Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Türkiye ye­ niden başka bir döneme girerken Çetin Altan da oyunlarıyla, makaleleriyle bilinen bir popüler şahsiyettir. Politik yorumları ve denemelerinin sayısı da artar. 1960'lı yıllara damgasını vuracak Yön dergisinde düzenli yazar. Sendikacıların kur­duğu ve Mehmet Ali Aybar'ın genel başkanlığıyla yükselişe geçen Türkiye lşçi Partisi'nin bağımsız İstanbul adayı olarak 1965 yılında meclise girer.
Zira siz bu meclise girerken bu meclisin çoğunluğunun kabul etmesi halinde, Allah'ın hükümlerine aykırı hükümlerin de çıkabileceğini biliyordunuz. Örneğin; mecliste fazin helal (serbest) olması oy çokluğu ile kabul edilse siz bu.sistemi kabul ettiğiniz için o kararı da kabul etmek zorunda kalırsınız. İmkânsız bir ihtimal olan bütün milletvekillerinin size ait olması durumunda bile, kuracağınız devlet yinede bu sisteme uygun bir devlet olacaktır. Hâlbuki bu sistemin kanun ve kuralları İslâm șeriatına açık bir şekilde zıttı.Bu sistemi kabul etmek milletvekillerinin teşride bulunma (kanun koyma)da hak sahibi olduğunu kabul etmek demek değil midir? Hâlbuki İslâm'a göre teşri hakkı yalnız Allah'a aittir.
Reklam
"Meclislere girerken verdiğin gibi çıkarken de selam vermelisin."
Ziyaretine gitmiş olduğun yerdeki arkadaşlarının yanına girerken selam verdiğin gibi işin bitip gitmek istediğinde de aynı şekilde onlara selam vermelisin. Unutma ki bu, ilk verdiğin selam kadar önemli ve gereklidir. Resûlullah (sav) şöyle buyurur: "Kişi bir meclise geldiği zaman selam versin. Eğer oturması gerekiyorsa otursun. Kalkması gerekirse (ayrılmadan önce) yine selam versin. Zira ilk verilen selam son verilenden daha evlâ değildir.” Yani ilk verilen selam ne kadar önemli ve gerekli ise, son verilen selam da aynı şekilde önemli ve gereklidir. Bu nedenle meclislerden ayrılırken en son kelam olarak selam vermeli ve kardeşlerine Allah'ın selam, rahmet ve esenliklerini dilemelisin. İslam medeniyetinden uzak insanların yaymaya çalıştığı kültürün bir neticesi olarak "hoşça kalın", "sağlıcakla kalın", "bay bay!" gibi kelimeleri selamlaşmaya alternatif olarak kullanmamamız gerekmektedir. Bir önceki bölümde söylediğimiz gibi, bu tür kelime ve ifadeler giriş ve çıkışlarda Allah'ın emri olan selamı unutturmak için yaygınlaştırılmaktadır. Müslim, İslam kültürüne sahip çıkmalı ve Peygamberinin yaptığı gibi hayatının her alanına selamı yaymalıdır.
Sayfa 83 - E-KitapKitabı okudu
7 Haziran 2015 seçimlerine, bir önceki seçim gibi herhangi bir kriz ya da tıkanma olmadan, olağan seyri içinde gidildi. Seçimlere en dezavantajlı konumda giren parti Ak Parti olmuştur. Ak Parti, büyük bir siyasi risk alarak çözüm süreci denilen süreci başlatmış ancak bu süreç PKK'nın istismarları ve sabotajları sonucunda barışçıl bir seyir
Sayfa 319Kitabı okudu
"Bir meclise girdiğiniz vakit selam verin! Oradan çıka­cağınız vakit yine selam verin! Zira girerken verilen selam, çıkarken verilen selamdan üstün değildir. (çıkarken verilen selam daha üstündür)." Sünen-i Tirmizi, Kitabu'l- İsti'zan, c.5, s.62-63, Hadis No:2706
Sayfa 25 - Muallim NeşriyatKitabı okudu
Milletvekili Seçilmesi Osman Yüksel, 1961 seçimlerinde Konya’dan milletvekili adayı olmaya karar vermiştir. Ancak propaganda konuşmasını yaptığının ikinci günü geçmişte yazmış olduğu bir yazıdan dolayı tutuklanmıştır. Olay, Yeni Konya gazetesine “AP İl Merkezi Dün Emniyetçe Arandı” başlığıyla şöyle yansımıştır: “Serdengeçti dergisinin
Reklam
Balkan Savaşı'ndan kısa bir süre sonra meclise 10 Ekim 1913 tarihinde "Askerlerin Siyasetle Uğraşmasını Men Eden Kanun'u teklif etmelerine sebep oldu. Askerî Ceza Kanunu'nda siyasî cürümlere karşı bir müeyyide olmadığından bu kanun tasarlanmıştı. Bu kanun, mecliste uzun tartışmalara sebep olurken, basında çıkan yazılarda da güncelliğini korudu. Nitekim bu kanun, kabinenin istifası ile kabul edilmediği gibi, yeni kurulan Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesi ise, çıkardığı muvakkat kanunlarla sadece askerlerin değil, memurların da siyasetle iştigâlini yasaklayan bir dizi tedbirler aldı. Buna göre, subaylar siyasetle uğraşmayacaklarına dair yemin edecekler, askerî personelin seçme ve seçilme hakkı da yasaklanacaktı. Ordunun siyasetle bu derece içli-dışlı olması, ordu-millet anlayışında zedelenmelere yol açtı. Ancak, ordunun yukarıda ifade edilmeye çalışılan kanunların uygulamaya konulması ile tekrar eski itibarını geri alması mümkün olabilecekti. Birinci Dünya Savaşı'na girerken ilan edilen seferberlik ve sonrasında cephelerde yaşanan olaylar Türklerin tekrar ordu-millet anlayışı etrafında bütünleşmelerine hız verdi.
Sayfa 732 - Kronik Kitap, 4. Baskı: Mart 2021, İstanbul
Meclisteki diğer partiler İslam'a zıt olan bir kanunu oy çokluğu ile kabul ettikleri zaman, siz mecliste buna karşı da gelseniz ve buna karşı oy da kullansanız hiç fark etmez. Çünkü demokratik sistemin bir gereği olan; "çoğunluğunun kararı geçerlidir" kaidesini, bu meclise girerken daha en baştan kabul etmiş oldunuz. ... Fakat böyle bir sistemi baştan kabul ettiğiniz için mecliste söylemiş olduğunuz o söz sizi mazeretli kılıp küfürden kurtarmaz.
Sayfa 44
Maximilian Robespierre’i taşıyan araba, XVI. Louis’nin, Danton ve Desmoulin’in ve sayısız bir sürü kurbanın acıklı yo­lu Saint-Honoré Sokağından geçip giyotine doğru ağır ağır iler­lerken, meraklılar sevinçle haykırarak zorla yaklaşıyorlar. İdam olayı yine bir halk şenliğine yol açtı. Sancaklar ve flamalar dam­lardan sallandırılıyor. Paris
Tabiinin önde gelenlerinden Katade (rahimehullah) şöyle buyurmuştur: "Eve girdiğin zaman ailene selam ver! Çünkü onlar, senin selamına en layık kimselerdir:' Ebu Hureyre (radıyallahu'anh) şöyle nakletmiştir: "Rasulullah (sallallahu 'aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bir meclise girdiğiniz vakit selam verin! Oradan Çıkacağmız vakit yine selam verin! Zira girerken verilen selam, çıkarken verilen selamdan üstün değildir. (çıkarken verilen selam daha üstündür )."
Reklam
Çoğu kimse bilmiyor maalesef *** Bir meclise girdiğiniz vakit selam verin! Oradan Çıkacağınız vakit yine selam verin! Zira girerken verilen selam, çıkarken verilen selamdan üstün değildir . (çıkarken verilen selam daha üstündür )
Çoğu kimse bilmiyor maalesef *** Bir meclise girdiğiniz vakit selam verin! Oradan Çıkacağınız vakit yine selam verin! Zira girerken verilen selam, çıkarken verilen selamdan üstün değildir . (çıkarken verilen selam daha üstündür ) Sünen-i Tirmizi,
Siyaset hayatının Osman Yüksel’i zindan hayatından daha çok etkilediği, hatta Serdengeçti dergisini çıkaramamasına sebep olduğu belirtilmektedir. Çünkü hayatı boyunca yalan ve riyadan uzak yaşamış, doğruluk uğruna büyük bedeller ödemiş Osman Yüksel, dönemin birçok siyasetçisi gibi yapamamıştır. Meclis’te adı ‘kravatsız mebus’a çıkan Osman Yüksel, Arif Emre’nin anlattığına göre dönemin siyaset anlayışını nüktedanlığı ile şu şekilde ortaya koymuştur: “Meclisin döner kapısına geliyoruz, kapıda bir birikim var. Osman aklına bir espiri gelirse öldürseler yine söylemeden edemez. Yüksek davudi sesiyle konuşuyor: - Yahu bu ne hal, daha meclise girerken dönekliğe alışıyorsunuz. Buranın doğru dürüst alaturka bir kapısı yok mu? Ben oradan geçeceğim. Herkes bu umulmadık itham karşısında şaşırıyor, kimse seslenemiyor. Meclis’e beraber geliyoruz. Milletvekillerinin gireceği kapılara yaklaşırken ben kasten bir iki adım öne geçiyorum. Osman’ı arkadan polisler yakalıyor: - Şişt hemşerim, sen bu taraftan giremezsin, bu kapı milletvekillerine mahsus. - Yahu ben de milletvekiliyim. - Amca bey bizi işletme, hani giriş kartın? Osman çarnaçar milletvekili hüviyetini çıkarıyor, polisler özür diliyor, selam duruyor” (Emre, 2002: 122).
Almanya tehlikeli bir ülkedir. Sosyalizm maskaralıklarının orada alıp yürümesi yarın Almanya’yı yeni gelişmelerin eşiğine atacaktır. Adolf Hitler durup dururken değil, büyük ve kültürel bir millete karşı İngiltere ve Fransa’nın ahmakça siyasetleri yüzünden ortaya çıkmıştı. Bugün de başka bir Adolf un, Adolf von Thadden’in başkanlık ettiği
Çoğu kimse bilmiyor maalesef
*** Bir meclise girdiğiniz vakit selam verin! Oradan Çıkacağınız vakit yine selam verin! Zira girerken verilen selam, çıkarken verilen selamdan üstün değildir . (çıkarken verilen selam daha üstündür ) Sünen-i Tirmizi, Kitabu'l-İsti 'zan, c.5, s.62-63, Hadis No:2706
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.