Babam Dağıstanlı Muhammed Fâzıl Paşanın bütün hayatına ait kendi ağzından işittiğim ve benim şahit olduğum enteresan hakiki vakaları daima aynen yazmak isterdim. Fakat bir türlü mümkün olmuyordu. Üç sene evvel geçirdiğim mühim bir hastalık sırasında şöyle düşünüyordum: Ölürsem, bu hatıralar da benimle gömülecek, diye çok müteessir olurdum. Şayet
Naziler / Mossad ve Aile.
Mecid, Kamil'i eski bir Alman diplomatı Von Hentke'yle tanıştırdı. Von Hentke Alman Dışişleri Bakanlığının Orta Doğu Masası Müdürlüğü görevinde bulunmuş ve şimdi Suudi Arabistan'da siyasi danışmanlık yapıyordu. Dışişleri Bakan­lığındaki görevi icabı Von Hentke birçok Arap ülkesini ziyaret etmişti. Ne zaman Orta Doğu'ya gelse
Reklam
''Ben burada bir acıya sürgünüm. Hasretin canıma yetti. Ama ne yaparsın eninde sonunda ekmek parası işte. Kimse kimseye boşa lokma vermiyor. Geçim derdi insanları oradan oraya savuruyor. Babayı çocuktan, karıyı kocadan ayırıyor.''
Gökalp'ın mektupları hala tam manasıyla neşredilebilmiş değil
Malta sürgününden, yaklaşık iki yıl boyunca eşine ve kızlarına yazdığı 572 mektup kitap halinde büyük boy 600 sayfa tutuyordu ama bu konu onunla ilgili yayınlarda ya hemen hiç ele alınmamış ya da -bildiğim kadarıyla- birkaç örnek verilerek geçiştirilmişti. Oysa bu, aile içi özel mektuplar -kendisinden pek az söz ettiğini bildiğimiz- Gökalp'in son derece kapsamlı ve içten bir "özyaşamöyküsü"nü ( otobiyografi) oluşturuyordu adeta. Hepsi de birbirinden anlamlı, özenli ve kolay anlaşılır bir dille yazılmış 572 mektubu tek tek incelediğimde, onun, pek bilinmeyen ya da üzerinde durulmayan "eğitimci" (pedagog) yanıyla karşılaştım. Sonra da mükemmel bir eş ve sevgi dolu bir babayla... Koşullar ne olursa olsun çevresine umut ve iyimserlik saçan bir aydınla...
YARIN DİYE BİR ŞEY YOKTUR Kendimi hafifçe heyecanlı hissediyordum: Bir sürü sıgara içmiştim; son olsun diye bir tane daha yaktım. Bu biter bitmez yatağa girmeliydim: Yarın vücudum dinlenmiş, zihnim açık olmalıydı. Sigarayı içerken Hâmid’den ve mesela bir Davalaciro diskuru veya Ankara’nın ünlü eleştirmecisinden, kendi diliyle yazılmış bir söyleşi
Bir kız arkadaşım vardı babası ölmüştü. Onun ricası üzerine , babama yazdığım bütün mektupları şöyle bitiriyorum “Babacığım ben ve arkadaşım Lera sana sevgilerimizi gönderiyoruz” Herkes bir babası olsun istiyordu.
Reklam
150 öğeden 161 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.