Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
176 syf.
10/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
"Ölüm var."
Antik insan toplulukları ve uygarlıklar benim için araştırmaktan asla sıkılmayacağım bir merak konusu olmuştur. Özellikle yazılı kaynaklar ve destanlar çok ilgimi çeker. Sümer uygarlığı hepsinin içinde ise apayrı bir yerdedir. Bilinen yazılı ilk eserleri vermeleri ile gözümde bambaşka bir toplumdur. Gılgamış destanı da bilinen yazılı en eski eser
Gılgamış Destanı
Gılgamış DestanıAnonim · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215bin okunma
103 syf.
·
Puan vermedi
Ermiş
On iki sene boyunca kaldığı Orfales kentinden onu doğduğu adaya geri götürecek olan gemi kıyıya yanaştığında, Tanrı'nın seçkin ve sevgili kulu El Mustafa için artık gitme vakti gelmiştir. Ancak Orfales halkının bu bilgeden son bir dileği vardır. Onun aşk, evlilik, ölüm, din, hukuk, özgürlük ve yaşam gibi pek çok konuya dair verdiği derin anlamlı yanıtlar, aynı zamanda modern çağın mistik ve spiritüel rehberi kabul edilen bir şaheserin de habercisi olacaktır. Vermeye Dair İstendiği zaman vermek iyidir ama ihtiyacı sezip istenmeden vermek daha iyidir. Çalışmaya Dair Ben de diyorum ki hayat gerçekten de karanlıktır ama içinizde bir tutku,bir dürtü yoksa eğer. Ve bilgi olmadıkça, kördür tüm tutkular ve dürtüler. Emek yoksa, bilgi de yaramaz işe Ve sevgi olmadan boşunadır tüm emekler. Duaya dair Sıkıntıdayken ve dara düşünce dua edersiniz hep; keşke sevinçlerinizin doruğundayken ve bolluk içinde yüzerken de dua edebilseniz. Benim okumak için çok geç kaldığımı düşündüğüm bir eser.Çok kısa ama öyle dolu dolu ki her bir cümlesini tek tek düşünmek gerek. Kesinlikle herkese hitap edebilecek bir kitap. Beğeneceğinize adım kadar eminim desem abartmış olmam.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Süre Yayınevi · 201170,3bin okunma
Reklam
248 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
bir yaşam koridoru, bir hayat üçgeni, bir deprem çantası, bir nefes gibi
Her insanda "destekleyici bir iç ses" vardır. Bu sesi bulmak, kısılmışsa açmak, durmuşsa harekete geçirmek gerekir. Bu sesi elde etmenin kestirme yollarından biri de ruhundan onu başarıyla keşfedip çıkarabilmiş insanların oradan getirdiği mesajlara kulak kesilmektir. (Tanıtımdan) Birincisini pandemi zamanı okumuştum kitabın ve içindeki teselliler, kıssalar, doğu ve batıdan onlarca bilgeden alıntılar içeriyordu. Dahası kitap içime bir İnşirah ferahlığı vermişti. Şimdi ikincisini başladığım ve bitirdiğim zamanın bu döneme denk gelmesi, resmen 'iyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş' sözünü teyit ettirdi. Ülkemizde benzeri görülmemiş bir felaketin meydana geldiği , sadece maddi olarak değil manevi olarak da enkazların, göçüklerin altında milletçe kaldığımız bı dönemde o enkazın altından nasıl çıkacağım konusunda bana destek oldu. Bana bir yaşam koridoru, bir hayat üçgeni, bir deprem çantası, bir nefes oldu. Dertlerin bu dünyanin gereği ve gerçeği olduğunu hepimiz biliriz, ama bilmek ile uygulamak, pratiğe dökmek bir değildir. Bilmek yeterli gelmez bazen. Bildiklerimizi başkalarının tecrübelerinden, bilgece sözlerinden yeniden duymak bizi uygulamaya geçme konusunda istekli yapar. Her tesellide yeni bir keşif her örnekte yeni bir çıkarım ve her sayfada aynı ferahlama... İyi ki Mecit Bey bu kitapları yazmış, iyi ki destekleyici iç sesimi bulmama yardım etmiş. Okuyun, okutun... "Destekleyici iç ses " işitilmeye başlanınca insan ne yalnızdır ne de çaresiz. Ondan insana daima teselliler akar. "İnsan hep yitirdiklerini düşünür, mazhar olduklarını değil. "
Mecit Ömür Öztürk
Mecit Ömür Öztürk
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2
Dervişin Teselli Koleksiyonu 2Mecit Ömür Öztürk · Hayy Kitap · 2022994 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
El Mustafa, belki de hepimizin tam karşısında, yaklaşan bir gemiyle yanımızdan ayrılmak üzere olmasına rağmen, ruhumuzun en dibine saplanmış batık bir gemide sürgüne devam edecek bir kahraman. Orphalese halkının tek cümlelik sorularına verdiği cevaplarla, hayatımızın üzerine kurulu olduğu her kavramı yalın ama derin biçimde anlattı ve gitti. 1923 yılında yayımlanmasına rağmen, günümüzde her biri üzerine yüzlerce sayfa yazılan bir sürü konuyu birkaç sayfaya sığdırmış ve üstelik yüzeysel bırakmamış olması en çok beğendiğim yanı oldu kitabın. Kısa cümlelerle, dağılmadan, hem de tadını vererek anlatabilmek benim gözümde başarıdır çünkü. Alışılagelmiş "bir bilgeden nasihat dinleme" formatında bulmadım. Yeme içmeden, evlilikten, çocuktan, yasadan, cezadan, mutluluktan, kederden, hayata dair her şeyden konuşulan, basit tabirle konunun konuyu açtığı, tadı damakta kalan bir dost sohbetinde hissettim okurken. Bir paragraftan olmazsa diğer paragraftan alıntı paylaşma hissine kapıldım bir yandan. Epey de paylaşmışım. Paylaşmadıklarım da aklımda kaldı. Keyif aldım, tam kararında buldum, özellikle üslubunu ve kavramlara ilişkin benzetmelerini beğendim. Kısacası, Ermiş'in sohbeti doyulmazdı. Belki küçük ve genele bakıldığında önemsiz bir çekincem, sorulara geçişlerdeki yavanlığa dair olabilir. Dediğim gibi, aslolan cevaptı, o kadar da olsun'du.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · İndigo Kitap · 201970,3bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Büyük Bilgeden Retorik.
︎Aristoteles veya kısaca Aristo, Antik Yunanistan'da Klasik dönem aralığında yaşamını sürdürmüş olan Yunan filozof ve bilge. Platon’un öğrencisi, Büyük İskender’in öğretmeni, Lykeion Okulu’nun kurucusudur. Yazarın Retorik kitabını uzun süredir okumak istediğim bir eseriydi. Etkili konuşma üzerine bilinen en eski eğitimcilerden olduğu kabul edilir. Eser üç bölümden oluşuyor. Dilin doğru bir şekilde kullanılması üzerine söyleşileri konu edinilmiş. Topluluğa hitabet etme sanatı gibi , etkili konuşma, kitlelerin ruh hali, kendine has beden dili, kitleleri harekete geçirmek, hatibin güzel hitap etmesi üzerine birçok örnekler vermektedir. İletişim türleri ve uygulanış biçimleri detaylı şekilde açıklanmış. Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce konuşulmuş, tartışılmış ve kayıt altına alınmış muazzam bir eser. Zamanımız da her konuyu kolaylıkla öğrenebildiğimiz eğitim sistemleri varken, 2500 yıl önce çok iyi bir eğitim seviyesine sahip olduklarını görüyoruz. Eser yer yer ağır ilerliyor, konu geçişleri dağınık ve tekrarlara düşüyor olsa da eseri beğendim. Yabancı kelimelere sayfa altında açıklamalar yapılmış. İş bankası yayınlarından okuduğum eseri beğendim, okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Retorik
RetorikAristoteles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,133 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Bilge ve inziva üzerine minik bir inceleme
Kitabı okuyalı bir ay oldu aklımda kalan kısımlarca kısa bir inceleme yazacağım. Kitabın birinci kısımı olan: Bilgenin sarsılmazlığı üzerine olan bölümünde. Bilge kişilerin yani erdem sahibi olan insanların haksızlığa ve hakarete uğrasalar bile sarsılmayacağı bilgenin onurundan bir şryin eksilmeyeceğinden bahsediyordu. Örnek biri bilgeden
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,567 okunma
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yoğun olarak roman okusam da psikoloji kitaplarına da ağırlık vermeye çalışıyorum. Bu kitap meslektaşlarıma ve psikolojiye ilgi duyan okurlara önereceğim bir eser olmasının yanı sıra ülkemiz için büyük bir değer olan Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nun son kitabı olması yönünden çok kıymetli. Doğan Cüceloğlu, sadece psikoloji camiası için değil halkın geniş bir bölümüne sesini duyurabilmiş olmasıyla büyük bir önem taşıyor. Bu kitap, Deniz Bayramoğlu ile Doğan Cüceloğlu'nun yaptığı ilham verici bir sohbetten oluşuyor. Başta belirttiğim gibi kurgu edebiyat çok ilgimi çekse de son zamanlarda anıların, biyografi ve otobiyografilerin de beni çok beslediğini düşünüyorum. Doğan Cüceloğlu gibi bir bilgeden bir çok kitap, müzik ve film önerileri aldığım; tertemiz, sade bir dille sunduğu bilimsel ve deneyime dayalı görüşlerine hayran olduğum bir kitap oldu. Lise ve üniversite yıllarından itibaren bütün okurlara gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum. Kitapla ve sevgiyle kalın.
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202126,9bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Kitap, bugün batı bilim ve felsefe dünyasının kendisine öykünerek büyük saygı duyduğu Aristoteles, Platon ve ardılları gibi isimlerin öykündüğü doğa filozoflarından bilinen üçünün fragmanlarını ve dolaylı alıntılarını içerir. Eser, Solon, Bias gibi isimlerle birlikte Yedi Bilge’den biri olduğu tartışmasız kabul edilen Thales ile başlıyor ve kronolojik olarak devam ediyor. Tüm Antik Yunan kültürünün doğayı ancak Homeros, Hesiodos gibi şairlerin destanları ve şiirleri kadar bildiği bir dönemde Thales, gökbilimciliği, yerbilimciliği, matematiği ve gözlem gücünü merkeze alarak yeni tanımlar ortaya koyuyor. Bu tanımlarla önce bir epistemoloji sonra da nedensellik ilkesiyle bir kozmogoni ortaya koyuyor. O ana kadar Zeus’un hiddetine, Poseidon’nun kibrine bağlanan fenomenler yepyeni bir bakışla tekrar düzenleniyor. Bu düzen insanlara makul ve anlaşılır geliyor. Zihin yapıları değişiyor, gelişiyor. Bu düşünsel sıçramalar, tilmizleri Anaksimandros ve Anaksimenes ile aşama aşama devam ediyor. Bu isimler Thales’in öncülü olduğu yolu, genişleterek ve derinleştirerek insanlığa yeni tanımlamalar kazandırıyor. Bu bazen bir güneş saati yada coğrafi harita ile gündelik pratiklerde bazense kavramsal olarak yaşamın kökeni üzerine tanımlamalarda kendine yer buluyor. Ama, tümü de o ana kadarki bilinen tüm doktrinlerden farklı, yepyeni bir bakış ile. İnsanları şiirsellikten ziyade doğanın keşfine davet eden bütüncül bakış ile.
Fragmanlar
FragmanlarThales · Pinhan Yayıncılık · 2019263 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bilge
Aslında bu kitabı okumak sadece bu kitabı okuyarak gerçekleşmez çünkü Seneca'yı anlamak içim önce bir de yaşadıklarını bilsek bizim için daha iyi olabilir. Çünkü Seneca yaşadığı sorunlardan sonra Romadan sürülmüş ve sürüldükten sonra ise Stoacı olmuş birisi. Hatta Romanya dönmek için o dönem yetkilisine de yalvarmıştı. Bir Stoacı böyle davranır mı sorunu bize katıyor. Bu kitapta ise Seneca, bilge olduğunu söylemiyor. Aksine bilge olma yolunda ilerleyen biri olduğunu söylüyor. Ama Seneca bir bilgeden bahsederken onun mükemmel biri olduğundan bahsediyor. Velhasıl bahsedilen bilge sadece eril yapıda. Bilge sadece erkek olmak zorunda mı Seneca bunu neden düşünmedi? Çünkü kitapta yazdıklarını ele alırsak aklı başında her insan bunlara uyabilir. En azından Seneca gibi "bilgelik yolundan gidebilir. " Seneca biraz çelişkili birisi bu konuda. Çünkü yeni gine gibi kabile toplumlarında ise bilgelik; kişinin her bakımdan üstün olması değildi. O da diğer insanlar gibi günlük işlerini (tarım, temizlik vb.) yapmak zorunda olan birisiydi. Seneca'nın bunu bilmediğini farz edelim. Ama Seneca ın atladığı bir diğer nokta ise Sokrates'ti. Eğer Seneca bilgelik konusunda ne kadar düşündü bilmiyorum. Lâkin Sokrates'i atladığını düşünüyorum. Çünkü bir insan bilge ise eğer bilgeliğinden ödün verebilir. Sonuçta biri bilge ise bunu en iyi kendi bilir ve başkasına kanıtlaması gerekmez. Kısa kitap okunur.
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva Üzerine
Bilgenin Sarsılmazlığı Üzerine - İnziva ÜzerineSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,567 okunma
67 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.