Tencere dibin kara, seninki benden kara...
Herkese selam. Aman Yarabbi ben ne okudum ya?! :D Dün geceden beri kendime gelemedim anca bugün oturabildim incelememin başına. Hiçbir şey yazmayım spoiler olabilir, dilimi tutamayabilirim dedim aslında ama kesinlikle alıp okumanızı tavsiye ettiğimi söylemek için yazmak istedim. Haydi konuya geçelim; (bu arada burada bahsedeceğim konu buzdağının görünen kısmı öyle bilin. Hikaye çok daha derin.) Tricia ve Ethan adlı çiçeği burnunda evli bir çiftimiz var. Fellik fellik ev arayışları, emlakçılarının onlara dağın başında, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde bir ev bulmasıyla son bulur. Tabii ki hava koşullarının en kötü şartlarda olduğu, yolların kardan kapandığı bir vakti seçerler evi görmek için. :D Neyse emlakçı gelemese de onlar eve girmenin yolunu bir şekilde bulup girerler fakat evin yaklaşık dört yıl önce kayıplara karışmış ünlü psikiyatrist Dr. Adrienne Hale'e ait olduğu gerçeği en az dışarıda bastıran kar kadar içlerini dondurur. Geri dönmelerini imkansız kılan hava da üstüne tuz biber olup birkaç gün bu evde, (ortadan yok olmuş kadının evinde) misafir olmalarını gerektirir. Tricia, evi gezerken bir gizli oda bulur ve Dr. Hale'in hastalarıyla yaptığı seansların ses kayıtlarının olduğu sıra sıra dizilmiş kasetler ilgisini çeker. Zamanı bol, dinlenecek ise çok kaset vardır. E hadi o zaman ne duruyoruz? :D Her bir kaset Dr. Hale'in esrarengiz bir biçimde ortadan kaybolmasının şok edici bir başka anahtarı iken yalanlar da bir bir gün yüzüne çıkacaktır. Herkese keyifli okumalar. OKUYUN AMA BAK! :D 
Sakın Yalan Söyleme 
Freida McFadden
