Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ZORUNLU BİBLİYOGRAFLIK İstanbul Kütüphanelerine Göre Üç Bibliyografya: Birgili Mehmed Efendi Bibliyografyası/Ebussuud Bibliyografyası/Âlî Bibliyografyası Atsız, 1952-1968 yılları arasında, 16 yıl boyunca Süleymaniye Kütüphanesinde tasnif memurluğu yapmıştır. Başlıca işi, İstanbul kütüphanelerindeki yazmaların tavsifini yaparak onları
"Kemalpaşa-oğlu'nun Eserleri" Şarkiyat Mecmuası'nın 6. (s. 71-112) ve 7. (s. 83-135) ciltlerinde yer alan, 1966 ve 1972 yıllarında yayımlanmış 95 sayfalık uzun bir araştırmadır. Bu eser de Süleymaniye Camii'nin 400. yıldönümü için hazır lanmış, fakat zamanında bitirilememiştir. Atsız durumu şöyle anlatıyor: "Bu eser, Süleymaniye Camiinin yapılışının (964-1557) 400 üncü yıl dönümüne yetiştirilmek üzere 'Kanunî Sultan Süleyman çağı bilginlerine ait bibliyografya' olarak hazırlanacaktı. Bu işi bir yılda yapabilirim sanmakla ne kadar aldandığımı sonradan anladım." (Atsız 1966: 71). Atsız, aldanışının sebeplerini anlattıktan sonra İbni Kemal veya Kemalpaşazade yerine niçin Kemalpaşa-oğlu adını tercih ettiğini tarihî kayıtlardan örnekler göstererek açıklar. Ardından kullandığı yöntemi anlatır. Burada da diğer bibliyografyalarda kullandığı yöntemi uygulamış, sadece tek nüsha olan eserlerde ayrıntılı tavsif yapmıştır. Kemalpaşa-oğlu'nun 19'u Türkçe, 7'si Farsça, 183'ü Arapça, toplam olarak 209 kitap, risale ve makalesinin binlerce yazması tanıtılmıştır. Makalenin girişinde Kemalpaşa-oğlu'nun hayatı anlatılmış, her eserin başında da bazen kısa, bazen uzunca bilgi verilmiştir. Gerek bu eserlerde, gerek tarihle ilgili kitaplarında, gerekse de Türk Ansiklopedisi'ndeki maddelerde hayatlarını anlattığı isimleri dikkate alırsak Atsız'ın aynı zamanda bir biyografi uzmanı olduğunu da söyleyebiliriz.
Reklam
YARIDA KALAN EDEBİYAT TARİHİ Atsız'ın dil, tarih ve edebiyat çalışmaları iç içe geçmiştir. Daha 1933-1934 yıllarında Orhun dergisinde yayımlamaya başladığı Köktürk ve Uygur dönemlerine ait metinlerin aktarmaları, aynı zamanda edebiyat tarihini de ilgilendirmektedir. Bitirme tezine dayanan ve yine Orhun dergisinde yayımlanan Edirneli
Dinler Tarihi Meğer Çok Oynakmış Satır aralarına en değerli ilmi sır bilgileri yazmak bu yazın ustasının en değerli hüneridir. Tarihi olan kültürü olan ve sır taşıyıcıları tarafından değiştirilmesine asla izin verilmeyen bir tek Türkler var. Zaman zaman devleti yöneten gafletler yüzünden yaşanır gerilemeler. Dijital peygamberler dinler
21. Yüzyıl bilgi çağı olarak başladı Sonra da hayal kırıklığı çağı oldu savaş ve hastalık çağı Kendimizi şanslı mı hissedelim şanssız mı belli değil
Bilgi çağında insanlık yeni bir şeyi fark etmenin eşiğinde. Bilginin üstünde başka bir bilgi daha var. O bilgi; vicdani bilgi, iç sestir. Onun için 21. yüzyıl bilgelik çağı olacak diyoruz. Eğer insanlık bilgeliği yakalayamazsa bütün kazanımları boşa gidecek.
Sayfa 20
Reklam
20. yüzyılda ise bilgi çağı geldi. İyi-kötü, doğru-yanlış paradigması bilgi gücünün üstün olup olmamasına göre değişti.
Sayfa 19
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adlı ilk dört kitapta İsa'nın yaşamı hakkında, ona ait uzak hikayeler dışında hiçbir bilgi yer almamaktadır. Bu kitaplardan anlaşıldığı kadarıyla bir din önderi olarak sürdürdüğü faaliyetler on sekiz aylık bir süre ile kısıtlıdır; söz konusu kişiler sadece bu kısa süre içinde onunla tanışmışlardır. Bu kişiler onun on iki yaşındayken Yahudi din öğretmenleri arasında oturarak sorular sorduğunu ve onların sorularına cevaplar verdiğini anlatmaktadırlar. Bu olay İsa'yla tanışmalarından çok önce olduğundan muhtemelen bu hikayeyi ailesinden dinlemişlerdir. Sonraki on altı yıl boyunca onun hakkında hiçbir şey duyulmamıştır. Bu süre boyunca nerede yaşadığı, ne iş yaptığı hakkında bilgi yoktur. Büyük bir ihtimalle marangoz olan babasının yanında çalışmıştır. Okul eğitimi gördüğüne dair bir bilgi yoktur; muhtemelen yazmayı bilmemektedir; ailesi çok yoksul olduğundan doğumunda yatacak bir yatağı da olmamıştır.
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sign up Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size infinitium _kitap_toplulugu ile birlikte okuduğumuz Albert Camus'tan Sisifos Söyleni adlı kitabı ile geldim. 1942 yılında yayımlanan Sisifos Söyleni'nde Camus, kendi bakış açısından absürt felsefeyi (absürdizm) ele alıyor. ("Söylen" kelimesinin de "mit, efsane"
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20238,4bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
ÖZKAN ÖZE'nin Çaylak ve Filozof serisinin 7. Kitabı, Teodise/Kötülük problemi ve özgür irade konusunu işliyor. Bu konu, yetişkinlerin bile anlamakta ve anlatmakta zorlandığı konular. Kitapta sorulardan ve sorgulamaktan kaçmayan, sonuna kadar giden diyaloglar var. Yazar, Gazzede yaşanan "vahşet ve soykırım" üzerinden, neden dünyada kötülük var? Tanrı niye kötülükleri engellemiyor? İnsanı kötülük yapamayacak şekilde yaratmış olsaydı, olmaz mıydı? sorularını açık açık soruyor. Şunu belirtmek isterim: bu seri 1. Kitaptan başlayarak okunmalı. Yazar Özkan öze anaokulu çağı -lise arasında her seviyede kitapları olan bir yazar. Çaylak ile filozof serisi ortaokul çağındaki ve üzeri yaş grubuna hitap ediyor. Dili ve üslubu ona göre, puntoları iri, içinde Çaylak ve filozofun çizimleri var. Bilgi boca etmiyor, sohbet-muhabbet ortamında, hazmede hazmede, arada çay, pasta, kurabiye esleri vererek anlatıyorlar. Söylemek istediğini yaş grubu algısına indirgeyerek iletiyor. Bir yetişkinin de argümanlarını zevkle okuyacağını düşünüyorum ki; ben mutlaka önce kendim okuyorum Özkan Öze kitaplarını. Bugün de kargoyu açar açmaz oturdum ve bir solukta okudum. Yazarı böyle zor bir konudaki titiz emeği için tebrik ediyor ve alkışlıyorum.
Çaylak ile Filozof 7
Çaylak ile Filozof 7
Özkan Öze (Tarık Uslu)
Özkan Öze (Tarık Uslu)
Çaylak ile Filozof 7
Çaylak ile Filozof 7Özkan Öze (Tarık Uslu) · Uğur Böceği Yayınları · 022 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.