Goethe, ”Kardeşlerimi Allah yarattı, fakat dostlarımı ben buldum” demiş. Sosyal hayat ancak dostlarla yaşanılırsa, yaşamaya değer.
Sabah gazetemizi getiren küçük çocuk, sütçü, bakkal, kasaptan tutun da çalıştığımız yerdeki kapıcı, asansörcü, kâtip, daktilograf, şube müdürü, daire başkanı, hatta genel müdürle bile insan dost olabilir. Dostlarm güler yüzlü, toleransh ve sizi adam yerine sayan çevresinde yaşamak insanı mutlu yapar, hem de iş verimini artırır. Peki bunu kabul ettiğimiz halde neden dostumuz yoktur veya dost olamıyoruz?
Bunun cevabı çok basittir; çünkü biz hep kendimizi düşünüyor ve kendi dar benliğimiz içinden çıkıp da etrafımızdakilerin dünyasında yaşamak istemiyoruz.
Amerika’da 500 telefon konuşmasmı teybe almışlar ve tahlil etmişler. İçinde tam 3900 tane ”ben” kelimesi bulmuşlar.
Grup fotoğrafları çektirmek bir zevktir. Bir düğün, nişan töreni veya piknikten saklayacağmız en iyi anılardan biri muhakkak ki, böyle bir fotoğraftır. Güzel, fotoğrafı elimize alır almaz neye bakarız? Tabii ki kendimize!