Her şeyin geçici olduğu, er ya da geç bir gün zaten terk edeceğimiz ölümlü bir dünyada üstelik arkamızda sadece bir parça et, kemik, ter ve tuz bırakıp gideceğimiz bir yerde kibre kapılmak, böbürlenmek, kendini üstün görmek, ayrıcalıklı kılmak, alkışlanma ve övülme telaşına düşmek fazlasıyla gülünç değil mi?
Sayfa 54