İnsanın en büyük trajedisi öleceğini bilerek yaşamaktır. Bu bilgi bizi, ikisi de birbirinden yıkıcı bir yol ayrımına getirir bırakır. Ya hayatı reddederek, dünyaya gelmiş olma 'cezasını' ölümcül bir inziva içinde tamamlarız ya da ölecek olmanın çaresizliği ile intikam alır gibi dünyaya saldırırız. İki yaşama biçiminin de kapıları çürümeye kapanır. Oysa dünyayı sevmek ve yüceltmek tutkusunu bize belki de ölüm veriyordur. Bunu bilseydik nasıl bir hayat kurardık, bu da bir başka bilinemez.
Sayfa 2
Klasik fizikteki yeni fenomenlerin kuantum bulmacalarıyla esrarengiz bezerlikleri vardır ve çalışmalarının indiregenemez rastgelelikle hiçbir ilgisi olmadığını biliyoruz. Kuantum tuhaflığını keşfetmeden önce bu yeni fenomenleri veya kaosu bilseydik, bugünün teorileri çok farklı olabilirdi.
Reklam
Cinsel Red ve Bilinçaltı
Bildiğiniz gibi korku, nefret, öfke, üzüntü gibi duygular sizi merkezinizden uzaklaştırır. Eğer bir ilişkide bu duygulardan herhangi biri varsa ama farkında olmak istemediğimiz için zihnimizle bunun tersini düşünüyorsak, o zaman bu duygular cinsel birleşme zamanında ortaya çıkacaktır. Çünkü cinsel beraberlik, tıpkı bir hipnotik trans gibidir.
Sayfa 213
Şimdi bildiklerimizi bilseydik eskiden, başka türlü olurdu, değil mi?
Sayfa 114 - Doğan Kitap
Taşların, çiçeklerin, yağmurun söylediklerini bir bilseydik! Belki bağırıyorlardır, bağırıyorlardır bize de işitmiyoruzdur.
Sinor, "Eğer tüm Ural ve Altay dillerinden sadece Kuzey Tunguz ve Ob-Ugor dillerini bilseydik, bunların akraba olduğunu kimse inkâr etmeyecekti," demektedir. Hâlbuki bu iki dil topluluğunun arasında önemli bir coğrafi mesafe vardır ve bunları birbiriyle dolaylı ilişkilendirecek bir vasıta da bulunmamaktadır. Türkçenin ortadaki dil olarak Ural ve Altay bölgeleriyle yaptığı alışverişlerle bu ortaklıklara sebep olduğu gibi bir varsayım, Türkçeye kaldıramayacağı bir yük yüklemek olur.
Sayfa 109
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.