Maximilian Robespierre’i taşıyan araba, XVI. Louis’nin, Danton ve Desmoulin’in ve sayısız bir sürü kurbanın acıklı yo­lu Saint-Honoré Sokağından geçip giyotine doğru ağır ağır iler­lerken, meraklılar sevinçle haykırarak zorla yaklaşıyorlar. İdam olayı yine bir halk şenliğine yol açtı. Sancaklar ve flamalar dam­lardan sallandırılıyor. Paris
Meclisteki diğer partiler İslam'a zıt olan bir kanunu oy çokluğu ile kabul ettikleri zaman, siz mecliste buna karşı da gelseniz ve buna karşı oy da kullansanız hiç fark etmez. Çünkü demokratik sistemin bir gereği olan; "çoğunluğunun kararı geçerlidir" kaidesini, bu meclise girerken daha en baştan kabul etmiş oldunuz. ... Fakat böyle bir sistemi baştan kabul ettiğiniz için mecliste söylemiş olduğunuz o söz sizi mazeretli kılıp küfürden kurtarmaz.
Sayfa 44
Reklam
Balkan Savaşı'ndan kısa bir süre sonra meclise 10 Ekim 1913 tarihinde "Askerlerin Siyasetle Uğraşmasını Men Eden Kanun'u teklif etmelerine sebep oldu. Askerî Ceza Kanunu'nda siyasî cürümlere karşı bir müeyyide olmadığından bu kanun tasarlanmıştı. Bu kanun, mecliste uzun tartışmalara sebep olurken, basında çıkan yazılarda da güncelliğini korudu. Nitekim bu kanun, kabinenin istifası ile kabul edilmediği gibi, yeni kurulan Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesi ise, çıkardığı muvakkat kanunlarla sadece askerlerin değil, memurların da siyasetle iştigâlini yasaklayan bir dizi tedbirler aldı. Buna göre, subaylar siyasetle uğraşmayacaklarına dair yemin edecekler, askerî personelin seçme ve seçilme hakkı da yasaklanacaktı. Ordunun siyasetle bu derece içli-dışlı olması, ordu-millet anlayışında zedelenmelere yol açtı. Ancak, ordunun yukarıda ifade edilmeye çalışılan kanunların uygulamaya konulması ile tekrar eski itibarını geri alması mümkün olabilecekti. Birinci Dünya Savaşı'na girerken ilan edilen seferberlik ve sonrasında cephelerde yaşanan olaylar Türklerin tekrar ordu-millet anlayışı etrafında bütünleşmelerine hız verdi.
Sayfa 732 - Kronik Kitap, 4. Baskı: Mart 2021, İstanbul
Milletvekili Seçilmesi Osman Yüksel, 1961 seçimlerinde Konya’dan milletvekili adayı olmaya karar vermiştir. Ancak propaganda konuşmasını yaptığının ikinci günü geçmişte yazmış olduğu bir yazıdan dolayı tutuklanmıştır. Olay, Yeni Konya gazetesine “AP İl Merkezi Dün Emniyetçe Arandı” başlığıyla şöyle yansımıştır: “Serdengeçti dergisinin
7 Haziran 2015 seçimlerine, bir önceki seçim gibi herhangi bir kriz ya da tıkanma olmadan, olağan seyri içinde gidildi. Seçimlere en dezavantajlı konumda giren parti Ak Parti olmuştur. Ak Parti, büyük bir siyasi risk alarak çözüm süreci denilen süreci başlatmış ancak bu süreç PKK'nın istismarları ve sabotajları sonucunda barışçıl bir seyir
Sayfa 319Kitabı okudu
"Meclislere girerken verdiğin gibi çıkarken de selam vermelisin."
Ziyaretine gitmiş olduğun yerdeki arkadaşlarının yanına girerken selam verdiğin gibi işin bitip gitmek istediğinde de aynı şekilde onlara selam vermelisin. Unutma ki bu, ilk verdiğin selam kadar önemli ve gereklidir. Resûlullah (sav) şöyle buyurur: "Kişi bir meclise geldiği zaman selam versin. Eğer oturması gerekiyorsa otursun. Kalkması gerekirse (ayrılmadan önce) yine selam versin. Zira ilk verilen selam son verilenden daha evlâ değildir.” Yani ilk verilen selam ne kadar önemli ve gerekli ise, son verilen selam da aynı şekilde önemli ve gereklidir. Bu nedenle meclislerden ayrılırken en son kelam olarak selam vermeli ve kardeşlerine Allah'ın selam, rahmet ve esenliklerini dilemelisin. İslam medeniyetinden uzak insanların yaymaya çalıştığı kültürün bir neticesi olarak "hoşça kalın", "sağlıcakla kalın", "bay bay!" gibi kelimeleri selamlaşmaya alternatif olarak kullanmamamız gerekmektedir. Bir önceki bölümde söylediğimiz gibi, bu tür kelime ve ifadeler giriş ve çıkışlarda Allah'ın emri olan selamı unutturmak için yaygınlaştırılmaktadır. Müslim, İslam kültürüne sahip çıkmalı ve Peygamberinin yaptığı gibi hayatının her alanına selamı yaymalıdır.
Sayfa 83 - E-KitapKitabı okudu
Reklam
18 öğeden 11 ile 18 arasındakiler gösteriliyor.