Zannedersin ki yazar mutlu olmanın formülünü bulmuş ve bunu bütün insanlıkla paylaşmak istiyor halbuki tam tersi yazarımız mutlu olmanın var olmadığını asıl gerçeğin normal günümüzün normal bir şekilde bitirmemiz gerektiğini bunu belirli kurallar doğrultusunda nasıl anlayacağımızı kitap boyunca dile getirir belirli alıntılar yapar yani mutlu olmaz sanatı mutlu olmayı değil aslında hayatımızı pozitif ve negatif olarak değil nötr olarak nasıl yaşayacağımızı dile getiriyor
Mutlu Olma SanatıArthur Schopenhauer · Can Yayınları · 202013bin okunma
Kitap birçok pişmanlıklar içerisinde olan bir kahramana yer veriyor bu kahramanın hayatından vazgeçip intihara kalkışınca küçüklüğünde yer eden Bir kütüphaneye düşüyor bu kütüphanede gene çocukluğunda yer etmiş öğretmeni ile karşılaşıyor öğretmeni ona birçok hayatın var olabileceğini eğer isterse pişmanlıklarından rahatlıkla kurtulabileceğini söyler kahramanımız aklındaki bütün pişmanlıklardan kurtulmak ve en iyi hayata sahip olabilmek için farklı kitaplar açıp okumaya başlar her defasında farklı bir hayata gidip gelen kahramanımız bir türlü istediği hayatı bulamaz buraya kadar her şey normal peki kahramanınız neden istediği yolu bulamıyor çünkü insan baştan itibaren emek vermediği hiçbir şey kendine ait hissetmez ne yaparsa yapsın en mükemmel hayat olursa olsun yine de o hayat için savaşmış olması gerekir ve kahramanımız kitabımızın sonunda bunu anlar kendi elindeki tek gerçek hayatı için savaşmaya başlar biz insanlar da sürekli pişmanlıklarımıza takılıp kalırız bu pişmanlıkların bütün hayatımızı altüst ettiğini zannederiz ama mesele pişmanlıklar değildir mesele bizim o pişmanlıklara takılıp kalmamızdır
Çok sevdiğim bir arkadaşımın hediyesi olan bu kitabı bu yıl okuma şansım oldu. Kitap baştan sona bir başarısızlık romanı olarak işlenmiş bence başarının kıyısında aşkın kıyısında dolaşıp hiç mi şans zamanında yüzüne gülmez maalesef bütün bunları kazanmak için yola çıkan Martin büyük bir hayal kırıklığı olarak hayatımızda yer eder
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,4bin okunma
Okuduğum ilk Ahmet Ümit kitabı kendisi polisiye tarzını çok seven okurlardan değilim belki o yüzden uzaklığım bunca zaman. Peki ,seni bu kitaba çeken ne oldu diye soracak olursanız verecek tek cevabım var aslında "mitoloji" çocukluğumdan beri büyük bir ilgi duyarım bu alana o yüzden kitabı çok kısa bir sürede bitirdim . Kitap bir en eskiye gidip savaşları, tanrıları anlatırken bir günümüze gelip ikisini harmanlayacak kadar güzel bir olay örgüsüne sahip .
