John Steinbeck’e merhaba dediğim bu eser,tek kelimeyle harika .Yazar, işçi sınıfı bir aileden geldiği için çoğunlukla işçilerin çalıştıkları çiftliklerde ne gibi sorunlarla karşılaştıklarından,yaşantılarından bahsediyor romanlarında.Bu eser de onlardan biri.Romanlarında bu konulara değinirken tek düze bir anlatım kullanmıyor,betimlemeler ve süslemeler de var.Ancak benim eseri okurken en çok haz aldığım noktası dilinin oldukça açık ve anlaşılır olmasıydı.
Steinbeck,proleterlerin sıkıntılarından bahsederken bir başkaldırıya rastlamadım anlatımında.Ama roman bir kaç yönden değerlendirilebilecek nitelikte.Mesela siyasal anlamda sınıfsal ayrımın var olduğundan ve işçi sınıfının ezilmişliği,horlanmışlığından;psikolojik anlamda işçilerin kendi aralarında bile bir kabul görme,var olma mücadelesinden,dostluk ve arkadaşlığı,hayal kurmayı hayat içerisindeki bir motivasyon aracı olabileceğinden,öldürme eyleminin bile merhametli bir sunumla yapılabileceğinden,sosyolojik anlamda ırkçı ve ötekileştirmeci davranışların insanları yalnızlaştırdığından bahsediyor.Evet bu bir çırpıda bitirilebilecek roman, bünyesinde hepsini aynı anda barındırabiliyor.
Ben kitaptan inanılmaz keyif aldım,hemen “Gazap Üzümlerini”sıraya bile koydum.Merhametli bir şiddetle tavsiye ediyorum herkese.Mutlaka okuyun.İlgililere keyifli okumalar diliyorum:)))