Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Babam atalarımızı onurlandıracağımı düşünmüştü. Yanıldı. Bu benim kaderim.. Zor günler geçirdikçe daha işe yaramaz hale geldim, ama uzun bir hayatım oldu. Sevdiklerim birer birer öldüler, ama ben hayatta kaldım..
Sayfa 201 - Jaguar KitapKitabı okudu
Ve
Ve bir gün her şey bitti... O kadar basit, o kadar kâti bir şekilde bitti ki , ilk anda işin azametini anlamak benim için mümkün olmadı... Yanlız biraz şaşırdım,bir hayli üzüldüm; fakat bu hadisenin hayatım üzerinde bu kadar büyük, bu kadar değişmez bir tesiri olacağını asla düşünmedim.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
“Pek çok hayat yalan dolanla veya yapılan hatalarla şekilleniyor, şüphesiz dünya var olduğundan beri çoğunluğu için geçerli bu, ben neden muaf olacaktım ki bundan, benim hayatım neden bunlarla şekillenmeyecekti ki?”
Sayfa 282 - YKYKitabı okudu
his, sezgi ve fenomenolojik tavır
Hayatım müddetince hep onu aramış, onu beklemiştim. Bütün dikkatini, bütün varlığını bir noktaya biriktirerek her tarafta bu insanı araştıran, her rast geldiğini bu bakımdan tetkik ede ede âdeta marazi bir meleke¹ ve hassasiyet kesbeden² hislerimin yanılmasına imkân var mıydı? Bu hisler şimdiye kadar asla hata etmemişlerdi. Bir insan hakkında ilk hükmü onlar verir, sonra aklım, tecrübelerim bunu, ekseriya yanlış olarak tadil ederdi. Fakat her defasında haklı çıkan gene bu ilk his oluyordu. Hakkında müspet hüküm verdiğim bir insanın zamanla bana fena göründüğü veya bunun aksi olduğu olurdu. O zaman kendi kendime: "Demek ilk intibam beni aldatmış!" derdim, lakin bir müddet sonra, bu müddet kısa veya pek uzun olabilirdi- ilk hükmümün doğruluğunu bunun üzerinde mantığın, harici tesirlerin veya aldatıcı vakaların yaptığı değişmelerin yalancı ve geçici olduğunu kabule mecbur kalırdım. Artık Maria Puder, yaşamak için kendisine kayıtsız ve şartsız muhtaç olduğum bir insandı. Bu his ilk anlarda bana da garip geliyordu. Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu benim için birdenbire nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? * * * meleke: alışkanlık kesbetmek: edinmek. tadil etmek: değiştirmek
Sayfa 111 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Hayatım çevremdeki varlıklara,etrafımda titreşen titreşen bütün gölgelere bağlıydı. Dünya ile, varlıkların hareketleri ve doğa ile ayrılmaz, derin bağlarım vardı. Bu görünmez bağlar dolayısıyla tabiatın bütün unsurlarıyla aramda ıstıraplı bir akıntı akıntı hüküm sürüyor, hiçbir fikir,hiçbir hayal bana anormal gelmiyordu. Eski resimlerin rumuzlarını, zor felsefe kitaplarının sırlarını, şekillerdeki, türlerdeki ezeli ahmaklığı kolayca kavrayabiliyordum. Çünkü o anda yerin, göklerin dönüşüne, bitkilerin gelişimine, hayvanların kıpırtılarına katılabiliyordum. Geçmiş ile gelecek, uzak ile yakın benim duygusal hayatıma ortak olmuş , iç içe geçmişti. Böyle durumlarda herkes kendi hayatının güçlü bir alışkanlığına,kendi kuruntusuna sığınır. Ayyaş olan, gider kafayı çeker,yazı yazar, taş ustası taş yontar;herkes kendi içindeki ülkeyi, hayatının güçlü olan hareket alanlarına döker. İşte böyle zamanlarda bir sanatçı da şaheser yaratır.
Sayfa 29
Reklam
Benim minik hayatım. Küçük boktan işim. İsveç malı mobilyalarım. Bunu hiç kimseye, evet hiç kimseye söylemedim; ama Tyler'la karşılaşmadan önce, bir köpek satın alıp adını "Eş-dost" koymayı tasarlıyordum. İşte hayatınız bu kadar berbat olabilir.
Sayfa 159 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
''Bu ruhsal durum, benim açımdan şu sözlerle ifade edilebilirdi: Benim hayatım, birisinin bana yaptığı aptalca ve kötü bir şakadır..."
Sayfa 21 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okuyacak
İktidarlar üzerimde tecrübelerde bulundular!!!
Günümüzde tıp aleminde bir farenin veya bir tavşanın üzerinde yapılan tecrübeler sayesinde birçok insanın hayatı kurtarılmıştır. İnsanlığa bu hayvanların faydası: onların aslan,kaplan veya fil gibi oluşlarından değildir elbette. İşte benim hayatım da bu hayvanların cisimleri ayarında basittir.
Bizi, birbirimizden ayıran gerçeği kavradım birden: Onun üzerine düşünebileceklerim ona erişmiyordu; romanlarda görülen ruhbilimden fazlası elimden gelmiyordu. Oysa onun yargısı beni bir kılıç gibi biçiyor ve var olma hakkımı bile sorguya çekiyordu. Doğruydu bu. Farkına varmıştım zaten; benim var olmaya hakkım yoktu. Rasgele ortaya çıkmıştım; bir taş, bir bitki, bir mikrop gibi var olup gidiyordum. Hayatım her bakımdan önemsiz mutluluklara yöneliyordu. Kimi zaman ne idüğü belirsiz işaretler gönderiyordu, kimi zaman da sonuçsuz bir vızıltıdan başka bir şey duyulmuyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.