunuz?" diye sorar. Yaşlı adam, "Kabilemdeki insanlar Ay'da kutsal ruhların yaşadığına inanır. Onlara halkımdan önemli bir mesaj iletmenizi isteyecektim." Astronotlar "Mesaj nedir?" diye sorar. Adam kendi dilinde bir şeyler mırıldanır, sonra da astronotlara bunu ezberleyene kadar tekrar etmelerini söyler. Astronotlar "Bu ne demek" diye sorar. "Bunu size söyleyemem. Sadece bizim kabilemizle Ay ruhlarını bilebileceği bir sır" der. Üsse geri döndüklerinde astronotlar uzun uğraşlardan sonra yerel dili konuşabilen birini bulurlar ve ondan mesajı tercüme etmelerini isterler. Ezberledikleri şeyi söyleyince çevirmen kahkahalarla gülmeye başlar. Nihayet sakinleşince, astronotların o kadar dikkatle ezberlediği sözlerin, "Bu adamların size söylediği hiçbir şeye inanmayın. Topraklarınızı çalmaya geldiler." olduğunu söyler.
Sayfa 283

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların zamanına hükmedenin gücü sınırsız olur.
Sayfa 157Kitabı okudu
Geçilmezle karşılaştığında değiş, sen değiştiğinde geçilmez geçilir olur.
Reklam
Bazen aklınız ve bedeniniz ne kadar yakınırsa yakınsın, ilerlemek daha doğrudur.
-Yapmak istiyor musun? -İsteyebilirim. Bana yeterince cazip bir teklif yaparsan. -Howard... ne istersen. Ne olursa. Ruhumu satmaya hazırım. -İşte anlamanı istediğim şey de o Peter. Ruhunu satmak dünyanın en kolay şeyidir. Bunu herkes her saat yapıyor. Ben senden ruhunu korumanı istesem... bunun neden daha zor olduğunu anlayabilir misin? -Evet...evet, sanıyorum.
Sayfa 651Kitabı okudu
Jessica Pratt, "Benim tek bildiğim, bencil olmamanın tek ahlaki ilke olduğu," diye araya girdi. "En soylu ilke ve aynı zamanda kutsal bir görev. Özgürlükten çok daha önemli. Bencil olmamak, mutluluğun tek yoludur. Ben olsam, bencillikten kopmayı reddeden herkesi kurşuna dizdirirdim. Mutsuzluklarını sona erdirmek için. Zaten mutlu olamaz o insanlar"
Sayfa 626Kitabı okudu
"Eğer büyüklük bize sahtekarlıklar yoluyla ulaşacaksa, Allah belamızı versin bizim!"
Sayfa 578Kitabı okudu
"Dominique, sen farkında değilsin. Anlatmaya çalışayım. Ölüm nedir, anlıyorsun değil mi? Vücut artık kıpırdamıyorsa, hiç iradesi, anlamı kalmamışsa, ölüdür. Anlıyor musun? Yokluk. Salt yokluk. Senin vücudun hareket ediyor...ama o kadar. İçindeki öbür şey, yani senin... şey, lütfen beni yanlış anlama, ben dinden söz etmiyorum, ama başka kelime bulamadığıma göre söyleyeyim...senin ruhun yok. İraden, isteğin, anlamın da yok. Gerçek sen diye bir şey yok artık."
Sayfa 475Kitabı okudu
Reklam
Bu dünyadan ayrılırken de zamanın kumları üzerinde bir iziniz kalsın.
Ne istedigini kendin bilmiyor musun? Nasıl dayanabiliyorsun bilmemeye?
Ne üstünde çalışmamı istersin Howard? Kimseye ne üstüne çalışacağını sormadan çalışmanı isterim.
"Bu doğru mu?" diye sormuyorlar. "Başkaları bunu doğru sayıyor mu?" diye soruyorlar. Yargılamak için değil, tekrarlamak için.
Bir zamanlar öylesine saftım ki; yüksek mevkilerde oturan, iyi evlerde yaşayan, öğrenim görmüş ve bankalarda hesapları olan insanları saygı değer kimseler sanırdım.
2.444 öğeden 2.416 ile 2.430 arasındakiler gösteriliyor.