Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Geçilmez..
Bu kapıdan kol ve kanat kırılmadan geçilmez; Eşten, dosttan, sevgiliden ayrılmadan geçilmez. İçeride bir has oda, yeri samur döşeli; Bu odadan gelsin diye çağrılmadan geçilmez. Eti zehir, yağı zehir, balı zehir dünyada, Bütün fani lezzetlere darılmadan geçilmez. Varlık niçin, yokluk nasıl, yasamak ne, top yekun? Akli yele salıverip çıldırmadan geçilmez. Kayalık boğazlarda yön arayan bir gemi; Usta kaptan kılavuza varılmadan geçilmez. Ne okudun ,ne öğrendin, ne bildinse berhava; Yer çökmeden ,gök iki şak yarılmadan geçilmez. Geçitlerin, kilitlerin yalnız Onda şifresi; İşte, işte o eteğe sarılmadan geçilmez! NECİP FAZIL KISAKÜREK
Canı Cehenneme/Şükrü Erbaş
Canı cehenneme rahat uyuyanın Kapısını örtenin perdesini çekenin Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın Duvarları ancak çarpınca görenin Canı cehenneme başkasının yangınıyla Evini ısıtıp yemeğini pişirenin. Bahçesine dek gelen alevleri Şehrayin sanan aptalın Canı cehenneme,camlarında Parçalanmış cesetler uçarken Bir iğdiş incelikle çiçekleri
Reklam
Tek bir yalnız adamın, ne kadar yalnız olduğunun önemi yok, hiç şansı yoktur.
Bir insanın bir başkasına ne ifade edebileceğinin sınırları dardır: Sonunda herkes yine yalnız kalır; Ve burada kimin yalnız olduğu duruma göre degisir; Yine bu konuda da Goethe nin genellikle soyledigi gibi herkesin her konuda sonunda kendi başına kalacagi gerçeği geçerlidir. Ya da Oliver Goldsmith in söylediği gibi; Mutluluk sadece kendimize teslim olduğumuz, kendimizi oluşturduğumuz ya da bulduğumuz yerdedir.
“Bir adama bir kitap sattığın zaman, ona yalnız yarım kilo kağıt, mürekkep ve tutkal satmış olmazsın, ona tamamıyla yeni bir yaşam satmış olursun." Christopher Morley
Oraya gitme demedim mi sana ? Seni yalnız ben tanırım demedim mi? Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmen benim? Birgün kızsan bana Alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen Dönüp kavuşacağın benim demedim mi? Demedim mi şu görünene razı olma? Demedim mi sana yaraşır otağı kuran benim? Onu süsleyen,bezeyen benim demedim mi? Ben bir denizim demedim mi? Sen bir balıksın demedim mi? Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın? Senin duru denizin benim demedim mi? Mevlana
Reklam
"Tahsil alelade bir iş değil, bir mefkûre olmalıdır. Genç ruhların, derin ve sürekli bir sürur halinden doğuştan sahip oldukları bu mefkûreyi seneler içinde bir yığın bilgi halinde verilen ve asıl ruhtaki olgunlaşmak ihtiyacını duyurmayan hatalı bir tahsil azar azar yok etmektedir. Muallim ruhlar sanatkârıdır… Muallim bilen öğreten, irşat eden, yol gösteren, terbiye eden, hülasa veli, mürebbi ve emin vasıflarına sahip insan olacaktır. Ruhların mürşidi, hayatın nazımı ve istikbâlin en emin kefili olacaktır. Bu yalnız okuma yazma öğreten insanın işi değildir."
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
İSLAM’DA SANAT DÜŞMANLIĞI-2
TECRİD-İ SARİH1019 NOLU HADİS: Saîd b. Ebü’l-Hasan’ın İbn Abbas’dan rivayetine göre, İbn Abbas’a bir kimse gelip, “Ey Ebü’l-Abbas! Benim geçim kaynağım, elimin sanatından ibarettir. Ben şu tasvirleri yapar geçinirim, diyerek danışmış, İbn Abbas da ona, “Ben sana yalnız Resûlullah’dan işittiğim bir hadisi hikâye edeceğim. Resûlullah, “Her kim bir insan ve hayvan tasvir ederse, Allah bunu o surete can verinceye kadar azap eder. Halbuki yapılan tasvire ebedî ruh veremez de ebedî azap olunur” diye cevap verdi. Bu cevap üzerine ressamcağız şiddetli bir hışıltı ile har har soludu, benzi sarardı. İbn Abbas acıyarak, “Vay sana yazıklar oldu. Bari sanatını işlemek zaruretinde isen sana şu ağaç ve kendisinde hayat olmayan her şeyi tasvir etmeni tavsiye ederim” diye cevap verdi. {B2225 Buhârî, Büyû‘, 104.}
Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık,patron.Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız,hep yollarda olmaktan yoruldum.Hiçbir zaman bana eşlik edecek,bana nereden geldiğimizi,nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan.İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum.Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan.Karanlıkta olmaktan yoruldum.Asıl da acıdan.Çok fazla.Eğer sona erdirebilseydim,yapardım.Ama yapamıyordum #yeşilyol
Zamana karşıydı tüm savaşlarım, Karşıma çıkan her engel insandandı. Ne varabildim menzilime bu yolda, Ne de kopabildim engelimden. Yolun sonunu görmemi istemedi insan, Yol benimdi oysa ve yürümeliyim önüme hangi engeli de koysan... Yalnız Bir Yolcu
Reklam
Ey gönül ara bul
youtu.be/CiGXDuZo0pM?si=... Ey gönül kendini veznetmeğe kantar ara bul Yürü kantarma halis olan ayar ara bul Ne kazandın şu fânide o beka milkin için Serseri gezme boşa, zikr ile settar ara bul Bu nefis seni bir gün dost ile düşman edecek Yürü dil-milkine bir ehli kumandan ara bul Koyacaklar seni bir gün o musalla taşma Vakt iken kendine dört tac-ı kalender ara bul Kapatırlar seni bir gün ol hâli harabe yalnız O karanlık gecede kendine bir yar ara bul Ümmetine farz olan savm u salât hacc u zekât O şehâdet şerefi Ahmed-i Muhtar ara bul Ey Nesîmi sen dahi ara bul kendine ilâç Kevserin sakisi olan Haydar-ı kerrar ara bul
Kalbim... Bu kadar mı yalnız büyüdün? Neden herkese inanıyorsun? Sonra uzaklarda sonsuza dek Yanıp sönen bir insan yüzü daha Sonra kalabalığın ortasında Diz çökmüş yaralı bir ruh Gözyaşıyla ıslanmış bir pişmanlık duası. Tanrım Bir gün ben de Kalanın ne yapacağını düşünmeden Arkamı dönüp gitsem... Yaşamak daha mı az acı verirdi. Kenar Notları
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.