Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yumurta ve piramitler.
Aswan Nubian Müzesi'nden 5.000 yıllık bu devekuşu yumurtası, bir sanatçının Giza'daki üç piramit ve Nil Nehri'ni resmettiği? Muhtemelen hayır, ama fikir cazip geliyor. Bu yumurta Nubia'da Naqada I kültürüne ait ve 6.000 yıl öncesine dayanan bir mezarda bulundu. Fotoğraf: Leonard Michalowski Saklı Kalan o kadar fazla bilgi var ki tarih aslında bildiğimiz gibi değil her düzen yıkılıp tekrar inşa ediliyor evren kendini yeniliyor şuan var olan herşey aslında zaten hep vardi
Im Anfang war die Tat!*
Dürüst çabaları, "entelektüel ciddiyeti" ve çoğu zaman da alçakgönüllü nesnelliğiyle çok sevimli görünen ama aslında sevimli göründüğü ölçüde hiç güvenilmeyecek bir aydın tipi var. Zor­luklarla güreşiyordur, kendisiyle sonsuz bir mücadeleye girişmiştir, tüm varlığının katılımını gerektiren kararların ortasında yaşamakta­dır. Ama her şey bu kadar da korkunç değildir. Yaşamlarını radikal biçimde ortaya süren bu tür aydınların ellerinin altında çok güvenilir bir cephanelik vardır ve ona hemen başvurmaları da melekle giriştik­leri boğuşmanın foyasını çıkarır. Bütün terimler savaştan, fiziksel tehlikeden, gerçek yıkımdan alınmıştır ama sadece düşünme süreçlerini betimliyordur. Bu süreçler, güreşçilerin alıntı yapmayı pek sevdikleri Kierkegaard ve Nietzsche örneklerinde ölümcül sonuçlara varmış olabilir; ama tehlikede olduklarını iddia eden kendinden menkul izle- yicilerinin durumunda böyle bir şey yoktur. Dış dünyaya karşı tavır­ları, tepeden bakan bir aldırışsızlıktır - kararlarının ciddiyetiyle kı­yaslandığında çok önemsiz kalıyordur bu dünya; onlar da onu olduğu gibi bırakır ve sonunda kabullenmiş olurlar. Güreşçiler varolanın takdisini kabul ettiklerinde zaten mesele kalmaz. İsyankâr kararlara ulaştıklarındaysa, herkesin kapıştığı o gururlu, bağımsız adamlar olarak bir puan daha alırlar. İki durumda da, onlardan hesap sorabilecek otoriteyi iyi evlat­lar gibi onaylıyorlardır. Bütün boğuşma, bireyde içselleşmiş olan toplum tarafından dü­zenlenmiştir; toplum, mücadeleye hem katılmakta hem de denetlemektedir onu. Sonuç ne kadar muhalifse toplumun zaferi de o kadar ölümcül olur.
Reklam
Biri yazmış kpss çalışıp nasıl bu kadar güzel kaldınız içim çürüdü aslında arkadaşlar içim ruh sağlığı fln kalmadı 😂
Bu garip bir veda olacak, çünkü aslında hep içimdesin Ne kadar uzağa gitsem de, gittiğim her yerde benimlesin
296 syf.
7/10 puan verdi
Diğer iki kitabı çok öncesinde okuduğum için bu kitabı okuduğumda ufak tefek ayrıntıları unuttuğumu fark ettim. Farklı bir açıdan aslında normal yaşantılara sahip olsalar bir noktada onu gördük diyebilirim. Yine de bir noktada bu ikiz alevi olayını beğensem de kafamda bazen bazı şeyler oturmuyor gibi hissediyorum. Karakterlerinin hissettirdiği bir şey de olabilir bu durum bilemiyorum. 3. kitapta elimde var ve umuyorum ki cidden güçlenmiş ve aklı başında karakterler okuruz diye umut ediyorum. Kitabın sonlarına doğru okuduğumuz iki karakter var ve cidden onların hikayesini daha çok merak ediyorum. Spoiler İkiz alevi durumu dediğim gibi hoşuma gitse de bazen Daren ve Nova hem uyumsuz hem de bir o kadar uyumlu hissettirdi. Nova gibi alaycı tavrım devam edebilirdi ama bir noktada kaçamazsın ve cevabları almak zorundasın. Daren de ufakta olsa bir gelişim görebildim gibi -maalesef biraz süpheli yaklaşıyorum- ama Nova nedense hep aynı gibi ya. Kitabı okurken bazen yorulduğumu hissettim. Neden bilmiyorum ama bırakıp uzun bir süre almadığım anlar oldu. Keşke birlikte aynı evde kaldıkları sırada diğer karakterlerin az buçuk hikayelerini okusaydık. Bunu dedim de aklıma geldi. Ben cidden aşk üçgeni, aşk üçgenine yakın ve aşk üçgenine uzaktan göz kırpan ama öyle olmayan şeyleri okumakta zorlanıyorum bazen.
Ejderha ve Yıldız
Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024205 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Kendi uyuşuk algılarına seslenmiyor diye bir hayvana akılsız demek insanın kibrinin ve küstahlığının bir göstergesidir." . . . "İnsan hiçbir şeyin kaynağı olamaz, tek bir düşüncenin bile." diyor eser. Nasıl yani? Çağlar boyu süregelen tüm bu bilgiler nedir o zaman? Peki daha bu cümleyi oluştururken aklımda şekillenen
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Can Yayınları · 202215bin okunma
Reklam
504 syf.
8/10 puan verdi
Çarpan yürekler evi • Yorumum 4/5 Kitap güzeldi, sevdim. Yazarın akıcı bir dili var, sayfalar su gibi aktı. Lorcan'ın sahipleniciliğini ve kıskançlıklarını okumak keyifliydi. İlk kitapta Lorcan'ı fazla okumamıştık, bu kitapta doyasıya okumak güzeldi. Lorcan & Fallon'un arasında ki çekim çok iyiydi.Biraz fazla bekledik ama olsun. Aslında kitapta, ilk kitap kadar fantastiksel bir hava yoktu. Fantastik bir evreni, güçleri, sihirli yaratıkları, kargaları ve faeleri vardı. Sadece bu kitap aşksal anlamda fazla doyurucuydu. Bundan asla rahatsız olduğumu söyleyemem çünkü fantastik kitaplarda aşkı okumaya bayılırım. Kitap almak istediklerimi vermedi bana, ben bu kitapta fallon'un güçlerini okuruz veya en azından güçleri ortaya çıkar diye düşünmüştüm ama yazar 3. Kitaba bırakmış onu... 2. Kitabın sonu da baya olaylı bir şekilde bitti. Anlayacağınız 3. Kitabı deli merak ettirip beklettiriyor. Bu seriyi çok sevdim, seviyorum. Evren olsun karakterler olsun çok güzeldi. Fantastik seviyorsanız rahatlıkla okuyacağınızı düşünüyorum.
Çarpan Yürekler Evi
Çarpan Yürekler EviOlivia Wildenstein · Olimpos Yayınları · 202442 okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
Denizle Şahinin hikayesi devam ediyor. İlk kitapta olduğu gibi bu kitapta da küçük muratın konuşma diyalogları fazlaydı bi noktada baydı artık. Deniz o kadar anlayışlı o kadar düşünceliydi ki yeter genç değil de 75 yaşında görmüş geçirmiş bir kadın sanki. Aslında bir kitaba sığabilecek konu fazla uzatılmış iki kitap olmuş. Bazı konuşmalar tekrarlamıştı. Dili akıcı, entrikasız sade bir aşk hikayesi türk filmi tadında bir kitap.
Denize Karşı 2
Denize Karşı 2Sinem İşler · Müptela Yayınları · 2018108 okunma
Bir subay hatıratı olan bu eser, tarihsel bir vesika olarak değerlendirilir. Zira yazıldığı dönemde, muhtevasına ait karakterler; sonraki dönemde olduğu kadar politik karakterler olmadığından ve eserin yazılış maksadının bir eser ortaya koymak olmadığı da düşünüldüğünden objektif de kabul edilebilir. Dolayısıyla eserin muhtevasına ait bir çok anektot da aslında daha sonraki hayatlarında seçilen ideolojik yahut siyasi kararları sebebiyle yapay olarak oluşturulan bazı karakterlerin, gerçekte kim olduklarına ve ne düşündüklerine dair güçlü fikirler verir. Söz konusu Kazım Karabekir Paşa, siyasi pozisyonu hasebiyle Cumhuriyet döneminin ilk siyasi oluşumlarında muhafazakar-liberal bir profil oluşturmuştur. Ancak kendisinin Osmanlı'nın yıkılış döneminde bir ittihatçı olarak konumlandığının, hatta ittihatçılar içerisinde de yenilikçi-batıcı ve devrimci kanattan olduğunu satır aralarından yakalayabiliyoruz. Hasılı kelam bu pasaj ile Karabekir Paşayı eleştirmek yahut kınamak gayesi gütmüyoruz. Sadece Kazım Karabekir'i kastetetek "iki serhoşun karşısında islamın bayraktarı olmuştur." söyleminin aslında ne kadar politik bir çarpıtma olduğunu göstermek istiyoruz...
Muhammet İkbâl

Muhammet İkbâl

@Muhammetikbal
·
02 Mayıs 23:30
Kazım Karabekir Paşa
Kumandan masasının başına oturmuş, önüne bir bardak bira koymuştu. İçki içmeyen ve içtiği zaman çok gizli kalmasını isteyen Karabekir'in bu hali çok üzüntülü ve heyecan içinde bulunduğunu ve formaliteye aldırmaz bir duruma düştüğünü gösteriyordu.
360 syf.
7/10 puan verdi
(spoiler icerirrr) ortaokuldaki sınıf ogretmenim sınıf dolabımıza arada bir kendi devasa kitaplıgından kitaplar getirip koyuyordu. bundan 6 veya 7 yıl once de bana vermisti bu kitabını. okurken cogu seyi yeteri kadar anlayamamıstım galiba ama zaten 12 yasında bi cocuk daha napsin??? ulkenin dogu kısmıyla ve orada yasananlarla ilgili pek bir
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,3bin okunma
Reklam
68 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Sevgi..
" Sana, beni asla tanımamış olan sana " Böyle bir başlıklı mektup aldığınızda ne düşünürsünüz? Bay R. okumaya başladı. Bir itiraf mektubuydu aslında. Ve bu konuşan kişiye karşı hiçbir şey hissetmiyor hiçbir şey hatırlamıyor sanki tüm bu kişileri rüyada görmüş gibiydi, sık sık görmüştü onları, ama sadece bir rüya görme haliydi. Oysa bilinmeyen kadın aşkını, çocukluk aşkını, bakmaya kıyamadığı sevgilisini anlatıyordu. Karşı komşuları taşındıktan sonra gelen bu genç adamı her seste kapının deliğinden izleyen, soluğunu tutup onunla olan, her hareketinde beraber olan o küçücük dürbünden evinde olan her şeye kadar haberi olan sevgilisini anlatıyordu. Gözleri, o kara gözleri, saçları ipek telli, tonu kulaklarında kalan sesini anlatıyordu. Taşınmalarına rağmen işe girmeyi bahane ederek o eksi evlerinin önüne geldi. Evinin ışıkları yanıyordu. Heyecanlandı. Ne yapacağını bilemedi. Onu tekrar görebileceğinin heyecanı içini kapladı. Her akşam geldi. İzledi izledi. Ancak sen görmedin beni tanımadın. Sokakta artık beni fark ettigin için bana baktın, evet gözlerime baktın. Ne yapacağımı bilemedim. Kan yüzüme doldu. Evine gittik bir akşam beraber vakit geçirdik. İşte o gecenin çocuğuydu benim çocuğum bizim çocuğumuz. Sana söylemedim çünkü benden nefret etme beni suçlama bana acıyan gözlerle bakma. O şimdi yok bende yok olmak üzereyim ve sen hiçbir şekilde bunu hissetmeyeceksin. Seni seni ben çok sevdim ama sen beni hiç tanımadın.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,2bin okunma
“İlluminati”, aslında aynı amacı günümüzde sürdürmekte olan bireylere ve gizli örgütlere yakıştırılmış bir addır. Gerçekte, örgü­tün varlığı 18. yüzyıldan çok eskiye dayanır. Yahudi münafıkların Kabala’yı icat etmesiyle, M.Ö. 6. yüzyılda Babil’de başlamıştır. Ancak kendi kaynaklarına göre İlluminati, bir zamanların kayıp kıtası Atlantis’te yaşamış
83 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kitabı okurken bana hissettirdiklerinden birisi de geçici hayat için ne kadar boş telaşlara kapıldığımızdı. Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi her şeye hırs yapıyoruz sizce öyle değil mi? İvan İlyiç'in Ölümü, son günlerinde, ölümle önce mücadele eden, daha sonra çaresizce kendisini ona bırakan bir adamın yaşadıklarını anlatır. Yüksek rütbeli bir yargıç olan İvan İlyiç, iyi bir hayat yaşadığını düşünür; ancak hasta yatağında ölümün yaklaştığını anladıkça, yavaş yavaş aslında ne kadar boş bir ömür sürmüş olduğunu fark eder. O güne kadar büyük anlam yüklediği ve uğruna büyük çaba verdiği serveti, şöhreti ve saygınlığı, ölüm döşeğinde bir anda gözüne boş ve saçma görünür. Tolstoy'un büyük bir samimiyetle anlattığı bu kısa ama etkileyici roman, insan doğası, hayatın anlamı ve ölümün gerçekliği gibi temel sorulara cevap arıyor. Bazı duyguları anlatmak için öyle çok uzun uzun şeyler yazmaya gerek olmadığını Tolstoy'un kaleminden çıkmış bu eserle çok iyi anlıyoruz.
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,1bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
nasıl denir insan büyüdükçe çocukluğuna yabancılaşır mı?yoksa herkesin çocukluğu farklı mıdır?bir de ne kadarını hatırlarız?nasıl hatırlarız? ben bunları çok düşündüm okurken ama genel bir çocuk zihni değerlendirmesine alamadım kitabı bir türlü.bu kadar çok okunmasıyla ve ismiyle çok daha vurucu bir şeyler bekliyordum ama öyle olmadı.bazı bölümler kopuk,bu kopukluk çocuk bakış açısından değil bence zaman zaman bir ergen veya bir yetişkinin cümleleri araya kaçmış gibi hissettim,bence tabii. sevdiğim kısmı ise ve (asıl vurucu olduğunu düşündüğüm yerler) yetişkinlerin aslında çocuk gibi düşünmeyi bıraktıkları bu yüzden çocukların akıllarından geçenlerin kıyısına bile yaklaşmadıklarını basit ama güzel cümlelerle anlatmasını sevdim diyebilirim. kısacası biraz hayalkırıklığı oldu benim için ama kendini okutan bir kitap beklentisiz bir şekilde okunursa güzel bir deneyim olabilir.farklı bir bakış açısı.
Beş Yaşındayken Kendimi Öldürdüm
Beş Yaşındayken Kendimi ÖldürdümHoward Buten · Budala Kitap · 202287 okunma
düşündüm ben aslında yoğum
Tüm kişiler mutlu olmak isterler. Bu dünyada ise mesut olabilmek çok zordur. O kadar çok insan yaşamasına rağmen bu zevk o kadar azdır ki, bazı insanlar birazını bile tadamadan ölüp giderler! Mutluluk bir kerecik bile kısmet olmaz - düşün bir kere!
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.