Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dün geçti. Yarın ise henüz gelmedi. Ama ömrün olur da yarın gelirse, onun nasıl olacağını tek bir şey belirleyecek: Şimdi!
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş... Ama esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize, kuruyup kalmamıza, kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemize neden olan, pişmanlığın ta kendisi. Olası hayatlarımızdan herhangi birinin bundan daha mı iyi yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz. O hayatlar yaşanıyor, evet, ama biz de yaşıyoruz ve asıl bu yaşantıya odaklanmalıyız. Her yere gidip herkesle tanışamaz, istediğimiz her mesleği yapamayız tabii ama o hayatlarda hissedeceklerimizin çoğunu hissedebiliriz yine de. Kazanmanın nasıl bir his olduğunu anlamak için bütün sporları yapmamız gerekmiyor. Müziği anlamak için gelmiş geçmiş bütün müzik eserlerini dinlememiz gerekmiyor. Şaraptan zevk alabilmek için dünyadaki bütün bağların üzümleriyle yapılmış bütün şarapları tatmamız gerekmiyor. Sevgi ve gülmek, korku ve acı, bu hayattaki en geçer akçeler... Olmamız gereken tek bir kişi var. Hissetmemiz gereken tek bir varoluş var. Her şey olabilmemiz için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe. Onun için bu hayatımızdaki insanlara iyi davranalım. Arada bir başımızı kaldırıp yukarı bakalım çünkü nerede olursak olalım gökyüzü her daim sonsuz."
Sayfa 271Kitabı okudu
Reklam
“ Bütün bu sözlerin bir tek hükmü var Seni seviyorum. ”
"Benimle tanıştığınıza memnun olduğunuzu tahmin ediyorum Bay Gray," dedi Lord Henry. "Şimdilik evet. Her zaman böyle hissedecek miyim acaba?" "Her zaman ne kötü bir sözdür! Duyunca tüylerim diken diken olur. Kadınlar bu kelimeyi kullanmaya bayılır. Yaşadıkları her aşkı sonsuza dek sürdürmeye çalışarak mahvederler. Kelime olarak da anlamsızdır. Gelip geçici bir hevesle ebedi bir tutku arasındaki tek fark hevesin biraz daha uzun sürmesidir.
"Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde; Nehir mi daha hızlı akıyor, ben mi; Su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış"
Sayfa 184
Cehalet, muhtaçlık sömürüsü ve ihanet son yetmiş beş yılın tek gerçeğidir. Bugün cehaleti Atatürk adı altında aldatmak ve aynı şekilde sürdürülebilir sömürge düzeni haline getirmek için zalimler yeni bir çaba içindeler. Bunu da yeneceğiz. Önder Karaçay
Reklam
"Ah sevgili dostum, çok özür dilerim. Kendimi resme kaptırdığımda başka bir şey düşünemiyorum. Bana hiç bu kadar güzel poz verdiğini hatırlamıyorum. Hiç kımıldamadan durdun. Tam istediğim ifadeyi yakaladım; aralanmış dudaklar ve pırıl pırıl parlayan gözler. Harry sana ne anlatıyordu bilmiyorum ama yüzüne muhteşem bir ifade kondurduğu kesin. Sana iltifat ediyordu zannederim. Sen sen ol, söylediklerinin tek kelimesine bile inanma."
Bir hurda halinde aylar sonra bulduğum Chevrolet'nin parçalarına tek tek dokunmak ve yıllar sonra gördüğüm bazı rüyalar da bana kazadan hemen sonra Füsun ile gözgöze geldiğimiz hatırlattı. Ölmekte olduğunu anlayan Füsun, iki üç saniye süren bu son bakışmamızda, bana asla ölmek istemediğini, hayatın her saniyesine kadar bağlı olduğunu, onu kurtarmanı yalvaran gözlerle ifade ediyordu. Ben ise, kendimin de ölmekte olduğunu sandığım için, hayat dolu güzelim nişanlımla, hayatımın aşkına, birlikte başka bir dünyaya yolculuğa çıkmanın sevinciyle gülümsedim yalnızca.
Sayfa 456Kitabı okudu
Kimdim ki ben senin gözünde? Yüzlercesi arasından sadece birisi, sonrasız sürüp giden bir zincirde tek bir serüven halkası...
"İnanıyorum ki, insanlar hayatlarını dolu dolu yaşar, her türlü duygunun hakkını verir, her türlü fikri ifade eder ve her hayalini gerçekleştirirse dünya öyle taze bir neşeyle dolar ki Ortaçağ'ın tüm o hastalıklı karanlığını unutup Helenistik ideale tekrar kavuşabiliriz; hatta belki de Helenistik idealden bile daha muhteşem, daha zengin bir şey elde edebiliriz. Fakat en yüreklimiz bile kendinden korkuyor. Vahşi yanımızı kesip atarak, kendi kendimizi inkar edip sakatladık ama o vahşi yanımız trajik bir hayatta kalma mücadelesi vermeye devam ediyor. İnkar ettikçe cezalandırılıyoruz. Boğarak öldürmeye çalıştığımız içgüdülerimiz, zihnimizi kuşatıp bizi zehirliyor. Beden bir kez günah işledi mi günahla ilişiğini keser çünkü eyleme geçmek bir arınma biçimidir. Geriye hiçbir şey kalmaz, alınan zevkin anısından ve pişman olma lüksünden başka. Şeytana uymamak için yapılması gereken tek şey ona boyun eğmektir. Direnirseniz, ruhunuz kendi koyduğu iğrenç kurallarla iğrençleştirdiğine, kendi kendine haram kıldığına duyduğu arzuyla hastalanır. Dünyanın en büyük olayları insan zihninde geçer derler. Dünyanın en büyük günahları da insan zihninde işlenir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.