Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bugün senin en iyi ikinci günündü." "Şey... evet. Bunda yanlış olan ne?" "Sadece normal bir gündü, güzelim." "Belki senin için öyledir. Benim normal günlerim böyle değil." "Bu... Bu doğru değil. Lanet olsun, acıtıyor. Senin için benim canım yanıyor." "Neden? Bugünün en iyi gün olmasının nesi yanlış?" "Çünkü bugün normaldi. Sadece normal, güzel bir gündü. Sen çalıştın. Ben çalıştım. Eve geldik. Hepsi bu." "Ama senin sayende en iyisiydi." "Memphis. Beni onurlandırıyorsun." "Bu sadece gerçek." "O zaman sana başka bir gerçek daha söyleyeyim. Onları alacağım. En iyi günlerinin hepsine sahip olacağım. Artık sen ilk beşi takip edemeyene kadar hepsini alacağım çünkü o kadar çok iyi günün olacak ki hepsini sıralamak için beşe değil, yüze ihtiyacın olacak." "Söz mü? " "Yemin ederim."
Sayfa 184Kitabı okudu
_Tanrı, ilk ateisttir. E. Hubbard _Din, gönüllü köleliktir. Herzen _Burada bir ateist yatıyor. Giyinip kuşanmış hazır, ama gidecek bir yeri yok; ne cennet ne de cehennem. Mezar taşı _Çürümüş bedenimden çiçekler çıkacak ve ben de onların içinde olacağım. E. Mumch _Bir zamanlar ateist olmak istemiştim. Artık vazgeçiyorum. Adamların tatili yok! H.
Reklam
Yani dinlerin gerekli olduğunu mu söylemek istiyorsun? Gerekli ya da değil Karen, ama biliyoruz ki varlar, insanları hâlâ derinden etkiliyorlar. Var olanı görmezden gelmezsin, bu, başını kuma gömmek olur. Ama bildiğim başka bir gerçek daha var ki, dinlerin hiçbiri perdenin arkasındaki vaat edilen o muhte-şem yaşamı kanıtlayamıyor. Hepsi, olmayan
İnsanlardan fazla bir şey bekleme. Hatasız insan arama hevesinden de vazgeç Hiç hatası bulunmasın diye beklenti içine girecek olursak, hayatımızda kaç insan kalır sence? Bu yüzden eksikleriyle sev insanları, iyi bir yaşam sadece doğru insanı bulmaktan değil doğru insan olmaktan da kaynaklanır, unutma. Bak, Nikos Kazancakis'in Zorba adlı eserinden bir alıntı yapmakta fayda var. "Bir zamanlar diyordum ki. Bu Türk'tür, bu Bulgar'dır. bu Yunanlıdır. Ben vatan için öyle şeyler yaptım ki patron tüylerin ürperir; adam kestim, çaldım, köyler yaktım, kadınların ırzına geçtim, evler yağma ettim. Neden? Çünkü bunlar Bulgar'mış, ya da bilmem neymiş Şimdi kendi kendime sık sık şöyle diyorum, hay kahrolasıca herif, hay yok olası aptal! Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim. Bu iyi adamdır, bu kötü adamdır İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk. Hepsi bir benim için. Şimdi iyi mi kötü mü, yalnız ona bakıyorum. Ve ekmek farpsin ki, ihtiyarladıkça buna da bakmamaya başladım. Ulan ister iyi ister kötü olsun be. Hepsine acıyorum işte. Boş versem bile bir insan gördüm mü içim cız ediyor. Nah diyorum bu fakir de yiyor, içiyor, seviyor, korkuyor, o da kıkırdayacak ve dümdüz toprağa uzanacak, onu da kurtlar yiyecek. Hey zavallı hey! Hepimiz kardeşiz be. Hepimiz kurtların yiyeceği etiz..."
Sayfa 61 - DestekKitabı okudu
Arif Dirlik (1940-2017): Marksist Bir Düşün İnsanı İçin Bir Portre Denemesi
Arif Dirlik’le (1940-2017) düşünsel tanışmam 2001’de, ünlü ‘İmparatorluk’ kitabıyla oldu. Hardt ve Negri, kitapta Arif Dirlik’e gönderme yapıyordu. İlk kez duyuyordum adını. Şaşırmıştım. O zamanlar, internet çok yaygın değildi, yaygın olsa bile pek de fark etmezdi; çünkü birçok kaynak internette erişilebilir değildi. 2005 yılında üniversite
Dini Siyasete Alet Ederek Komünizm Propagandası Yapmak
‘Eyüp Sultan Konuşması’, Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın (1902-1971) 1957 yılında Menderes döneminde yaptığı, dini siyasete alet ederek komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılmasına yol açmış seçim konuşması. Evet, bunu okuyan bir daha okuyor! Din üzerinden komünizm propagandası suçlaması... Fıkra gibi ama gerçek... Konuşma,
Reklam
PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN (s.a.v.) NAAŞINI ROMA'YA KAÇIRMAK İSTEDİLER Hicret-i Nebeviyye'nin 14. yılında Çaryar-1 Güzin ve Ehl-i Beyt-i Tahirin, söz birliğiyle, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) mübarek naaşının bulunduğu kabrin dört tarafına hendekler kazap kargir binalar üzerine eski tarz bir kubbe inşa ederler. Ar dindan
Yine “Sonun Başlangıcı” Belirtileri Don Carlos’un Ingiltere’ye girişini büyük ilgiyle okudum. Gerçeğin tekdüze, sıkıcı olduğunu; insanın kendini oyalamak için sanata, hayal ürünü şeylere yöneldiğini, romanlar okuduğunu söylerler. Benim için tam tersi: Gerçeklikten daha fantastik ve daha beklenmedik ne olabilir? Evet, bazen gerçeklikten daha
“Protestodan bahsediyor,” dedi Sol, botun cilalı, siyah siyah parlayan ucuna hayranlıkla bakarak. “Ya da belki daha doğrusu protesto karşıtı konuşuyor. Acil Durum Yasası'nı duydun mu? Geçen hafta boyunca TV hiç durmadan gösterdi?” “Şu Bebek-katili Yasa dedikleri mi?” “Kim diyormuş?” diye bağırdı Sol, botu sinirle ovalayarak. “Onlar kim? Bir
Sayfa 199 - 203Kitabı okudu
                                                          18 Ağustos Böyle mi olacaktı, insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı?     Canlı doğa yüreğimi yoğun ve sıcak duygularla doldurur, beni sevince boğar, etrafımdaki dünyayı cennete dönüştürürdü, oysa şimdi benim için dayanılmaz bir ıstıraba, her
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.