Bu küçük kitapçık bu tarz konulara merakı olup daha önce hiçbir kaynaktan bilgi edinmemiş kişiler için ön bilgi niteliğinde bir eser. Kitapta cinler ve cincilik konusu İslam öncesi Türkler, Kuran'ı Kerim, hadisler, televizyon programları, modern bilim, nöroloji, psikiyatri, spritüalizm, parapsikoloji açılarından değerlendiriliyor. Kısa bir giriş yapmak isteyenler yazarın kendi sitesinden bu kitapçığı okuyabilirler.
halukakcam.com/B6/Notes/Cincil...
Tıpkı tv de belgesel, eğitim, bilim, kültür programları isteyip dizi ve shov programlarına yönelindiği gibi bilgisayarda da araştırma ve kendini geliştirme amacı ön sıralardadır; oysa uygulamada chat, müzik ve film izlemek en çok yapılanlar.
Kapitalist Batı'da olsun sosyalist Batı'da olsun Türkiye ve benzeri ülkeler için bir takım ''iktisadi kalkınma'' programları hazırlanmıştır. Bu programların çoğu ''İktisadi kalkınma'' adı verilen bir ''bilim'' çerçevesinde öngörülmektedir. Aslında Batı için mesele olan şey, geri kalmış diye baktıkları ülkelerin derdine derman olmak değil, fakat mevcut sömürü düzeninin sürdürülme imkanlarını ''bilimsel bir tabana'' oturtma endişesi ve gayretidir. Nitekim ''Kalkınma İktisadı'' adı verilen varsayımlar en başta ''geri'' dediği ülkelerin onulmaz bir kısır döngü içinde bulunduklarını ispat etmekle konuya girerler. Binlerce sayfalık incelemelerinin, araştırmalarının hiçbir satırında bu ülkenin çocuklarına ümit verebilecek bir tek satıra bile rastlayamazsınız.
'SURVİVOR' Ve Benzerleri Toplumu 'FORMATLIYOR'!
Toplantının ardından büyük bir telaşla arkadaşlarının yanından ayrılıyor.. Giderken ‘Survivor başlayacak. Acelem var! Yeah!’ diyor.
Böylece uzun zamandır yazmak isteyip bir türlü vakit bulamadığım Survivor’ın sırası geliyor..
*-*-*
Dünyada onlarca milyon kişi interaktif tv oyunları
Celal Şengör çok saygı duyduğum, tvde çıktığı programları konuşmalarını ilgiyle dinlediğim, uluslararası alanda ulkemizi temsil etmesine ihtiyaç duydugumuzu düşündüğüm çok saygıdeğer bir bilim insanı. Ama yazılari konuşmalarındaki kadar etkileyemedi. Kitabı elime -Celal Şengörün yazmış olmasından kaynaklı olsa gerek- buyuk beklentilerle aldım. Ama beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı. Belirli konular hakkında bölüm bölüm yazılar var bir yazı ortalama 5 sayfa. Yazdıklarının her ne kadar yuzde 70ine katilsam da üslubu yazı yazıyor havasında değil üstelik "demokrasi alerjisi" gibi kalemi eline henüz almış yeni yetme ya da ergen yazarların kullanacağı türde basit mecazlı söyleyişli başlıklar göreceksiniz. Ayrica bana kalırsa konuşma ve yazma arasında kapkalin bir cizgi vardır ve yazma konusmayla aynı üslubu kesinlikle hak etmiyor. Deseniz ki zaten sanat yapmak için yazmamış, o halde neden dolu dolu bilgi vermediğini sorarım. Hem edebi ve öğretici yönden; hem üslup ve içerik yönlerinden zayıf sadece üstadın görüşlerine aşina oluyorsunuz. Kitabı okumak yerine youtube'dan videolarını izleyebilirsiniz.
Aptalı TanımakCelal Şengör · Ka Kitap · 20151,859 okunma
Hanifeyi everemeden evlendirme işlerini rtük kaldırdı yerine ise cinayet programları geldi desemki bunlarda kaldır. Yerine bir kitap okuma bir tiyatro bilim sanat programı koydur. Kitap okunsun o gündüz kuşağı denen gayya kuyusunda. Üstelik bu cinayetleri Müge anlı gibi insan kaçakcılarını alkışlatanlar çözüyorsa madem bu ülkede polis, savcı, jandarma gibi kolluk kuvvetleri neden var ne işe yarar.
Hollanda'nın tarım atılımı tüm dünya için bir örnek çalışma niteliğinde. Son yıllarda tarımdaki su kullanımını yüzde 90'lara varan muazzam oranlarda azaltmayı başaran ülke bununla yetinmeyip seralarda tarım kimyasallarının kullanımına tamamen son verdi, kümes hayvanlarında antibiyotik kullanım oranını yüzde 60 seviyesine düşürdü, üniversitelerde sürdürülebilir gelişim üzerine yüksek lisans programları açtı ve teknolojinin nimetlerinden yararlanıp akıllı tarım çağına geçti.
Ülkenin 33,7 bin kilometrekarelik yüzölçümünün yüzde 17'si deniz ve göllerden ibaret. Karalarda topraklarınınsa yarısı deniz seviyesinin altında olduğu için sel baskılarını engelleyen kanallarla korunuyor. Yani ilk bakışta tarım için pek de uygun değilmiş gibi görünebilir. Buna rağmen iklim koşulları son derece elverişli. Ülke topraklarının büyük ölçekli tarım için yeterli değilmiş gibi görünmesine rağmen, Hollanda bugün dünyanın en büyük tarım üreticilerinden. Öyle ki ilk sıradaki ABD'nin karadaki yüzölçümü Hollanda'ya oranla 270 kat fazlayken, ülke ikinci sırada yer almayı başardı.
Peki diğer hayvanlarda da bilinç var mıdır? Bilim, bu soruya yanıt vermeyi sağlayacak ölçümleri yapmanın yollarını henüz bulamamıştır ama ben yine de iki sezgisel görüş belirteceğim. Birincisine göre bilinç, olasılıkla “ya hep ya hiç” niteliğini taşımayıp farklı derecelerde var olabilir. İkinci varsayımım da, bir hayvanın bilinç derecesinin, zihinsel esnekliğine paralel olacağıdır. Hayvan ne kadar çok alt programa sahipse, kurumu yönlendirecek bir başkana da o kadar gerek duyacaktır. Alt programları bir bütün olarak koruyan başkan, adeta bir zombi gardiyanıdır. Başka şekilde ifade edecek olursak, küçük bir şirket, yılda üç milyon dolar kazanan bir başkana ihtiyaç duymaz ama büyük bir şirket duyar. Aradaki tek fark, başkanın izlemek, görev dağıtımı yapmak ve hedeflerini belirlemek durumunda olduğu işçilerin sayısında yatar.