Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Karakaplı Defter
Karakaplı Defterin Hayat Hikayesi Bir öğrenci ‘Hocam kullansın’ diye yeni bir ajanda getirdi. Öğretmen; ‘Bunu nasıl kullansam?’ diye aklından bir soru geçirdi. Türünün ilk ve son örneği bir kaç akıllı mı akıllı(!) öğrenci; Dedi ki; derslerden sonra müsait vaktinizde olmak için birinci. Hocam bize derslerimizde olur musunuz yardımcı? Ajandaya yazmaya başladı hocamız Edebiyattan bilgiler; Namık Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı. Sonra özlü sözler, dörtlükler süsledi, gelen güzel mesajlar eklendi lacivert kaplı ajandaya, Adı sonradan çıktı Karakaplı Defter’ e, okunmak için girdi çıktı birçok çantaya. O ortak bir sesti,özeldi, Farklı, farkında ve ezber bozanların ortak parolası oldu. O artık hiç unutulmamak üzere onu tanıyanların, gönlünde kalıcı yerini buldu Karakaplı defter der ki, kuru kalabalıklar yerine dört tane sağlam dostum olsun Bu vesile iel bizi hatırlayan, hal ve hatırımızı her soran öğrencimden Allah razı olsun KK
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
“Çok ceviz yiyoruz” yazabiliriz; ama “ceviz severiz” yazamayız, çünkü “sevmek” kesin bir sözcük değil, belirginlikten ve nesnellikten uzak. “Ceviz sevmek” ile “Anneannemizi sevmek” aynı şeyi ifade edemez. Birinci cümle ağızdaki hoş bir tadı belirtir, ikincisi duyguyu. Duyguları tanımlayan sözcükler çok belirsiz, bunları kullanmaktan kaçınıp nesnelerin, insanların kendileriyle, yani olayların sadık betimlemeleriyle yetinmek lazım.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Reklam
Karakaplı Defterin Hikayesi
Birebir yaşadığımız anıların dizelere dökülmüş şekli KK Bir öğrenci ‘Hocam kullansın’ diye bir ajanda getirdi. Öğretmen; ‘Bunu nasıl kullansam?’ diye aklından bir soru geçirdi. Türünün ilk ve son örneği bir kaç akıllı mı akıllı(!) öğrenci; Dedi ki; derslerden sonra müsait vaktinizde olmak için birinci. Hocam bize derslerimizde olur musunuz yardımcı? Ajandaya yazmaya başladı hocamız Edebiyattan bilgiler; Namık Kemal, Cahit Sıtkı Tarancı. Sonra özlü sözler, dörtlükler süsledi, gelen güzel mesajlar eklendi lacivert kaplı ajandaya, Adı sonradan çıktı Karakaplı Defter’ e, okunmak için girdi çıktı birçok çantaya. O ortak bir sesti,özeldi, Farklı, farkında ve ezber bozanların ortak parolası oldu. O artık hiç unutulmamak üzere onu tanıyanların, gönlünde kalıcı yerini buldu Karakaplı defter der ki, kuru kalabalıklar yerine dört tane sağlam dostum olsun Bu vesile iel bizi hatırlayan, hal ve hatırımızı her soran öğrencimden Allah razı olsun KK
Sonuna kadar okuyalım, paylaşalım, istifade edelim İnşaAllah ❀
Bu gecenin, şu ayeti kerimede bildirilen gece olduğu söylenmiştir. “O gecede her hikmetli iş, belirlenip hükme bağlanır.” (Duhân,4) Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübarek', Kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Berat', Kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle
Bugüne not♡
Tüm okulun isyan ettiği (benimde) Yeni dönemde farklılık olsun dedim. Önyargilari kapı önünde bırakıp 32 dış girdim. Birinci dönem 1 kişi defter tutan sınıfta bugün 10 kişi defterliydi. Katılım %90 aynı dili konuşmaya başladık sanırsam.
BİRİNCİ BASIMIN ÖNSÖZÜ:
Türk dilinin oluşma çağını, gelişme aşamalarını kesin olarak açıklamak, bundan bilimsel sonuçlar çıkarmak kolay değildir. Bu güçlük, önce ''Türk'' sözcüğünün yeni olmasından, ilk kez 8. yüzyılda Orkun Yazıtları'nda görülmesinden, sonra bu adı alan ulusun tarihi boyunca belli bir yerde değil de çok dağınık ülkelerde,
Reklam
Yüzellilikler listesi
Türkiye'den sürgün edilen İtilaf Devletlerinin işbirlikçileri Yüzellilikler, Türk Kurtuluş Savaşı sonrası düşman iş birlikçisi olarak görülen ve Türkiye'den sürgün edilen, hepsi üst düzey makamlarda yer alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına verilen isimdir. Sevr Antlaşması'nı imzalamak üzere Paris Barış Konferansı'na giden
YARIŞMAYI REDDETMEK
[...] Ömer İncelikli çayından bir yudum aldıktan sonra: — Sen de duymuşsundur, bir Azeri ateistinin şöyle dediği rivayet edilir: "Men özünü inkar edirem, sen sözünü delil getirisen." Seninki de o hesap. Ben yarışa katılmak istemiyorum, sen derece yapmanın getirilerinden bahsediyorsun. Yarışa girdikten, girmek zorunda olduktan sonra
Siz; şiir yazacak değil, şiir yazılacak bir hanımsınız"
Saçlarıma şekil verdirmek için Etiler’de bulunan Stüdyo Ulus’a gidiyorum. Kuaförüm Ersin Koç, saçlarımı tararken bana "Mezin, yan koltukta oturan bayan Şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın eşi" diyor. MEZİN DEDEYİ Bunu duyar duymaz, bir hamle yapıp şairin çok sevdiğim ‘Dağ Rüzgârı’ şiirini okumaya başlıyorum. ‘Kaderde senden ayrı düşmek de
Ausgang: Çıkış kurguda mı, gerçekte mi?
Ausgang: Çıkış kurguda mı, gerçekte mi? Mehmet Ali Çeliker-GAZETE DUVAR Şaşırtıcı ve çarpıcı bir sonla okuru gerçeklerle yüzleştiren Serkan Türk’ün 'Ausgang' romanı, kabuğu kırılamayan yaşamların, birbirlerinin üstüne katlanışının öyküsüdür. Woody Allen’ın 1985 tarihli "Kahire’nin Mor Gülü" filminde New Jersey’li garson
Reklam
BAY SEKİZ
BAY SEKİZ Bizlere gereken yalnızlıktır. Büyük, içsel bir yalnızlık. Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak... R.M. Rilke “Hiç yalnız kalmadım, ne tek başımayken ne de biriyle birlikteyken. Aslında yalnız
Yazılı Kürt Edebiyatı’nın Zenginliği
NEVZAT EMİNOĞLU-KÜRT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 1. Giriş Tarım devriminden sonra şehir-devletlerin ortaya çıkmasıyla kentler medeniyetlerin oluşum alanları haline geldi. Şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun sonucu oluşan ticari faaliyetlerle ortaya çıkan refah ortamı insanları estetik duyguların tatminine yönlendirdi. Bu ise şehirlerin başta edebiyat ve
Süleyman Nazif Kara Bir Gün
Fransız generalinin dün şehrimize vürûdu münasebetiyle bir kısım vatandaşlarımız tarafından icra olunan nümayiş, Türk’ün ve İslam’ın kalbinde ve tarihinde müebbeden kanayacak bir ceriha açtı. Aradan asırlar geçse ve bugünkü hüzün ve idbârımız şevk ve ikbale münkalib olsa yine bu acıyı hissedecek ve bu hüzün ve teessürü evlad ve ahfâdımıza nesilden nesile ağlayacak bir miras terk edeceğiz. Almanya orduları 1871 senesinde Paris’e dahil olarak, -Büyük Napolyon’un neşide-i mütehaccire-i muzafferiyâtı olan- tâk-ı zafer altından geçerlerken bile Fransızlar bizim kadar hakaret görmemişti. Ve bizim dün sabah saat dokuzdan on bire kadar hissettiğimiz ye’s ve azabı duymamıştı. Çünkü (Fransız) nâmını taşıyan her ferd, çünkü yalnız Hristiyanlar değil, Yahudi Fransızlarla Cezayirli Müslümanlar, o matem-i milli karşısında aynı telehhüf ve hicab ile ağlamış ve kızarmışlardı. Biz ise mevcûdiyet-i milliyye ve lisâniyelerini bizim âlîcenabımıza medyûn olan bir kısım halkın hay-huy şemâtetiyle bu mâtem-i muazzezimize en acı hakaretlerin birer tokat şeklinde atıldığını gördük. (Buna müstehak değildik) diyemeyiz. Müstehak olmasaydık, bu felakete düçâr olmazdık.. Her milletin sahâif-i hayatında birçok ikbal ve idbâr sahîfeleri vardır. Fransa Kralı Birinci Fransuva’yı (Şarlken)’in mahbesinden kurtarmış ve koca Viyana şehrini kerrât ile sarmış bir ümmetin defter-i mukadderâtında böyle bir satr-ı elîm de mestûr imiş. Her hal muhavveldir. Araplar’ın güzel bir sözü var: “Isbır feinne’d-dehre lâyesbır” (Sen sabret, çünkü zaman sabretmez) derler
🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Kaybettiği dedesinin kullanılmayan evinin bahçesindeki kulübede dedesine ait bir defter bulan yazarımız,dedesinin anılarını birebir bizlere aktarmış ve dedesinin Kurtuluş Savaşında göstermiş olduğu başarılarından dolayı eserine “Çavuş” ismini vermeyi uygun görmüş Birinci Dünya Savaşında babası sehit olan gencin iki ablası,annesi ve yeğenlerine goz kulak olabilmek adına cepheye gidemeyen ve cepheye gidemediği icin cok üzülen hatta bunalıma giren sonradan sorumluluklarının farkına varıp ailenin geçimini sağlamak icin babasının ayakkabıcı dükkanını tekrardan açarak işin başına geçen genç,daha sonradan cepheden dönen eniştesiyle birlikte vatanını düşmanlardan temizlemek adına,cepheye gidip cesurca savaşan hikayesini bir solukta okudum Bir ayağını kaybederek savaştan dönen eniştesinden dinlediği cephedeki askerlerin hikayelerinden en cok yüreğime dokunan,tüfeğindeki son mermisi bitmiş olmasına rağmen,süngüsüyle düşmanın üzerine yürüyüp yakın mesafede sıcağı sıcağına gözünü kırpmadan vatanını korumak icin gozu kapalı düşmanın üzerine yürüyen askerin hikayesini okurken vatan ve iman aşkıyla düşmana saldıran o askeri cok takdir ettim ve cok gurur duydum Kitabın sonunda dedesinin düştüğü notu sizlerle paylaşmak istiyorum arkadaşlar “Kimseyi inançları ile sorgulamayın ve sebepsiz yere yargılamayın,,” #gercekhayat hikayesine sahit olduğum #cavuş eserini #tavsiyediyorum 🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Kalın sağlıcakla @elpisyayinlari
Ece Ceren Gültepe
Ece Ceren Gültepe
#okuyanteraziokuyor #okuyanterazi #yasingençkol #kitapsızasla #fypシ #okudumyorumladım #kurtuluşsavaşı
68 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.