Kısacası ben insanlığı iki temel gruba ayırırım. Birinci grupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. Diğer gruptaysa hiçbir şeyin farkında olmayan kitleler. Birinci grup liderlik etmek ikinci grupsa onları izlemekle yükümlüdür. Birinci gruptakilere anne babalara ikinci gruptakiler de çocuklara benzer. İlki hakikate asla ulaşılamayacağını bilir. İkinciyse ellerini uzatarak hakikate koştuğunu sanır. Bu durumda ilk gruptakilerin diğerlerinin zihinlerini masallarla hayal ürünü hikayelerle doldurmaktan başka çaresi var mıdır? Yalan söyleyip kandırmaktan başka ne gelir elden?
Gündüzlerden sapan geceyi bilir,
Bilmeksizin tapan her şeyi bilir,
Bilen yapmaz yapan pek iyi bilir,
Erenler yolu bu, varan nerede?
Gideyim, arayım: Yaran nerede?...
+ ‘’Şimdi kim bilir beni ne kadar hakir görüyorsunuzdur.’’
-‘’Neden? Bizden daha fazla acı çektiğiniz, hâlâ da bundan kurtulamadığınız için mi?’’
+ ‘’Hayır. Bu acıya layık olmadığım için.’’
- ‘’Acıya katlanmasını bilen ona layıktır da.’’
...zeka denen kibirli illet, çoğu kez işleri karışmaktan başka işe yaramıyor. Aklına güvenip gönlünden çelme yiyen herkes bunu bilir. Bilmenin beyhudeliğini bilen herkes...