Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Atsız'ın 1940'lardaki kalem kavgaları: 19351940 arasında Atsız dergi çıkaramamış, daha çok bazı kitaplarının hazırlığıyla ilgilenmiştir. 1937'de Bozkurtların Ölümü'nün ilk bölümünü yayımlamaya başlamış, 1939 yılına kadar da Şükrullah ve Müneccimbaşı tarihleriyle meşgul olmuştur. 1940 yılında Atsız'ın tekrar şiddetli bir
Reklam
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
-Oh, hanım! Ben gözüme mi inanayım, sana mı? Kertenkelenin vücudu ortadan ikiye ayrıldıktan sonra başı bir tarafa yürüdü, kuyruğu öbür tarafa gitti. -Bu durum, hayvanın ölüp de tekrar dirildiğine mi işaret eder? -Bilmem, Allah rahmet eylesin büyükannem, "Bazı hayvanların dokuz canı vardır" derdi... Kapana tutulan fareler ne zor ölürler.
Sayfa 3
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Atsız Yeniden Mahkemede: “Konuşmalar” yazısına karşı tepkiler resmî makamlar üzerinde de tesirini göstermiş ve Atsız ile derginin sorumlu yazı işleri müdürü Mustafa Kayabek hakkında dava açılmıştır. Bunun üzerine Atsız, yazının üçüncü bölümünde şunları yazar: "Memleketi parçalamak isteyen, Kürt devleti kurmak için Kürtçülük yapmak isteyenlere
Reklam
Ben mi yanıldım, Yoksa dünya mı bilmem? Bir yerlerde tökezledim Ama düştüm diyemem. Yağmur boğulmaktan söz eder şimdi bana Güneş çekip gitmekten. Beni kurtarmak için Pamuk iplikleri uzanır Uçurumlarıma...
Sayfa 304Kitabı okudu
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
Zavallı olduğumu söylüyordum değil mi? Bütün açıkgözlülüğümün budalalıktan başka bir şey olmadığını açıkça görüyorum; ama bazen, büyük bir adama yakışır düşüncelerle hareket ettiğim oluyor, eğer içerideki Zorba'nın emrettiğini yapabilirsem, dünyayı şaşkın bırakıyorum. Hayatımda vadeli anlaşmam olmadığı için, en tehlikeli uçuruma vardığım zaman freni laçka ederim. Her insanın hayatı inişli yokuşlu bir çizgidir ve her akıllı adam kendini frenle idare eder; fakat ben patron, değerim buradadır, frenimi çoktan attım, çünkü karamboller, beni korkutmuyor; biz işçiler yoldan çıkmaya karambol deriz. Yaptığım karambollere dikkat ediyorum Allah belamı versin! Gece gündüz koşuyor, keyfimi yaşıyorum ve isterse, kırılıp paramparça olayım. Yitirecek neyim var? Hiç! Sanki kendimi uslu idare etsem kırılmayacak mıyım? Kırılacağım; öyle ise toplara ateş!.. Şimdi sen bana gülüyorsun patron, ama ben sana budalalıklarımı, -ya da haydi düşüncelerimi yada zaaflarımı diyelim- vallaha, bu üçü arasında ne fark var, bilmem; yazıyorum, işin yoksa gül sen. Ben de, senin güldüğüne gülüyorum, böylece de dünyada gülmenin sonu gelmiyor. Her insanın kendi deliliği vardır, bana öyle geliyor ki, en büyük delilik, bir deliliğe sahip olmamaktır.
Sayfa 175 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Yapmak zorunda olduğumu hissettiğim bir şeyi asla yapmam seninle. Seninle yaptığım her şeyi isti- yorum. Seni o kadar çok istiyorum ki, bunu sana ver- mekten başka bu isteğin tamamıyla nasıl başa çıkabi- leceğimi bilmiyorum. Bu yüzden otur," dedi ve elini ona doğru bastırdı. Sonra aniden durdu. "Fantezinin, benim sana oturmanı
Sayfa 180
811 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.