Bunca yıl payıma düşen bulanık çamurun içinde durduğum kabahatti.
Asıl hata,yaptıklarım değil, bana onları yaptıranların arasında kalmayı sürdürmemdi.
Merhabalar
Bugün sizlere @h.nisanburtek kaleminden #uzunölüm eseri ile geldim. Yazarın kalemi oldukça sade ve akıcı, konusu ise bir hayli ilgi çekici.
Kahramanımız Merve dünyamızdan farklı bir evrende yaşıyor, onların evreni biraz daha robotik, gelişmiş ulaşım araçları var ayrıca dünyaya tekabül eden bir yıl 365 gün orada 150 gün olarak tanımlanmış.
Anne ve babası suçlu olduğu için hapiste dünyaya gelen Meri (Merve) henüz bir yaşında iken kendisini evlatlık alan doktor baba ve avukat annenin sevgi ve ilgisini görmezden gelip 25 sene onlarla yaşamış ama onlara sırt çevirmiş, mimar olan gencimiz asıl anne ve babasını kaybedince fenalaşıyor ve kaldırıldığı hastanede bir yıl ömrü kaldığı söyleniyor.
Henüz aşkı tatmamış, meslek hayatında kendini gösterememiş, üvey babasının parasını yemiş ama onu sevmemiş, hiç yakın arkadaşı olmamış olanları da yanlış anlamıştır. Şimdi bunca boşluk içinde ölmeden önce yapılacakları listesi hazırlamalı hayatını ele geçirmelidir ama nasıl?
Doğru kararlarla iyi insan olabilir, yanlış kararlarla intikamı ve hırsı yaşayabilir. Hikayenin evrilme yönleri hoşuma gitti, insanoğlu şaşırtmadı desem
Tavsiye ederim, kitapla kalın dostlarım
~
@pamukokumalar
#marttabeyazkapak
~
@yolakademiyayinevi
İlkay Yurttaş Koşar
#biraşkkitap
~
Kübra Kabakcı #ikikelimelikitapokuyoruz
~
"Ölümüm sayesinde hayatımda ilk defa yaşıyorum"
~
"Hayat.. Bambaşka dinamiklerle dolu, akışkan ama bir o kadar da etkili bir süreç. Hangimiz beklediğimiz yerdeyiz ki?"
~
Ruhları, hayatları, hikayeleri, kainatın gereklerini, varlığın sebeplerini, dünyanın dilini gün günden kurutuyor insanlık. Sular çekiliyor dünyadan. Kestiğin ağaç, yaktığın orman, kazdığın çukur, açtığın taş ocağı. Sular çekiliyor dünyadan.
Habercisi: Tabiattan önce içinizdeki kuraklık. Gözlerinizdeki çorak. Sular tamamen çekildiğinde hiçbir hikayeniz kalmayacak geriye yaşadıklarınızdan. Bunca yıl kendi cehenneminize odun taşıdınız. Söndürmek için bir katre olsun beklemeyin artık ummandan.
Sayfa 53
Sen ki, ey meçhûl kadın; şu cefakâr gönlümün,
Bunca yıl katlandığı vakûr yorgunluğusun...
Uğrunda hebâ olan sergüzeşt-i ömrümün,
Ruhuma dûçar olmuş mâlûm durgunluğusun...
Ayfer Tunç
Nerede olduğunu, bunca yıl ne yaptığını,
niye beni hiç aramadığını sormayacağım.
Çok sevineceğim dönüşüne, kalbim dayanırsa.
Bir de 'Artık gitme!' diyeceğim fısıltıyla.
Sensiz gecelerde çok korktum.
Sayfa 93 - İletişim Yayınları 1.BaskıKitabı okudu
