'POPÜLER GERİLİM' Aynı konuya, Göksel Aymaz'ın yaklaşımı ise şöyledir: "Şiirleri yıllarca yasaklanmış komünist bir vatan haini idi Nâzım. Şimdiyse bir playboy! Medyanın diline düşenin hali budur işte. Onun doğal refleksi bu; ille sansasyonel olacak. O nedenle, örneğin cebinden dökülen bozuk paralar gibi ülkeler
Bir anda manevi bir mide bulantısına tutuldu. Ruth'tan buna geçiş çok ani olmuştu. Önündeki kızın cüretkâr, meydan okuyan gözlerinin yanında, Ruth'un berrak, azizeler gibi ışıklı, saflığın ulaşılmaz derinliklerinden kendisine bakan gözlerini görüyordu. İçinde bir gücün kıpırdadığını hissetti. O, bundan daha iyisine layıktı. Hayat,
Reklam
8. "Bir Arap, Arap olmayan bir kişi veya Hz. Muham­med (sav) tarafından yazılmış olamaz" Kur'an'ın menşeini anlayabilmek için, bölümün geri kalan kısmında üç ana teoriyi inceleyeceğiz. Bir Arap tarafından mı yazılmıştır? Kur'an'ın bir Arap tarafından yazılmış olamayacağına dair birkaç mühim sebep vardır. Birincisi,
Sayfa 336Kitabı okudu
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Okültizmde Otorite ve İtaat
Otokrasi ve demokrasi kutupları insan hayatında kontrol sağlamak için çok uzun zamandan beri birbirleriyle mücadele etmiştir ve demokrasi kendini o kadar iyi savunmuştur ki, bugün bir insana otokrat demek ciddi bir kınamadır. Fakat pek çok okült öğretmen için eski otokrasi ilkesi hâlâ prestijini koruyor gibi görünüyor ve bu insanlar
İçinde bir gücün kıpırdadığını hissetti. O, bundan daha iyisine layıktı. Hayat, düşünceleri dondurmadan ve erkek arkadaştan öteye geçemeyen bu iki kızdan çok daha fazla şey ifade ediyordu ona. Düşüncelerinde hep gizli bir hayat yaşadığını hatırladı. Bu düşüncelerini paylaşmayı denemiş ama onu anlamaya yeterli bir kadın veya erkek bulamamıştı. Zaman zaman denemiş ama dinleyenlerin aklını karıştırmaktan başka bir sonuç alamamıştı. Demek ki diye düşündü o an, fikirleri onların ötesindeyse, kendisi de ötesindedir. İçindeki gücün harekete geçtiğini hissederek yumruklarını sıktı. Eğer hayat ona çok daha fazla şey ifade ediyorsa, o da hayattan çok daha fazla şey isteyecekti. Ama yanında şu andakiler gibi insanlar varsa isteyemezdi onları. Bu cüretli kara gözler ona hiçbir şey sunamazdı. İster dondurma olsun ister başka bir şey, o gözlerin arkasındaki düşünceleri biliyordu. Oysa azizenin gözleri, bildiği her şeyi ve tahmin edebileceğinin ötesinde şeyleri sunuyordu. Kitapları, resimleri, güzelliği, huzur ve sükûneti, yüce bir varoluşun bütün zarafetini. O kara gözlerin ardında saat gibi işleyen bütün düşünsel süreçleri gayet iyi biliyordu. İçindeki tek tek her çarkı görebilirdi. O gözlerin söylediği şey, artık kendisine sıkıntı veren bayağı hazlardı; insanı tabut gibi kısıtlar ve mezarda son bulurlardı. Oysa azizenin gözleri gizemlerden, tasavvur edilemez heyecanlardan ve ebedi hayattan bahsediyordu. Onun ruhunun aynası olan gözlerde, kendi özünün de emaresini görmüştü...
Geri15
56 öğeden 51 ile 56 arasındakiler gösteriliyor.