Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra Karaman

Reklam
Yaşamak biz insanlar, özellikle biz Müslümanlar için titizlik ve vazgeçilmez bir önemle sahip çıkılması gereken bir vakıa olduğu halde, yaşamak adına ortaya dökülen her şey sahip olunmaya değmeyecek, hatta sahip olunursa yaşamayı imkansız kılacak nesneler durumuna getirilmiştir.
Sünneti terketmenin yokluğa mahkum olmak demek olduğu, son peygamberin yoluna girmeden hiçbir bilginin, şifa temin eden hiçbir doğrunun kavranılamayacağı bilinmelidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Başkalarına karşı nazik ve anlayışlı olabilirken kendimiz söz konusu olduğunda daha farklı bir tutuma sahip olabiliyoruz. Kendine kıyıcılığın dayanılmaz cazibesi! Bu çifte standart yüzünden sürekli kendimizi yetersiz ve değersiz hissediyoruz.
Sen, anılması güzel olan bir söz ol. Çünkü insan, kendisi hakkında söylenen güzel sözlerden ibarettir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Reklam
Değerleri benimsetmezsek "bıçak parası" adı altında hastadan para alan doktorlarla, malzemeden çalan müteahhitlerle, eksik tartan esnafla karşılaşırız.
“Cimri, servetini batırmak korkusuyla elindekileri vermeyen değil, senin sunduğun karşısında yüzünün ışığını esirgeyendir. Sen tohumlarını attığın zaman güzelleşmeyen toprak cimridir.” diyor Saint-Exupéry.
Ne var ki çoğu kimse için hayat saadet, ölüm felaket anlamına gelir ama yine de her iki kavram anlamdan mahrumdur. Oysa biz insanlar için hayat ve ölüm biri diğerini anlamlandıran şartların ifadesi olmalı idi.
Sorgulanmamış ve üzerine düşünülmemiş bir hayatı yaşamak, bir lokmayı çiğnemeden yutmaya benzer.
Reklam
Vakit sınırlı, saat işliyor ve ölüme doğru geri sayıyor. Yanı başımızdan yaşanmadan geçip giden hayatı yakalamak için şimdi değilse ne zaman harekete geçeceğiz?
Tükenmişlikten korunmak için basit öneriler
1. Ruhunuza bakım yapın. İyi insanlar, iyi ortamlar, iyi kitaplar. Sanat ve maneviyatla. 2. Bedeninize dikkat; yürüyün, hava alın. 3. Bakış açınızı değiştirin, neyi değiştirebileceğinizi anlayın. 4. Taşıyabileceğiniz yükü üstlenin. 5. Hayır demeyi bilin. 6. Sevdiğiniz uğraş ve insanlara zaman ayırın. 7. Dünyanın uğultusuna arada kulak tıkayın, içe dönün. 8. Her akşam yarım saat sessizliğin sizi onarmasına izin verin. 9. Gelip geçiciliği hissedin. 10. Hayatta size huzur veren şey ne ise ona sımsıkı tutunun.
Ebu Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (ﷺ) şöyle buyurmuştur: Mümin erkek ve kadının Allah'a günahsız olarak, tertemiz kavuşuncaya kadar, canında, çoluk çocuğunda ve malında sıkıntı eksik olmaz.
(T2399 Tirmizî, Zühd, 56)Kitabı okuyor
Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (ﷺ) şöyle demiştir: Allah, Müslüman'ın vücuduna batan bir dikene varıncaya kadar meşakkat, hastalık, endişe, keder, acı ve kaygı gibi musibetleri, onun günahlarına kefaret kılar.
(B5641, B5642 Buhârî, Merdâ, 1; M6566 Müslim, Birr,50)Kitabı okuyor
Sabır
Ebû Said ve Ebû Hureyre'den (ra) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (ﷺ) şöyle demiştir: Allah, Müslüman'ın vücuduna batan bir dikene varıncaya kadar meşakkat, hastalık, endişe , keder, acı ve kaygı gibi musibetleri, onun günahlarına kefâret kılar.
(B5641, B5642 Buhari, Merdâ, 1; M6566 Muslim, Birr, 50)Kitabı okuyor
"Bilmiyorum" Demek
Resulullah (ﷺ)'e gelince; o bilmiyorum demekten asla çekinmezdi. Bir keresinde şöyle dedi: "Tubba kavminin lanetlenmiş olup olmadığını bilmiyorum. Zülkarneyn'in peygamber olup olmadığını bilmiyorum. Ölüm cezalarının bir kişiyi günahlarından arındırıp arındırmadığını bilmiyorum." ... Mutlak olarak emin olmadığınız bir konuda yorum yapma isteği geldiğinde, "bilmiyorum" deme amelini uygulayın.
236 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.