Söylesenize,
elinizi uzattığınızda dokunamayacağınızı bildiğiniz bir insanı hayatınıza alır mıydınız? Bunu kendinize yapar mıydınız?
Sayfa 67 - İndigoKitabı okudu
BUNU, KENDINIZE YAPAR MIYDINIZ?
Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana âşık olur muydunuz?
Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki nüfusun yarısını öldürebilecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız?"
"Elbette yapmazdım."
"Peki. Ama eğer o düğmeye hemen basmazsan, gelecek yüzyıl içinde insan türünün yok olacağı söylenseydi..."
Sayfa 234 - Altın Kitaplar
Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki nüfusun yarısını öldürebilecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız?
Hiçbirinizin masum olmadığını biliyorum. Şu kısacık dünya hayatındaki birkaç günlük ikbal için birbirinizin gırtlağına çöküyorsunuz. Ama şunu düşünmenizi istiyorum; Babam hayatta olsaydı eğer bu oyunları oynayabilir miydiniz acaba? Size son sözüm şudur ki, beni babam gibi sert tedbirler almaya mecbur etmeyin, beni merhametimin kurbanı etmeyin... Yapmayın bunu...
( Kanuni)
Sayfa 284 - TimaşKitabı okudu
Öteki kişiyi hayatınızdan çıkarıp atmanın hayatınızı daha iyi hale getireceğini umarsınız. Açıkçası her boşanmanın ardında yatan umut budur ve boşanma tam da bunu gerçekleştirir. Fakat bu kopuşlar işe yaramaz. Boşananlar ne o kişiyi hayatından tamamen çıkarabilir ne de boşanmanın vaat ettiği tam duygusal özgürlüğü elde ederler.
Gelecekteki bağlantıyı kesebiliriz ama o insanı yaşamımızın dokusundan söküp atamayız. Bu acı dolu tepkiyle insanlar aslında bunu başarmayı umuyor. Bu ikilem, Jim Carrey’nin başrolde oynadığı Sil Baştan filminde çok güçlü bir şekilde ele alınıyor. Biten ilişkinin acısı öyle yoğundur ki, o kızın anısını beyninden silmek için fütürist bir şirket kiralar. Filmin can alıcı noktası kopuşlarla ilgili çarpıcı bir sorudur: O kişiyle bağınızı kesip tamamen koparabilmeniz mümkün olsaydı bunu yapar mıydınız?
| -Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki nüfusun yarısını öldürebilecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız? |
Sayfa 275Kitabı okudu
Benim yerim
Söylesenize,
Elinizi uzattığınızda dokunamayacağınızı bildiğiniz bir insanı hayatınıza alır mıydınız?
Bunu kendinize yapar mıydınız?
Sayfa 67 - İndigoKitabı okudu
Deliler Boşandı.
Arisontopolis devlet radyosu, akşam yayınlarında şu haberi veriyordu:
'' Allo allo...Sayın dinleyiciler! Şimdi aldığımız bir habere göre, şehrin en büyük akıl hastanesinden elli deli bugün kaçmayı başarmışlar ve şehre dağılmışlardır...Son dakika alınan haberden askeri kuvvetlerin de işbirliğiyle polisin bütün arama taramalarına rağmen akıl
Söylesenize, elinizi uzattığınızda dokunamayacağınızı bildiğiniz bir insanı hayatınıza alır mıydınız? Bunu kendinize yapar mıydınız?
Sayfa 71
BUNU, KENDINIZE YAPAR MIYDINIZ?
Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geçme ihtimalinizin dahi olmadığı, asla aynı fotoğrafın içinde bile bulunamayacağınız, sizden kilometrelerce denizlerce adalarca şehirlerce uzakta olan bir insana âşık olur muydunuz?
İndigo yayınlarıKitabı okudu
“Zobrist şunu sormoştu: Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki nüfusun yarısını öldürecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız?”
“Elbette yapmazdım.”
“Peki. Ama eğer o düğmeye hemen basmazsan, gelecek yüzyıl içinde insan türünün yok olacağı söylenseydi...”
Sayfa 275Kitabı okudu
Söylesenize,
Elinizi uzattığınızda dokunamayacagınızı bildiğiniz bir insanı hayatınıza alır mıydınız? Bunu kendinize yapar mıydınız?
Duyduğum en zor sorulardan biri. Senin cevabın ne olurdu?
"Zobrist şunu sormuştu:
Bir düğmeye basıp, yeryüzündeki
nüfusun yarısını öldürebilecek olsaydınız, bunu yapar mıydınız?"
"Elbette yapmazdım."
"Peki. Ama eğer o düğmeye hemen basmazsan, gelecek yüzyıl içinde insan türünün yok olacağı söylenseydi." Sustu. "O zaman basar mıydın? Arkadaşlarını, aileni, hatta belki kendini
bile öldürmek pahasına?"
Sayfa 275 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu