Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyada tükenmez murad var imiş Ne alanı gördüm ne murad gördüm Meşakkatin adın murad koymuşlar Dünyada ne lezzet ne bir tad gördüm Ölüm var dünyada yok imiş murad Günbegün artıyor türlü meşakkat Kalmamış dünyada ehli bir kanaat İnsanlar içinde çok fesat gördüm Nuş'revan'ı Âdil nerede tahtı Süleyman mührünü kime bıraktı Rasûlü Ekrem'in kanunu haktı Her ömrün sonunda bir feryat gördüm Var mıdır dünyaya gelip de kalan Gülüp baştan başa muradın alan Muradı maksudu hepisi yalan Ölümü dünyada hakikat gördüm Dönüyor bir dolap çarkı belirsiz Çağlayan bir su vardı belirsiz Veysel neler satar narkı belirsiz Ne müşteri gördün ne hesap gördüm
Sayfa 146 - PdfKitabı okudu
"Söz ancak bir fikre dayanıyorsa anlamlı ve etkili olur. Aşık Veysel'in birkaç kelimeyle ifade ettiği manalar, dil kıvraklığının değil, fikir derinliğinin neticesidir."
Reklam
Ben bir ceset sen bir cansın Hem dinimsin hem imansın Bana benden yakın sensin
Aşık Veysel’e sormuşlar ; Dünyadan ne anladın ? Sanki bir pazar yeri dolaştım, Üç beş metre bez aldım gidiyorum . Gözünü açıyorsun doğdu, Gözünü kapatıyorsun öldü diyorlar. İşte bu göz kırpışa “ÖMÜR” diyorlar..
Bir seher vaktinde gençlik çağımda Hayali kalbime geldi gizlendi Boynum iğri semeserhoş gezerken Aklımı başımdan aldı gizlendi
"diyor ya âşık veysel, 'iki kapılı bir han' diye? ondan cereyan yapıyor bu hayat! onun için üşüyorum hep. gideyim de kapatayım birini!"
Reklam
Selmin'in yılan dilli bir zalim olması, haksız olduğu anlamına gelmiyor olabilirdi. Bir­ çok kadın gibi Selmin de insanları benden daha iyi tanıyordu. Ki­mi durumlarda "Kadın olmanın gözleri," derdi buna. "Sanki ede­biyat dünyasının Aşık Veysel'i, utanmasa 'okuma yazma bilme­den yazıyorum,' diyecek," diye dalga geçmeye başlamıştı iyice.
David Bowie ve Aşık Veysel, Yere uzanmış gökyüzünü izlerken sadece üçümüzün anladığı bir dili konustugumuzu hissederdim. Bowie degisimi anlatırdı, Veysel ise toprağı.
birtakım varoluşsal sancılar
Yıllarca aradım kendi kendimi Hiçbir türlü bulamadım ben beni Hayal mıyım ürüya mı bilinmez Hiçbir türlü bulamadım ben beni İnsan mıyım mahlûk muyum ot muyum Ekilir biçilir bir nebat mıyım Yoksa görünüşte bir sıfat mıyım Hiçbir türlü bulamadım ben beni Leyla mıyım Mecnun muyum çöl müyüm Arı mıyım çiçek miyim bal mıyım Köle miyim bir güzele kul muyum Hiçbir türlü bulamadım ben beni Varlığım yokluğum bir Veysel adım Gök kubbede kalacaktır ses kadim Elli üç yıl kendi kendim aradım Hiçbir türlü bulamadım ben beni
Sayfa 229 - İnkılâp Yayınevi
Horasan’dan ayak bastın Urum’a Mucizeler şahit oldu Pir’ime Bak şu vaziyete bak şu duruma Eşin yok cihanda bir Hacı Bektaş
Sayfa 212 - İnkılâp Yayınevi
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.