Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir Şey Sorabilir Miyim? (Ezgi Ayvalı)
Peki son soru, cennet var mı? -Belki ama sandığın şekilde değil. Ne sandığımı nereden biliyorsun? -Bilmiyorum.
Ben yolda izliyorum. Bir arada görmeye pek alışık olmadığımız hayvanlar bunlar. Karmakarışık duruyorlar; alacalı inekler, danalar, öküzler, buzağılar, kıvırcık tüylü koçlar, koyunlar, kuzular, yabani keçiler, zıp zıp zıplayan oğlaklar, birkaç domuz, bir at, yüzlerce tavuk, horozlar, ördekler, kazlar; tavşan, geyik, keklik, bıldırcın, sülün gibi
Reklam
-Bir soru sorabilir miyim Reshi? -Daima, Bast. -Kaygı verici bir soru? -Zaten sormaya değer sorular hep öyledir.
Bundan asırlar önce Pakistan'ın büyük imparatorlarından biri olan Akbar'ın hayatında küçük bir öykü vardır. Her türden özel yeteneğe sahip insanlarla son derece ilgiliydi ve Hindistan'ın her tarafından en yetenekli dâhilerden, 'Akbar'ın sarayının dokuz mücevheri' olarak bilinen dokuz kişiyi toplamıştı. Bir gün
– Hikayenin konusu ne? – Sihirli bir kase bulan bir adamı anlatıyor. Gözyaşlarını kasenin içine akıttığında inciye dönüştüklerini fark ediyor. Çok fakir biri. Hikayenin sonunda, inciden bir dağın üstünde oturur. Elinde kanlı bir bıçak, kollarında ise karısı vardır. – Onu öldürmüş mü? – Evet Hasan. – Ağlayıp zengin olmak için. – Sen çok zekisin. … – Ne oldu? – Sana hikaye hakkında bir soru sorabilir miyim? – Elbette. – Adam neden karısını öldürmüş? – Gözyaşları birer inciye dönüştüğü için. – Evet, ama bunun için neden soğan doğramamış?
Geri119
294 öğeden 286 ile 294 arasındakiler gösteriliyor.