Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
272 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Nerden başlasam ne söylesem bilmiyorum. Bir Kürt bir türk'ü bir Türk bir kürdü sevemez miydi? Ben kitabı okumadım ben kitabı yaşadım. Yabancısı değildim yaşadıkları sevdanın, evet sonu kötü bitti bir kürt bir Türk kavuşamadan ayrıldılar. Gülşah'a mi üzülsem Şahin'e mi kendime mi bilemedim. Neden bu denli üzdü beni bilmiyorum. Çok ama çok etkilendim bilmediğim bir sevda değildi neden bu denli yordu bilmiyorum Ben kendimi buldum bu yazgı da olayın izmir de geçmesi geçtikleri yolda geçmem kordon boyu, Bornova ne arıyordum Ben. Kitabı üç gün içinde bitirdim akıcı merak uyandıran sonu güzel bitsin diye beklemek ama maalesef tavsiye ediyor muyum sağlam bir psikolojiye sahip iseniz okuyun. Ben çok etkilendim keyifli okumalar
Bir Kürt Sevdim
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,739 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Kanım dondu. Aşk hikayesi ile başlayıp sonunda taciz, delilik ve cinayetlerle son buldu. Kitabın başından sonuna kadar hayat dolu olan Katya nasıl böyle biri olabildi? Sanırım doğarken annesini öldürmesi de yazar için tam bir metaformuş. Zira kardeşi, babası, sevdiği adamlar ve sonunda kendini öldürmesi ile toplu katliama imza atmış bulunuyor. Annesinin doğumda ölmesi katliamın başlangıcıymış.Doktor, şanslı adammış ki iyi yırttı bu işten. Yaşadı yaşamasına ama bu travmayla buna yaşamak denirse. Bin ömrü olsa insanın bir kere bile yaklaşmaz aşka bir daha bunca olaydan sonra. Ben en çok Paul’a üzüldüm. Kendisini ailesine adamış, hayatını bir gün bile yaşamamış, fedakarlıklardan usanmamış olmasının karşılığı ölümmüş. Katya’ya gelirsek yaşadığı taciz onu delirtmiş. Zor… Çok zor yaşadığı… Baş edememiş olması olası. Keşke başına geldiğinde kendisini vursaydı sadece. Böylece bu ağır deliliğe maruz kalmazdı belki. Böyle delirme hissine karşı koymasına hiç gerek yoktu, ölüme teslim olmak böyle durumlarda en iyisidir. Tabi o zaman roman böylesine şaşırtıcı olmazdı. Bu arada hakkını vermek lazım yazarımız gerçekten acımasızmış. Kitabın başından itibaren ser verip sır vermedi. Gerçi okurken hep kafama yatmayan şeyler oldu ama açıkçası sonunu böyle beklemiyordum. Sonuna kadar aşk dolu olan bir kitap sonunda katliama dönüştü. Hala etkisinden çıkamadım. Çok ilginç bir kitaptı. Tabi ki beğendim ama sonu çok acıydı. Beni üzdü. Üzülmek isteyen okuyabilir. İçiniz parçalanacak buna emin olun.
Katya'nın Yazı
Katya'nın YazıTrevanian · E Yayınları - Yabancı Romanlar Dizisi · 20171,758 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Şu aşk denen şey ne muhteşem bir çocukluk!
İlk başta yazarı Monte Cristo Kontu kitabının yazarıyla aynı sanmıştım, daha sonra yazarın Dumas’ın gayri meşru oğlu olduğunu öğrendim. Alexandre Dumas, Kamelyalı Kadın’ı aşık olduğu ve devrin güzeli olan Marie Duplessis’i düşünerek yazmıştır. Okuduğum en muhteşem aşk hikayelerinden birisiydi. Kitap soylu ama zengin olmayan Armand ile hayat kadını olan Marguerite arasındaki aşkı anlatıyor. Marguerite karakterinin ağzından yazar, aşkın tam olarak böyle bir şey olduğunu biz okuyuculara iletmeye çalışmış. Hikayenin daha başlarında Armand’a her ne kadar üzülsem de sonlarına yakın bir o kadar nefret ettim. Hiçbir şeyi araştırmadan, olayın aslını bilmeden yaptığı şeyler beni bir hayli üzdü. En son gönderdiği 500 frank ile Armand karakterinden tam anlamıyla nefret ettim. Aksine Marguarite’i hikayenin başlarında pek sevmiyorken hikayenin sonlarına yakın sevmeye başladım. Birçok aşk hikayesinde olduğu gibi bu hikayede de en çok seven taraf bir kadındı. Muhakkak okunması gereken aşk hikayelerinden biri olduğunu düşünüyorum. Bir kadın eğer gerçekten seviyorsa, kendinden vazgeçer, ama aşkından asla vazgeçmez. :(
Kamelyalı Kadın
Kamelyalı KadınAlexandre Dumas (fils) · Can Yayınları · 202217,7bin okunma
574 syf.
6/10 puan verdi
·
46 günde okudu
Bitsin artık diye okuduğum bir roman oldu. 10/6
Sonu gerçekten etkileyiciydi ve de başı. Diğer kısımlardaki "laf kalabalığı" yani gereksiz detaylar konunun güzelliğini çok perdelemiş bence. Betimlemeler, betimlemeler.. Bazı bölümler de betimlemelerin fazla olması iyi bir etki yaratmışken bazı yerlerde sıkılmama sebep oldu. Kimi zaman okurken "sadece kitap uzun olsun diye bu kadar detaya girilmiş" diye düşündüm. Mesela bir eyaleti anlatırken ya da kitabın en başlarında "toplumsal güvenlik sorununu" okuyucuya net bir şekilde anlatabimek,en azından kurguyu hayal edebilmek adında verilen detayları okurken hiç sıkılmadım. Fakat cezaevini gezerken ya da bir bölümde Jeffrey'nin bir eyalette uzun uzun sokakları gezmesi anlatılması çok sıkıcıydı. Okumadan atladığım pek çok satır oldu. Yazarın alışık olduğumuz akıcı ve yalın dili, teknik cümlelerin bile anlaşılır olmasını sağlamış. Konuyu beğendim ama işleniş şeklinin zayıf olması nedeniyle fazlasıyla basit kalmış. Bitsin artık diye okuduğum bir kitap oldu. Yazarın tüm kitaplarını okumuş bir okur olarak bu beni hayli üzdü. Çok hevesli başlamayın derim 10/6
Önsezi
ÖnseziJohn Katzenbach · Koridor Yayıncılık · 202184 okunma
872 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sokak Nöbetçileri
Merhabaaaa Spoiler var Öncelikle kitap birtık kopyaladı bence çok güzel bir kitap kaliteli bazı yerlerde edebi şeylerde içeriyor şaşırtıcı bir şekilde ama yarala Sara birtık fazla benziyor gerçekten yazar güzel yazmış ama yarala sar‘dan bayağı bir de benziyor yani hani bu az sanacak gibi değil bence çünkü kitabı okurken durmadan aklıma
Sokak Nöbetçileri 2
Sokak Nöbetçileri 2Aslı Arslan · İndigo Kitap · 20217,5bin okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sırça Fanus İncelemesi
Sırça Fanus kitabı; Esther Greenwood adlı, okulunda başarılı ve tertipli bir genç kızın başına gelenler, arkadaşlık ve aşk ilişkileri, iş hayatına tutunma çabası ve yaşadığı psikolojik travmalar üzerine odaklanıyor. Esther, her ne kadar başarılı ve yıldızı parlayan bir öğrenci olsa da, içinde her zaman bir farklı olma isteği var. Kaldığı oteldeki
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,6bin okunma
Reklam
250 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kuyucaklı Yusuf - İnceleme
Bu kitap hakkında çok şey söylenilebilir. Normalde daha kısa sürede bitirebilecekken sırf olayları okumaya korktuğum, üzülmekten kaçtığım için her seferinde uzattım bitirmeyi ... Ama nihayetinde her şeyin bir sonu vardır, hem bu sonu görmek istediğim için hem de kitabın akıcılığından dolayı artık bitirmek istedim. Daha önce okumuştum bu kitabı
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Karbon kitaplar · 2019174,4bin okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Yazarın başka bir serisini çok sevdiğimden bunu görür görmez aldım. Hatta yalan olmasın ilk gördüğümde çok garip geldi. Bu pembelik, tatlılık. Çizimler falan şaşırtıcıydı yani. Yazarın hep daha karanlık bir kalemi olduğunu düşünmüştüm. Sonra oturup bir nefeste okudum kitabı. Çok çabuk karar vermişim. Dibine kadar karanlık bu kuyu. Ne büyük zevk. Binnur Şafak Nigiz'in betimleme aşkını okurları olarak hepimiz biliyoruz. Kitabın ilk 150 sayfasında Gülçehre'nin iç dünyasını okurken de gördüm bunu. Gel gelelim o kadar yaktı ki canımı. Yazarın başka bir kitabı olan İhtilal'i okurken benzer bir duyguya kapılmıştım. Bir baba meselesi vardı orada da. İhtilal çok daha ağır olmasına rağmen dimdik durabilmiştim o satırlarda çünkü Gurur da dağ gibi ayaktaydı. Feleğin sillesini yemiş yetişkin bir adamdı ama Gülçehre çok üzdü beni. Ondan kaçırılmış bir hayatı yaşamaya çalışıyordu. Evren Kuran (Kelime oyunu diyemem adının hakkını verdi beyimiz.) ona dünyanın kapılarını açarken ben de rahatladım bu yüzden. Bu arada kitabın komik olduğunu da belirtmek lazım. Yazar yan karakterlerini bu konuda çok donatıyor. Bir yandan ağlatırken bir yandan güldürmeyi de böyle başarıyor. Kitabı sevdim fakat açık konuşmam gerekirse giriş gibi gördüm. Öyle olduğunu da biliyorum hoş. Binnur bizi daha çok dağıtır, eminim.
Binnur Nigiz
Binnur Nigiz
Gül Kuyusu 1
Gül Kuyusu 1Binnur Nigiz · Dokuz Yayınları · 018 okunma
babam, “insanın her şeyden önce yaptığı şeyden zevk alması lazım. Artık çocuk değil. Ne istediğini biliyor artık; bundan sonra değişmesi zayıf ihtimal; hayatta kendisini neyin mutlu edeceğini anlayabilecek durumda.” Babamın sözlerinin bahşettiği özgürlük sayesinde hayatta mutlu veya mutsuz olacağım belli olmuştu; ama o gece bu sözler beni epey
Sayfa 493 - YKY delta
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
savaşın yıkımı
Savaşı ve bu süreçte bir annenin duygularını o kadar güzel anlatıyor ki, kitabı okurken kendimi kitabın başkarakteri Tolgunay'ın yerinde duyumsadım. Yazar, karakterin duygularını netçe duyumsayabileceğimiz biçimde çok güzel betimliyor, adeta okurken yaşıyorsunuz. Ayrıca savaşın getirdiği ölüm, yıkım ve bunların insanlar üzerinde bıraktığı acı etki de çok güzel işlenmiş. Başkarakterin yitirdiği her bir yakını, içimde bir ateşi körükler gibi beni daha da üzdü. Kitabın sonuna doğru tek dayanağı olan gelini Aliman'ın ölümüne ağlamamak için de kendimi güçlükle tuttum. Bu kitap, insana savaşın ne kadar acı ve dayanılmaz olduğunu, insanların yaşamlarını nasıl altüst ettiğini anlatıyor. Ancak kişisel görüşümü de belirtmek istiyorum; kitapta ölümüne en çok üzüldüğüm karskter Maysalbek oldu. Onun ailesinden uzakta geçirdiği onca yıkı, annesinin ona olan özlemini, diğerlerinin yanı sıra küçüklüğünden beri düşünü kurduğu işinin başına geçemeden yaşamını yitirmesi... tüm bunlar henüz baş bölümünde yarım kalmış bir yaşam öyküsünü anlatıyor gibi.
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,5bin okunma
Reklam
404 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
Yüzüncü Ad
Baldassare 1665 te yıllardır bulunduğu Lübnan dan yolculuğa çıkar, çıkış sebebi de incile göre 1666 canavar ın yılıdır yani hayatın sonu mahşer vaktidir. Dünyayı kurtaracak tek şey olan yüzüncü ad kitabının peşine düşer Baldassare. Böylece Önce İstanbul sonra İzmir, Sakız adası Ve bolca deniz yolculuğu yapar. Her yolculuğunda ayrı bir gizem vardır. Şimdi bu işin içinden nasıl çıkacak diye soluğunuzu tutarak okuyorsunuz Her bir talihsiz olaydan kıl payı kurtuluşlar en zevkli olanlar! Bu kitapta tarihe de tanıklık var; Veba dan, Sebetay Sevi nin başkaldırısından, Büyük Londra yangınından da bahsediliyor İstanbul da geçen şu kuşma Türklerin tarihi eserlere bu güzel eski yontulara gerekli değeri vermediğini Çoğu Türklerin bu eserlere küçümseyerek baktığını Dindarlık bahanesiyle yüzlerini parçalayabileceklerini söylediği konuşma üzdü beni Günümüzde de 1660 lı yılların kaderini yaşayan güzel eserlerimiz var Kısaca güzel bir Amin Maalouf tanışması oldu bana Su gibi bir dili var
Yüzüncü Ad
Yüzüncü AdAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20186,8bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun zamandır okumak istediğim, beklentilerimin olduğu bir kitaptı ve gerçekten beklentilerimi karşıladı. Kitabı okurken Necdet'e o kadar üzülüyordum ki sindire sindire okudum. Fazlasıyla yürek burkan fakat bir o kadar da sürükleyici bir romandı. O yüzden bu incelemeyi yaparken biraz geveze olacağım. Öncelikle Necdet karakteri benim için
Zavallı Necdet
Zavallı NecdetSafvet Nezihi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,273 okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
Herkese merhaba Bu mangada adli tıpta yaşanan olayları okumaya devam ederken Mano karakterinin geçmişte yaşanan olayları artık öğrenmeye yaklaştı. Bu mangaya bayıldım. Mano karakterini seviyorum. Geçmişinde yaşadığı olaylar beni üzdü. Mangayı başlamam bitirmem bir oldu. Adli tıp hakkında bilgiler verilmeye devam edilmektedir. Ölüm sahneleri var olması sebebiyle+18 bir kitap olduğunu söyleceğim. Aşk sahneleri hiç yok romantizm beklemeyin. Cinayet kitaplarına ve adli tıpa karşı ilginiz varsa Trace serisini okuyabilirsiniz
Trace 4
Trace 4Kei Koga · Athica Yayınları · 017 okunma
2/10 puan verdi
ne desem ben de bilmiyorum
Kötü anlamda eleştirdiğim bir kitap oldu, kitabın sevenleri görmezden gelsin bence. Sevdiğim kitapların gömülmesinden nefret eden biriyim ve hemen o tarz yorumları geçiyorum siz de öyle yapın canınız sıkılmasın. Yağmur'un bir an önce yazmaya ara verip karakter derinliği üzerine çalışması gerekiyor. Çünkü şimdiye kadar yayınlanan tüm
Buzdan Kıvılcım
Buzdan KıvılcımAdora Yağmur · İndigo Kitap · 202425 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.