Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Nasıl olur hocam, daha geçende yaşıyordu!" :))
"Yok hocam, ben dizilerden öğrenebiliyorum, sorun olmuyor benim için. Mesela geçende Pargalı İbrahim Paşa'nın Mısır'a gidip, oradaki ayaklanmayı bastırdığını öğrendim! Müthişti! Bilmem anlatabildim mi?" "Tarihte Pargalı İbrahim diye biri yok Beyefendi!" diye kükredi Profesör "Makbûl İbrahim Paşa var! Adam öleli neredeyse beş yüz yıl olmuş, hâlâ kimdir nedir bilmiyoruz!" "Ne, Pargalı İbrahim öldü mü?” diye heyecanla bağırdı Ahmet Yılmaz. "Nasıl olur hocam, daha geçende yaşıyordu!"
Sayfa 99 - TimaşKitabı okudu
Hep içimde kalmalı huzursuzluğum -Bir türlü yerime yerleşememişim- Düşündüklerim bir açık, bir koyu. Sular, evet Bulutlar, hay hay Yıldızlar, amenna Bilmem, anlatabildim mi, baylar Var olmam sebebiledir susuzluğum..
Reklam
... "herhangi bir bahane altında" öldürülen her insan murdar gitmiştir... Yâni, "emir kulu" bilmem ne diye bu rejimi korurken filân... Allah'ın emir kulu ol!.. Size bir inceliği söyleyeyim: Bir Müslümana, Müslüman olduğu için saldıran adam, kâfirdir!.. Emir kuluymuş; insanda bir mukavemet payı olur... Anlatabildim mi?.. Ben, emir kulunu bilmiyorum, Allah'ın emrini ve O'nun kulu olmayı biliyorum, tanıyorum!..
Sayfa 97 - İbda YayınlarıKitabı okudu
Ölüler, ölü olduklarını bilmezler; bu durum, etrafındakiler için zordur. Aynı şey, salaklar için de geçerlidir. Bilmem anlatabildim mi?
Burası çok önemli
Paranın değeri, borç para alınıp ödenmezse ve bastırılan paranın karşılığı altın veya döviz olmazsa devletin kasasında, karşılığı olmayan paranın da değeri olmazmış, buna da enflasyon derlermiş. Bilmem anlatabildim mi?
Bilmem alüminyumlu nesnelerden uzak durmamız gerektiğini yeterince anlatabildim mi?. Yanı sıra kesinlikle LIGHT ve DIET yazan yenecek ve içeceklerden uzak durmak gerekiyor... Rafine beyaz şeker, beyni "turn-OFF" yapan (çalışmasını durduran) madde olarak adlandırılıyor. Tadlandırıcıların her türünden uzak durmak gerek..."
Reklam
* Zira insan inancı ile özgürleşir. Bilmem anlatabildim mi? *
GÖLGELERİN İÇİNDEKİ SESSİZLİK
Burnundan soluyan Burcu o anda tek kelime etmeden polislere öfkeli bir yüz ifadeyle bakarken, ‘’Öyleyse artık gidebilir miyiz?’’ diye sordu. Berkant. ‘’Henüz değil.’’ dedi. Tüm ciddiyetiyle! Polis memuru Yavuz! ‘’Öncelikle polis arkadaşlarımızın kontrolünde hastaneye gideceksiniz ve bazı sağlık kontrollerinden geçirileceksiniz. Yarın öğleden sonra açıklanacak test sonuçlarına göre durumunuzu değerlendireceğiz.’’ diye devam etti. ‘‘Benim aklım başımda ve ben gayet sağlıklıyım. Dilediğiniz testi yaptırın umurumda değil.’’ dedi. Öfkeli sessiyle! Burcu. ‘’Burcu hanım, ben de öyle umuyorum. Bu arada test sonuçları açıklana kadar şehirden ayrılmak yok. Bu bir rica de-ğil, bilmem anlatabildim mi?’’ diye yanıtladı. Polis memuru. ‘’Evet memur bey, bu gayet açıklayıcı oldu.’’ dedi. Öfkeli tavrıyla! Berkant. Parıltılı, yaldızlı resmi üniformaları içindeki iki polis memuruyla birlikte hastanenin yolunu tuttular. Tam hastanenin kapısının içeresinden gireceklerdi ki o sırada Burcu, sağ tarafındaki polis memuruna dönerek şöyle dedi: ‘’Memur bey! Keşke yaldızlı resmi kıyafetlerle gelmeseydiniz. Bakın insanlar nasıl da bize bakıyor. Sanki suçluymuş gibi! Bütün gözler bizim üzerimizde!’’
Sarsıcı sorgu
Özlenen seyirciye mektup
Benim tanımadığım dostlarım, kız kardeşlerim... Biz sık buluşamazdık. Özlerdik çok birbirimizi. Sonra bir anda beklenmedik bir yerde kavuşuverirdik. Ben ilk "Yalansız kul mu var? Girdiğin yol mu dar? İçin neden üşür, çıktığın dağ mı kar?" diye soruyla başlardım lafa. Sen de "Buranın adı İstanbul." diye cevap verirdin. Gözümde
Sayfa 253 - Doğan NovusKitabı okudu
410 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.