Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Psykhe ve Eros, Luna McNamara Sayfa sayısı: 316 Yayınevi: Dex Doğan Kitap “Cupid benim tüm hayatım olacaktı, ben ise onun hayatından gelip geçen bir yolcu.” Hey mitoloji sevenler, biraz buraya bakabilir misiniz? Psykhe ve Eros ile tadına doyulmayacak bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız? Afrodit’i sinirlendiren Eros, çılgın tanrıça tarafından lanetlenir ve ölümlü bir kadına aşık olur. Savaşçı bir ruhla yetiştirilen güzel Psykhe ile yolları kesişen aşk tanrısı Eros, birbirleri ile göz göze geldikleri takdirde sonsuza kadar ayrılacaklardır. Biliyorsunuz beğendiğim şeyleri abartmayı severim müsaadenizle bu kitabı da biraz abartacağım :) Tanrılar, canavarlar, ölümlüler ve nice mitolojik kahramanların da yer aldığı bu romanı mutlaka okumalı her mitoloji sever. Odysseus, Afrodit, Atalanta, Zeus, Demeter, Persephone ve diğerleri. Masal gibi bir öykü. Okurken kendinizi o diyarda hissettiren, masallar aleminde eşsiz bir gezintiye çıkaran bir öykü. Bir bakmışsınız bulutların üstünde kelebek olup süzülmüşsünüz, bir bakmışsınız yer altına inip Kharon’un kayığına binip karşıya ölüler diyarına geçmişsiniz. Çok çok güzeldi. Ben bayıla bayıla okudum açıkçası. Ben Kirke ve Achilleus’un Şarkısı’ndan sonra belki de en beğendiğim mitolojik roman bu olmuştur diyebilirim. Şans verin mutlaka :) Çok sevgiler, bol okumalı günler #alıntı ️ “Bu işin iyi bitmeyeceğini bilsem de içimde tuhaf bir duygu uyandı. Az sonra bu duygunun umut olduğunu anladım.”
Psykhe ve Eros
Psykhe ve ErosLuna Mcnamara · Dex yayınevi · 088 okunma
Gerçek , gizemli olduğu kadar tüm korkunçluğuyla öylece kaldı. Bu benim hikayem. Sandra benim hayatım...
Reklam
Panik acıyı getirir. Bir kuş gibi suyun içinde süzülen vücudu çirkinleşir, gerilir, kıvrılır, kontrolsüzce kasılır. Ve tercih ettiği yalnızlığın içinde kaybolmaktan korkan insanın en büyük acısı olan deliliğin başladığı noktadır. Daracık, nefesin bile zor alındığı, yerin metrelerce altındaki bir dehlizde, tonlarca havayı hatırlayıp nefes almamaya ve kalp krizi geçirecek kadar büyük bir panik yaşamaya benzer... İçine adım atıldığında, girdaba ayak uydurulur. Kendisine çeken dev hortumla uyumlu şekilde dönmek yapılması gereken tek doğru harekettir. Kurumuş bir yaprağın lodos a boyun eğmesi gibi insan da yalnızlığına boyun eğmelidir. Yalnızlığın çelikleşmiş iskeletine karşı çıkmaktansa, onda keşfedilmeyi bekleyen binlerce bilinmeyeni aramaya çalışmalıdır. Yalnızlık, insanın içindeki gizli mabettir... Benim yalnızlığım ise, hayatım boyunca ürkütücü bir hızla büyümüş ve sosyal denilebilecek bütün yeteneklerimi teker teker yok etmiştir. Bedenimin çevresinde yıllar boyu inşa etmiş olduğum ve yakında kapısını tamamen içeriden kilitlemeyi düşünduğüm yalnızlık katedralim, belki de şimdiye kadar başardığım tek iştir... Sorarlarsa, "Ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını: "Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Mutlu Aşk Yoktur İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
Mutlu Aşk Yoktur İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var
Hayatım boyunca yetişkin kadın ve erkek  ölümlerine alışacağım hatta bunları ikincil bir önem verebileceğimi hatta ve hatta insanların evsiz yurtsuz aç biçâre kalabileceklerini bile en azından yaşıyorlar diye kendimi teskin edebileceğimi asla idrak edemez, düşünmez, düşünmek bile istemezdim. Taki Gazze'de "çocuk ve bebeklerin vahşice paramparça edildiklerini" görünceye dek.. Benim varlığımın tüm boyutlarında gazze artık bir milat, Gazze, benim hakikat gözüm.. Gazze, gerçeğin gerçekliğini anlamada, anlamlandırmada en sağlam mihenk taşım.. Ben taşımak isterim artık bu sevdayı bu davayı..
Reklam
Dünya, büyük bir manevî buhran geçiriyor. Manevî temelleri sarsılan garb cem'iyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müdhiş sâri illete karşı, İslâm cem'iyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yoksa İslâm cem'iyetinin
Burası çok soğuk. Ama yavaş yavaş ısınıyorum. Hayat buluyorum. Buradakilerin dediğine göre cemreyi bekliyormuşum. Nevruz geldiğinde, ben de otlar, çiçekler, ağaçlar gibi yeniden doğacakmışım. Bu benim hayatım olacakmış. Bunu böyle bil, dedi yaşlı kadın.
Bütün oyuncular, provaya gelmeden önce yaşadıkları maceraların izlerini taşıyorlardı. İyi ezberleyemedikleri rollerini oynarlarken de ayrıca özel bir yaşantıları vardı. Ben bu geçişleri bir türlü sezemiyordum; benim hayatım, sürekli bir büyük oyundan ibaretti.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.