Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz.Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz.
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz.
Reklam
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz. Kemal kazandıkça hem kendimizdeki noksanlıkları, hem de başkalarındaki kemali daha ziyade görmeye başlarız. Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür. Aslında tam da bu sebeple, kendimizi onarmış, o kusurlardan arındırmaya başlamış oluruz. Çünkü başkalarındaki kusurları göremeyecek bir saflığa ve arınmaya ulaşmak, aslında o kusurların bizdeki köklerini ve uçlarını kurutmak anlamına gelir.
Sayfa 16
Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz.
"Biz Başkalarını Kendimiz Gibi Biliriz. "
“Yirminci yüzyılda bir veli” olan Ahmed el-Alavi hazretleri, “Kibirliden rahatsız olan da kibirlidir” der. Aynı şey. Kibirlinin kibri, o hususiyete olan aşinalığımızla belirginlik kazanır. Bizde eğer kibrin esamisi okunmuyor olsaydı, kibirlideki kibri tanıyamazdık. Daha doğrusu, tanısak bile o kibir bizde bir gerilime yol açmaz, belki merhamete
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: “Nasıl bilirsin? Kendim gibi.” Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz. Kemal kazandıkça, hem kendimizdeki noksanlıkları, hem de başkalarındaki kemali daha ziyade görmeye başlarız. Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür. Aslında tam da bu sebeple, kendimizi onarmış, o kusurlardan arındırmaya başlamış oluruz. Çünkü başkalarındaki kusurları göremeyecek bir saflığa ve arınmaya ulaşmak, aslında o kusurların bizdeki köklerini ve uçlarını kurutmak anlamına gelir.
Reklam
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz.
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
* Ehlileştirme sürecinde, yeterince iyi olabilmeye çabalamak için zihnimizde bir mükemmellik imgesi yaratırız. Herkes tarafından onaylanmak ve kabul görmek için nasıl olmamız gerektiğine dair bir imaj yaratırız. Özellikle Anne, Baba, Kardeşler, din adamları ve öğretmenlerimiz gibi bizi sevmesini istediğimiz kişileri memnun etmeye çalışırız.
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi. " Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz. Kemal kazandıkça, hem kendimizdeki noksanlıkları, hem de başkalarındaki kemali daha ziyade görmeye başlarız.Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür.
Reklam
Niçin kınadığımız şey başımıza gelir?
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır:"Nasıl bilirsin? Kendim gibi."Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz.Kemal kazandıkça, hem kendimizdeki noksanlıkları, hem de başkalarındaki kemali daha ziyade görmeye başlarız. Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür. Aslında tam da bu sebeple, kendimizi onarmış, o kusurlardan arındırmaya başlamış oluruz. Çünkü başkalarındaki kusurları göremeyecek bir saflığa ve arınmaya ulaşmak, aslında o kusurların bizdeki köklerini ve uçlarını kurutmak anlamına gelir...
Sayfa 16
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz. Kemal kazandıkça, hem kendimizdeki noksanlıkları, hem de başkalarındaki kemal daha ziyade görmeye başlarız. Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür. Aslında tam da bu sebeple, kendimizi onarmış, o kusurlardan arındırmaya başlamış oluruz. Çünkü başkalarındaki kusurları göremeyecek bir saflığa ve arınmaya ulaşmak, aslında o kusurların bizdeki köklerini ve uçlarını kurutmak anlamına gelir.
Bir başkasındaki menfi bir niteliği, ancak o niteliğin bir kökü, bir ucu bizde mevcutsa tanıyabiliriz. Bir söz vardır: "Nasıl bilirsin? Kendim gibi." Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz. Kemal kazandıkça, hem kendimizdeki noksanlıkları, hem de başkalarındaki kemali daha ziyade görmeye başlarız. Kendi kusurlarımızı görmek, başkalarının kusurlarını gözümüzde küçültür. Aslında tam da bu sebeple, kendimizi onarmış, o kusurlardan arındırmaya başlamış oluruz. Çünkü başkalarındaki kusurları göremeyecek bir saflığa ve arınmaya ulaşmak, aslında o kusurların bizdeki köklerini ve uçlarını kurutmak anlamına gelir.
Sayfa 16
Ehlileştirme sürecinde, yeterince iyi olabilmeye çabalamak için zihnimizde bir mükemmellik imgesi yaratırız. Herkes tarafından onaylanmak ve kabul görmek için nasıl olmamız gerektiğine dair bir imaj yaratırız. Özellikle Anne, Baba, Kardeşler, din adamları ve öğretmenlerimiz gibi bizi sevmesini istediğimiz kişileri memnun etmeye çalışırız. Onların
'Nasıl bilirsin? Kendim gibi.' Biz başkalarını kendimiz gibi biliriz.Kemal kazandıkça,hem kendimizdeki noksanlıkları,hem de başkalarındaki kemali daha ziyade görmeye başlarız.
ketebe yayınlarıKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.