Annem son derece kaygılı bir insandır. Ona göre her şey bir sorun kaynağıdır. Her şeyi karanlık görür. Sistematik karamsarlık onun ikinci doğasıdır. Ben küçükken ne zaman elime bir şey alsam "Dikkat, kıracaksın!" derdi. Bardağıma su koysam hemen bitmek bilmez "Dökeceksin!" ler işitirdim. Her şey için bu böyleydi. Bugün kendimden hiç emin değilsem, bunca kuşkum varsa, çocukluk yaşamamımı belirlemiş olan bu sözde felaket uyarılarının da etkisi vardır. Annemi suçlamak istemiyorum, herkesin ne olmaya çabaladıysa o olduğunu düşünüyorum, ama bazı şeyler biz istemesek de içimize işler.
mood :((
Bitmek bilmez bir hüzün yüreğime acı veriyor.
Reklam
Zaman! Zaman! Onun bitmek tükenmek bilmez feryadıydı zaman.
İnsan zayıflıkları temelden bayağıdır, ne yatışmak ne de bitmek bilir; dün verdiğinizi bugün, yarın, hep isterler; ayrıcalıkları iyice benimser, genişletirler.
Sayfa 195Kitabı okudu
SE-VE-Mİ-YO-RUM İN-SAN-LA-RI.....
Sevemiyorum insanları . Huylarına gitmeyi, laklaklarını dinlemeyi , aman da pek içten olmalarını , sır vermelerini , ağız aramalarını , hislerini uluorta döküp saçıp etrafa , sonra üstlerine basınca seni kabahatli bulmalarını , bir latife yapsam anlamayıp bön bön yüzüme bakmalarını , arkamdan ağızlarının suyunu akıta akıta dedikodumu yapmalarını , en hakikatli , en dürüst , en ahlaklı , en iyi kendileri olmalarını ama bunu da böyle laf arasında sanki söylemiyormuş gibi yaparken utangaç. mahçup çekingen söyleyivermelerini , sanki tek tuhaf benmişim gibi öyle olmadıklarını söylediğimde yüzüme hayretle bakmalarını , samimiyet yalanıyla küçümsemelerini , saf salak sanmalarını , ağzımdan arada bir küfür kaçıyor diye edepsiz bellemelerini , sıkıldığımı söyleyince aman aman pek incinmelerini , inceliklerini , arkasından konuşmuyormuş gibi yapıp en yakınlarını gözlerini kırpmadan çekiştirmelerini, aldatmıyormuş gibi yapıp bacak aralamalarını, bilmiyormuş gibi yapıp laf çarpmalarını , kırılmamış gibi yapıp kin gütmelerini , hep ben , hep ben demiyormuş gibi yapıp dünyayı etraflarında döndürmelerini , her boku bildiğini sanıp cahilliklerini , " aslında ", "bana soracak olursan" , " sahi ben" , " geçen gün ne oldu" , " o var ya o " diye başlayan bir türlü bitmek bilmeyen cümlelerini , gülerken gözlerini kaçırmalarını , el sıkarken sıkmamalarını , öperken öpmemelerini , sarılırken sarılmamalarını , tüm insanca sandıkları iğrençliklerini , hepsini , her şeylerini unutmak ve bir gül yapıp kumaştan boyaya batıra batıra duvarları güllerle kaplamak istiyorum.
...hayatın kısalığı duygusunu iyi bir şeye çevirerek, "düşündüğümüzde bizi korkutan bu ellerimizden kayıp giden saatlerin kavranamaz kaçışı ve bedeni güçsüzleştiren ve hayatı kısaltan bu ufacık saniyelerin savaşının bitmek bilmeyen ilerleyeşinden önemsiz oyalanmalarla hayatımızı yönlendirmemeyi öğrenerek fayda sağlayabiliriz.
Sayfa 72
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.