"MATEMATIK"
Matematik 'matem' ve 'atik' sözcüklerinden müteşekkil bir birleşik sözcüktür. Matem, bilindiği gibi, yas demektir. Sözlüklerde "bir yerde herhangi bir sebeple ortaya çıkan üzüntü verici durum" olarak tanımlanan matem, tutulan bir şeydir. Fakat, kaygı bozukluğu, anksiyete, depresyon vb. rahatsızlıklara yol
HEP MERDİVENİN İLK BASAMAĞINDA BEKLETİLMİŞ ADAM
VECİHİ TİMUROĞLU
(...) Ona milletvekilliği vaadedilmiş, ama merdivenin ilk basamağında bekletilmiştir. Cevdet Kerim İncedayı, onun CHP İçindeki yandaşıdır. Ona yardımlar sağlar, Recep Peker'le tanıştırır. Recep Peker, ona güdümlü yazılar yazmasını âdeta telkin eder. Anlattığına göre, ödün
1. Giriş
Türkiye’nin eğitim sisteminde, sorunlar açısından yok yok. Böyle olunca, toplumun tepkisizliğine şaşmamak gerekiyor. ‘Okulsuz toplum’ tartışmaları açısından bakarsak (bkz. Baker, 2006; İllich, 2006), kapitalist okullar, toplumsal benzeştirme (asimilasyon) rolünü başarıyla gerçekleştirmektedirler. Okullar, geçmişte, toplumsal mücadelenin
I
Biliyorsunuz parkların
Sizi çağıran tarafları
İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı
Orada saklanıyor onlar
Çünkü her türlü saklanıyorlar orada
Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
Gerçekten de İspanyol gribinden yatan oğlu uğruna "kendini kurban" etmişti ressamın anası. Fikret için ne kahredici bir düşüncedir bu! "Dövüşüyorum" olarak çevirdiğim kelimenin aslına gelince: "je me bat", "dövünüyorum", "kendi kendimi dövüyorum" sözüyle de çevrilebilir, kelimesi kelimesine çevrilecek olursa... O da ayrıca ilginç.
Bütün bu düğümler birer birer çözülebilirdi... Fikret'in hiç sevmediği psikanalistlerin, Freudgil doktorların "divanında" değil, fakat sevilmiş ve sevmiş bir kadının sürekli ilgisinde, yatağında.
Ne çare ki ressam, bir sevgiliyi, bir ev barkı geçindirebilme olanaklarına, ancak altmışını geçtikten, hem de felcin sillesini yedikten sonra kavuşacaktı.
Renklerle, biçimlerle sevişmiş durmuştu nakkaş.
Nakkaş riyazete dalmış bir keşiş misali bembeyaz çıplak kadınlar görüyordu. Resim yapmak, kadınlarla sevişmenin başka bir türü.
Aslında nakkaş, nakışlarla evliydi. Kayaların içine oyulmuş bir manastırda "ikonlar" çizen bir papazın, Meryem Ana'yla evlenmesi gibi bir şey...
Sayfa 120 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 4. Basım, Yayın Yönetmeni: Enis BaturKitabı okudu
" İnsan resimlerin belli bir anı temsil ettiği düşüncesine kapılabilir. kuşkusuz yanlış bir düşüncedir bu. Çünkü resimdeki an, fotoğraftaki anın tersine asla resmedildiği gibi varolmamıştır. Öyleyse resim anı temsil ettiği söylenemez. "