Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Leyla ile Mecnun küfür etmeyenlerin dizisidir. Kalp kırmayanların. Zeki insanların. Üşengeç insanların. Çay içilir mesela. Öyle fincanda değil çay bardağında. Üzüme düşülür çünkü içki içilmez. Sigara içilmez sakız çiğnenir. Bedua edilmez. Pis denir. Pislik herif denir. Tuvalet terliği denir. Poşet denir. Kulpu kırık çaydanlık denir. Aile vardır bir kere dizide. Kendi kanalından, kendi belediyesine tut dizilere, programlara dahi apaçık gönderme yapılır. Birde... Alacakaranlık tarzı vampir kitaplarının ya da o tarz saçmalıkların Edebiyat katili olduklarını öğretti. Şiir okumayı sevdik, adamlığı, arkadaşlığı öğrendik. Ve en güzeli hiç susmayacakmış gibi ağlarken ve birden kahkahalar attırıyordu ya onu sevdik. Beklemeyi sevdik be! Bizimde o gemide bir beklediğimiz olduğunu öğrendik. Ve dedik ki o gemi gelecek. "O gemi mutlaka bir gün gelecek."
Leyla ile Mecnun
Leyla ile Mecnun
Film listemin son hali( bir sinefil in katkılarıyla)
Eternity and a day(theodoros Angelopoulos) The seven seal(ingmar bergman) Seven samurai(akira krusowa) Close-up(abbas Kiarostami) Bir zamanlar anadoluda(nuri bilge ceylan) Ulysses gaze(theodoros Angelopoulos) There will be blood(paul thomas anderson) Ahlat ağacı (nuri bilge ceylan) Rashomon(akira krusowa) The 400 blows(françois truffaut)
Reklam
Stefan Zweig Üstüne Bir Deneme
Stefan Zweig çok karamsar bir adamdı. Üstüne üstlük oldukça da hiperaktif biriydi. Bu tespitlerimi bir yerlerden kesinlikle okumadım, tamamen benim fikrim. Peki neye mi dayandırıyorum bu savımı? Yazdıklarına elbette. Kitaplarının çoğu yüz sayfayı bulmaz zira.(Kurmacalarını kastediyorum elbette) Oysa, modern romanlar çağıydı onun yaşadığı
Titanik Enkazına Gezi Düzenlemek İsterken Kaybolan Titan Denizaltı ve Yolcuları Hakkında Bilinmeyenler Buz dağına çarparak yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan Titanik'e geçtiğimiz günlerde OceanGate Expeditions isimli şirket tarafından turistik bir tur düzenlendi. Titan adı verilen bir denizaltıyla gerçekleştirilen seferde
Ekim- Kasım Ayları Hikaye Etkinliği
ETKİNLİK SONA ERMİŞTİR. Katkıda bulunan arkadaşlara çok teşekkürler. *********** ETKİNLİK PERİYOTU GÜNCELLENMİŞTİR . 1 Ekim - 30 Kasım tarihleri arasında yeniden yazacağınız hikayeler #34539208 iletisi altında paylaşılacaktır. *********** İyi akşamlar. Az katılımlı bir Eylül ayı etkinliği geçirdik. Halen
Gerçekten bir gemide gibiyim. Sallanıyorum... Hayatımda daha önce ne zaman böyle hissettiğimi hatırlamıyorum... Ağlasam olmayacak sanki Gülsem gülemiyorum... Söyleyecek çok sözüm var... ................. Çıktı. Kitap.
Miras
Miras
Hazan Ayaz
Hazan Ayaz
Reklam
1950’li yıllarda İskoçya’ya yük taşımak için Reefer tipi bir gemi yanaşır. Demir attığı limanda yükünü aldıktan sonra, gemide çalışan denizcilerden biri acaba unuttuğumuz bir yük kaldı mı diye bakmak için soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, lakin mümkün değildir. Gemi hareket eder ve denizciyi unuturlar. Mahsur kalan denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağını anlamıştır. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücudunu nasıl uyuşturduğunu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan burnunu ve buz gibi havanın verdiği acıyı anlatır. 3 gün sonra soğuk hava kapısını açan başka bir denizci, zavallı adamın cesediyle karşılaşır. Duvarlara kazıdığı acılı sonunu okur ve.. kendisi de hayretten dona kalır. Çünkü soğuk hava deposunun derecesi 19’dur. Çünkü soğutma sistemi zaten çalıştırılmamış olup, kendi haline bırakılan deponun sıcaklığı normal bir dereceye yükselmiştir. Yani biçare denizci donarak ölmemiş, donduğunu sandığı için ölmüştür. Bu hikaye bilinçaltını doğru kullanırsak ne kadar güçlü olduğunu, yanlış kullanırsak da bizi ölüme dahi götürebileceğini göstermiştir.
Pilotunu tanımadan bir uçakta rahatlayabiliyorsun Ve kaptanını tanımadığın bir gemide de rahatlayabiliyorsun. Peki neden Allah'ın kontrolcüsü olduğunu bildiğin bu hayatta rahatlayamıyorsun?
GEMİDE OL YETER! İSTERSE GEMİDEKİ PASPAS OL...
Esseyyid Abdülhakim Arvasi
Esseyyid Abdülhakim Arvasi
der ki: "Ahir zaman da imânı korumak çok zordur. Bir ânlık gaflet, sonsuz felâkete sebep olur. İmâm-ı Rabbanî (Kuddise Sirruh) Hazretlerine: "Bunun çaresi nedir?" diye soruyorlar. Mübarek tek kelimeyle cevap veriyor: - "Kim bu felâketten kurtulduysa, git onunla beraber ol. Ne okuduğun, ne ettiğin seni kurtarmaz Hiç kimse deryaları yüzerek geçemez. Mutlaka bir gemiye binmek zorundadır. O gemiye binmeyen yolun başında kalır. Gemi selâmetle limana ulaşırsa yalnız kaptan değil, içindeki herkes kurtulur. Geminin içinde bulunmak lâzımdır. Gemide ol yeter. İsterse gemideki paspas ol. İşte bütün mesele bu gemide olabilmektir. Kurtulanlarla beraber olmakta. Rabbim bizleri gemideki paspas olabilmeyi nasip eylesin. (Amin) Bu büyükler sonradan gemiden atacakları kişiyi (kişileri) baştan gemiye almazlar."
Sizleri derinden sarsacak 3 Film. Mutlaka izleyin.
Bana, Ben evde sıkılıyorum, film izlemek istiyorum, ama öyle bilindik aşk meşk ya da dünyayı kurtarmacalı olmasın mı diyorsunuz? Beni sarssın, etkilesin, düşündürsün, irkilmemi sağlasın mı diyorsun? Ama öyle NETFLIX falan yok ben de internette izleyebileceğim bi yerde olsun, izleyeceğim adreste paylaşılsın mı istiyorsun? İşte tam sana göre 3
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.