Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ey garîb bülbül gülistân içre efgânın nedir Hem-demin güldür senin yine bu nâlânın nedir Şâd olanlar ağlamaz gamlı olan gülmez denir Gamdan âzâd olmadın bu şâd u handânın nedir Bu ile geldin kimesne sana hîç yâr olmadı Yâr-ı gârın kim senin aceb ki ihvânın nedir Her biri yârın yolunda varını eyler fedâ Ey gönül senin dahi yârına kurbânın
Yaşamın sırlarını bileydin Ölümün de sırlarını çözerdin Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN< Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş ! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş ! Şu durmadan kurulup dağılan evrende BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ ! (Ömer hayyam )
Reklam
Çelişki
Belli belirsiz girdim hayatlara Var mıydım? Varlığımı kanıtlayamam, Hiç yok muydum? Gölgemi yok sayamam. Bir akşamüstü çıkıyorum cama Gölgemi arıyorum varlığımı kanıtlamak için Gölgem görünmüyor O zaman diyorum yokum! Ama sözler aksini gösteriyor Varlığı ve yokluğu kanıtlamak ne zor iş İki kavram bedenimde Can çekişiyor Bazen bakıyorum var olmuşum Bazen bakıyorum hiç olmamışım İkisini de kanıtlayamıyorum Sözler belki de Yetersizdir kanıtlamaya Davranışlar ise uyumsuz. Kendim için var olmalı, Ve bu durumu sorgulamayı bırakmalı -Melike Selin
Hızlı mı yavaş mı ne önemi var, Sen yoksan zaten zaman da yok. Eğer öldüğümde göremeyeceksem seni, Zamanın olmasının da bir önemi yok.
''Ne ağlamak var, güneşli günlerin acıtan çehresinde, ne saplanmak var kara batağına kumarların. Ne düşünmek var, ne nedir; öylesine aciz, prangaların ötesinde... ne hayıflanmak var, diri tutamadığımız vücudun kırılganlığı için. Ne yalpalamak var, tutamadığımız eller için ansızın yerlere kapaklanmak... ne silinmiş insanlığımızın merhamet tüten bir noktasını aramak... kimse için üzülmek yok, dehşet tüten acımasızlıkta; pervasızlık kokan karanlıklardan, el edip gitmek... acizliğimizi yüzümüze vuran noktalarda sürünerek geçmek, hiçbiri yok artık; yatacağız toprakta, cesaretimizi emecek yeryüzü. Bir sükûn olacağız, dinecek menfi arzularımız; sıkılacağız toprakta, parçalanacağız, dilimleneceğiz, yalvaracağız ey, yalnızca yalvaracağız kara topraklarda''
Ne tamım ne eksik, ne varım ne yok. Bir şeyler var ama çok şeyler yok.
Reklam
Zor, aynı şeyi sevmiyorken birbirini sevebilmek. Kolay, aynı şeyleri seviyorken birbirini seviyor sanmak. Aynı yöne bakarken, ayrı yönlere yürümek. Bir an var hani, kabul etmen gerekirken, içine sindirememek. Bir hal geliyor üstüne, çözemiyorsun içeriğini. Belirsiz ismi yok, ama hayatının bütününe hükmediyor. Çevrendeki her insanın genel kabulünün sende oluşturduğu yalın sahteliğin diktesi. Atamıyorsun ne yapsan üstüne çöküyor hakikati.. Harun Küsmüş
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
"Bak Derin. Bu çocuk bir aydan fazlaca bir süredir ortada yok, bizim her ayrıntıya ihtiyacımız var yoksa onu zaten canlı bulma ihtimalimiz kalmayacak artık. Belki senin de anlatmadığın bir şeyler vardır Derin, Baran'ın sana aşık olduğunu bile yeni itiraf ettin." Sonra durdu, yüzüme uzun uzun baktı ve son bir cümle kurdu. "Belki de bu hikayenin eksik sayfası sensindir Derin, ne dersin?" Yutkundum ve çaresizce kesik bir nefes aldım. "İnanın bana, işe yarayacak her şeyi anlattğımı düşünüyordum. Baran'ın bana aşık olduğunu düşünmem işe yarayacak bir bilgi gibi gelmemişti. Veya dergiyi devredeceğimiz kişilerle ilgili benim onunla inatlaşma sebebim..." 'İnatlaşma sebebin." dedi Musa Hoca, "Yani bir sebebin vardı.'' ''Evet..." dedim çaresizce, "Vardı." "İşte onu istiyorum Derin, neydi o sebep?"
❀•• Duy şikayet etmede her an bu ney, Anlatır hep ayrılıklardan bu ney. Der ki feryadım kamışlıktan gelir, Duysa her kim, gözlerinden kan gelir.
Varlık yokluğun içinde bir hazine Yokluğa talip ol, varlığı keşfetmek için Yok olmak gerek varlıkta var olmak için Ben beni yok ettim varlığa adım atmak için Varlığa ulaşmak için gerek çile Varlığa ulaşınca biter çile Meğerse boşuna değilmiş bunca çile Ben seni buldum yokluğun içinde
Reklam
O, Küçük adam Büyük adam. Yazılmalıydı, çizilmeliydi. En güzel şiirlere konu edinilmeli, en güzel resimlere renk vermeliydi. Şairin oynadığı kelimeler olmalı, ressamın parmaklarına bulaşan boya olmalıydı. Gecenin soluğu olmalı, ayın ışığında ruhumu dansa kaldırmalıydı. Toprak kokardı, yağmur gibi gözyaşı. Saklanırdı göğün ardına, Acıyla kıvranırdı kelimelerin altında. Küçük adam, Büyük adam. Biliyorum bir anda gelen bir his o kalbini yaran.. Korkma istemiyorsan kalbine yaklaşmam Ama avuçlarımdaki ruhunu da yok sayamam. Hiç var olmamış gibi duygularım hayal ederim, yaşayamam. Tehlikeli sözler bunlar, duymamış gibi yap. Cesaretim korkularımın önüne geçtiği zaman; Bağlarım belki bu satırları uçurtmanın ucuna, Belki küflü bir kutuda, Saklarım sonsuzluğa. Ama olurda bir gün eline ulaşırlarsa, Beni anla. ̶0̶8.̶2̶3
Sokaklara dökülen köpek yemleri yüzünden fare sayısında patlama var. Köpek bir tane fare bile yakalayamıyor. Hiçbir yararı yok! Sokaklarda KEDİ değilde İT beslerseniz böyle Farelerle yaşarsınız Gerçi Farede can taşıyor.Öldürülmez .İTPERESTLER BESLER EVİNDE ..
Yerçekimli Karanfil
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce.
Edip Cansever
Edip Cansever
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.