Öyle ya... Bir ayrılık anında, basit bir heyecanın şevkiyle verilmiş bir sözü tutmamak
için en kolay çare, münasebeti hiç münakaşasız kesivermekti.
Postaneden mektuplar alınmaz... Cevap verilmez... Var zannedilen
şeyler bir anda yok oluverirdi. Kim bilir hangi yeni macera,
hangi yakın ve daha makul saadet şimdi ona kollarını açmış
bulunuyordu. Bunu bırakıp, saf bir çocuğa biraz da gönlünü almak
için söylenmiş bir söze bağlanarak meçhul bir hayata, nereye
varacağı malum olmayan bir maceraya atılmak, onun daima
iyi işleyen kafasının kabul edeceği bir iş değildi
Odaya yaşı ve yüzü belirsiz bir adam girdi. Ne güzel, ne çirkin, ne büyük, ne küçük, ne sarışın, ne esmerdi bu adam.Tabiat ona ne iyi, ne kötü, göze çarpan hiçbir özellik vermemişti. Kimi ona İvan İvaniç derdi, kimi İvan Vasilyiç, kimi de İvan Mihayliç.
Soyadı üzerinde de anlaşma yoktu: Bazıları için İvanov veya Andreyev, bazıları için de
Biliyor musun Andrey, benim içimde ne yakıcı, ne de kurtarıcı hiçbir ateş yanmadı. Hayatımda hiçbir zaman başkalarınki gibi gittikçe renklenen, parlak bir güne çevrilen bir sabah olmadı. Bir sabah ki, yakıcı öğle vakti geçtikten sonra yavaş yavaş solsun ve kendiliğinden akşama karışsın. Hayır, benim hayatım sönmüş başladı. Tuhaf, fakat böyle. Kendimi bilir bilmez sönmeye başladığımı hissettim. Sönüşüm dairede, evrak başında oturduğum zaman başladı. Sonra kitapları okuyup da, onlarda yaşamın içinde kullanamayacağım gerçekler buldukça, dostlar arasında bol dedikodular, alaycı tavırlar,soğuk, kötü ve boş gevezelikler dinledikçe, gayesiz toplantılara katıldıkça, daha da kötü oldum.
Bilmem yalnızlık efendi ile aranız nasıl? Benim oldum olası iyidir. Severim kendisini, zannımca o da benden memnundur. Yalnızlık efendi uzunca boylu, titiz, temiz, ve bakımlıdır. Çok yakışıklı sayılmaz belki, fakat hayli alımlıdır. Kıyafetlerini nerede diktirir bilmem, ama giyimi kuşamı farklıdır. Hayatımda tanıdığım en donanımlı, en kültürlü,
Bazı sırlar vardır ki başkalarının kulağına gitsin diye verilir. Sırrı veren gizli kalmayacağını bilir. Lakin bazı sırlar vardır ki duyan kalbine gömsün diyedir.
Hiçbir kaybediş, terk ediliş, öylece nedensiz bırakılış; yani çekilen en ufak ya da en büyük acı başkasından dinlenmez. Derdi çeken bilir, canı yanan, gözyaşı döken bilir... Kim için, ne için cani yandığını."