Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burşah ANAR

Burşah ANAR
@bursah17
Okur olmaya çok geç kalmış biriyim...
Mezun
Türk Dili Ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü
1 Ocak
17 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Ölüm
Üstelik, diye düşündü, her şey, her şeyi bir şekilde öldürür.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
İnsanın kendi içinde ürettiği kargaşa dış dünyadaki gerçek tehlikelerden çok daha ürkütücüdür.
Sayfa 15 - Metis YayınlarıKitabı okuyacak
Onu öylesine seviyordum ki, bu aşktan içim sızlıyordu. O sırada gerçekten de sızlıyordu yüreğim. Sanki ne kadar ciddi ve ağır olursa olsun konuştuğumuz her şey önemsizdi; onun yüzüne bakmak ve sesini duymak için yaşadığımı hissediyordum. Güzel miydi? Evet, güzel olmasına güzeldi ama bu o kadar önemsiz bir ayrıntıydı ki benim için. Başına bir şey gelse, yüzü değişse, hatta çirkinleşse bile ona olan duygularım değişmezdi. Güzellikten çok daha farklı bir şeydi beni ona vurgun kılan. Anlatılmaz, dile söze gelmez bir şey; bir hava, bir tavır, sesindeki ince bir kırılma, dudaklarının kıyısındaki hafif bir gölgelenme, gülerken çenesinde oluşan küçük çukur... Bunların hepsi, hepsi çok güzel şeylerdi. Daha da önemlisi, adeta ruh ikiziydik. Ömür boyu içinden çıkılmayan, her anın lezzetiyle dolup taşan bir sığınaktı, birbirimizde bulduğumuz.
Sayfa 110Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Artık hayatının başka bir evresine geçecekti. Babasını kaybettiğinde çocukluğunun bittiğini anlamıştı, şimdi de gençliğinin bittiğini çok açık bir şekilde hissediyordu.
Sayfa 208Kitabı okudu
Denizi sırf fırtınaları nedeniyle, yeşilliği ancak yıkıntılar arasına serpilmiş olduğu zaman severdi.
Reklam
Şaheserleri hayranlıkla seyretmenin yarattığı soylu duygular ruhu zenginleştiriyor, sanat arkadan atlı kovalıyormuş gibi yapılmıyordu.
Yaşadığımız bu kahrolası çağda, mutluluk dolu bir güne uyanacağımız ne malum?
"Bir şairin en güzel hayalinin ete kemiğe bürünmüş haliydi sanki"
"Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin, Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi. "
Sayfa 196 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Her birinin kafasında, küçük bir toprak hayali vardır. Bir teki bile sahip olamaz öyle bir şeye. Cenneti düşünmek gibidir tıpkı. Herkes bir parça toprak ister durur. Bir yığın kitap okurum ben burada. Kimsenin cennete girebildiği yok. Kimsenin toprak alabildiği de yok. Kafalarında bu... Hep bu... o kadar. Durmadan onu konuşurlar ama boş bir hayalden ibarettir bu!"
Reklam
"Kitaplar işe yaramaz. İnsanın can yoldaşına ihtiyacı var." Sızlanırcasına, "İnsan çıldırır kimsesi yoksa," dedi. "Kim olduğu hiç önemli değil. Yeter ki seninle olsun. Bak, dinle beni," diye bağırdı kendini tutamayıp; "insan çok yalnız kalırsa tozutur, hasta olur sonunda!"
Ama ya kimsen olmasaydı? Siyahsın diye, barakaya girip kağıt oynamana hak tanımasalardı? Ne yapardın o zaman?
"İyi bir insan," dedi Slim. "İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur. Hatta bana zaman zaman bunun tam tersi olmalı gibi gelir. Çok zeki birini eli al, hemen hiçbir zaman iyi biri olmadığını görürsün."
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169Kitabı okudu
"Olsun, onu öldüreceğim." "Ne diyorsun evladım sen, babanı mı öldüreceksin?" "Evet, öldüreceğim. Çoktan başladım bile. Öldürmek derken öyle Buck Jones'un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek."
Sayfa 145Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.