Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kendini aşmışlık, bireysel gelişimden ziyade dışsal gelişimdi. Olumlu sosyal ilişkileri geliştirmek, çevreye duyarlı olmayı odağına alıyordu. Kişinin benliğinin õtesindeki sebepleri araştırması, bir ideale hizmet etmesi, potansiyeliyle başkalarına yardım etmesi, bir sebebe (dini inanca) kendini adamasıydı. Psikiyatr
Viktor E. Frankl
Viktor E. Frankl
, kendini aşmışlığın, hayatın anlamı ve maneviyatla ilişkili olduğunu belirtir. Bu yeni basamak, kendini gerçekleştirmenin de üstünde; onu içine alan daha kapsamlı bir basamaktı.
İnsan ve Hayat Dergisi - Sayı 169 (Mart 2024)
İnsan ve Hayat Dergisi - Sayı 169 (Mart 2024)
Bir psikiyatr şöyle yazmış:
"İnsan kendi hayatının kahramanı olacaksa devrilmeyi göze almalıdır. Evrilmek için devrilmek gerekir.
Reklam
Ümitsizlik....
📍Dr Breurer ünlü bir psikiyatr.. Bertha isimli hastasına karşı saplantılı düşünceleri var. Nietzsche ise ümitsizlik, migren ve çeşitli saplantilarla mücadele eden bir düşünür.. İki insanın yolları kesişiyor ve saplantılarının kaynağına inip , sorunlarına çözüm arıyorlar. 📍 Nietzsche baş ağrılarını yeni fikirlerinin doğum sancıları olarak görüyor. Kitabı okurken onun fikirleri üzerine derin derin düşünmek hatta bazen de bir satırı iki, üç kere okumak zorunda kalabilirsiniz. Hak verdiğiniz fikirleri olduğu gibi yanlış bulduğunuz fikirleri de olabilir. 📍 Ağır bir kitap olduğunu düşündürmesine rağmen , sizi içine alan yalın , akıcı bir anlatımı var. Anlam arayışında olanlara tavsiye...
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche Ağladığında
Ah Âlâ ..
Kitabı yeni bitirdim ve hâlâ etkisindeyim.. nasıl bir hayat,nasıl bir anlatım ,nasıl harika bir Psikiyatr 👏🏻👏🏻 yer yer şaşkınlıklar içerisinde daha çok üzgün ve de merakla okudum.. Anlatılmaz okunup yaşatıyor adeta sevgili Gülseren Buğdaycıoğlu 💐
Sanıyorum ki bir psikiyatr ile evlenmeliyim.
Nedir bu online taroterapi? Sizi dinliyorum. Doğru, psikolog veya ilaç yazma yetkisi olan bir psikiyatr değilim. Bilinç altınız veya üstünüzle de işim yok. Amacım sizi anlamaya çalışmak. Size hatırlatma yapıyorum veya farklı bir açıdan bakabilmeniz için fikrimi söylüyorum. Size akılda vermiyorum. Çok bilmiş de değilim. Sadece bir lisans ve bir ön lisans programı görmüşlüğüm var. Size kitap tavsiyesi yapıyorum. "Oldukça cahilimdir ama epey okurum." Evet bunun karşılığında sizden aldığım parayla tatlı da yiyorum kedilere mama da alıyorum. Size gelecekten veya gaipten haber verme gibi bir derdim de yok. Sadece an'ı yaşamanın ne kadar değerli olduğunu bildirmek istiyorum. An'ı anlamaya çalışan biri geçmişe de geleceğe de yön verebilir. Şimdi istediğiniz gibi arkamdan atıp tutabilirsiniz. Övene de gömene de saygılar. Ben okumaya, sorgulamaya, anlamaya çalışmaya devam edeceğim. Kartlar sadece bir yol arkadaşı ve oyuna eşlik ediyor. Bakış açınızla bakış açım aynı zeminde buluşmak zorunda değil...
Reklam
Böyle mutluluk mu olur?
Önce küçük bir fıkra anlatayım: “Doktorum size görünmem konusunda ısrar etti,” dedi adam psikiyatra. “Ne için olduğunu Allah bilir; mutlu bir evliliğim, akıllı bir oğlum, bir kaç iyi dostum var, hiçbir endişem yok...”   Not defterine uzanırken “Hımmm,” dedi psikiyatr, “ne kadar zamandır böylesiniz?” İnsanlar senin mutlu olduğuna inanmaz. Basit şeylerle mutlu olabileceğine inanmaz. Sıradan bir aile hayatıyla nasıl mutlu olabilirsin? Hani lüks araba? Hani süper bir muhitte, süper bir residance dairesi? Hani lüks tatiller? Hani ünlülerle tanışmışlık? Hani marka kıyafetler? Hani çocuğu ünlü bir okulda okutmak? Hani şık bir AVM'de uyduruk karton bardaktan kahve içmek? Nerede? bunları hiç paylaşmadın ama! Çok şaşırırlar. Bunlar olmadan nasıl mutlu olabiliyorsun? 🤔
Orhan Toker
Orhan Toker
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
İNSANI TANIMA SANATI = ALFRED ADLER
Çağdaş Psikolojinin üç büyük devinden biri ve bireysel psikoloji ekolünün kurucusu, Avusturyalı psikiyatr Alfred Adler, İnsanı Tanıma Sanatı'yla, geniş bir okur kitlesine yöneliyor. Adler'in, bu yüzyılın başında, insanın ruhsal-fiziksel varlığına ve yaşamdaki sorunlarına ilişkin yaptığı saptamalar, aradan geçen bunca yıla karşın
İyi ki kitaplar var...
Kitap bir liman bir sığınak, bazen şifa ağlayan kalbe bazen dua ağlayan gözlere, bazen dost tam da ağladığın yerden anlayan ve merhemini oraya süren. Çoğumuzun anlayanı eksik çoğumuz kalabalık bir yalnızlıkta debeleniyoruz. Üzgünüm ama çoğumuz hastaların içinde hastalaştırılıyoruz psikolojik olarak da fiziksel olarak da. İşte o yüzden kitaplara dört elle sarılmalı bazen bir kurgu size bir sal olabilir boğuştuğunuz dalgalarda bazen bir dal olur bir şiir tutunduğunuz, bazen bir psikiyatr olur bir psikoloji kitabı ve kimseye anlatmadan, ağlamadan şifasını sürer yüreğinize. Bilinçli kitap okuyup, hayatın bütün gönderdiği dertlere meydan okuyanlardan olmamız dileklerimle… 100 kitapla belirlediğim ilk hedefimi 205 kitapla tamamlamış olmanın gururuyla…
Reklam
Ulus Baker
yazhocam.com/one-cikanlar/od... ODTÜ’nün Türkiye’ye kattığı en değerli bilim insanlarından, bütün bir ulusu etkisi altında bırakan bir Ulus. Günümüzde neredeyse her üniversite öğrencisinin adını duyduğunda “Keşke ben de ondan ders dinleyebilseydim” diye içinden geçirdiği ; sosyoloji, felsefe, sinema, tarih, müzik ve
Carl Gustav Jung Kimdir?
tr.thefeasjournal.com/2020/11/25/gust... 1875 yılında İsviçre’nin Kesswil kentinde dünyaya gelmiştir. Ailenin ilk çocuğu olan ağabeyi vefat ettikten sonra Jung değerli bebek konumunda olmuştur. Kendisine dönemin saygın kişilerinden olan dedesinin adı verilmiştir. Dindar bir babanın ve tutarsız davranışları olan bir annenin
Stockholm Sendromu
Rehinenin kendisini rehin alan kişiye sempati ve empati duygusu geliştirmeye başlaması olarak tarif edilir. Psikiyatr Nils Bejerot tarafından bu adı alan sendromun hikâyesi 1973 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de yaşanan bir olaya dayanıyor. Bir soyguncu tarafından altı gün boyunca bankada rehin tutulan bir kadının, soyguncuya duygusal olarak bağlanması serbest kaldığında soyguncuyu savunması, hatta onun uğruna nişanlısını terk etmesi ve bağlandığı soyguncunun hapisten çıkmasını beklemesi, önemli bir psikolojik vaka olarak literatüre geçer..
235 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.