Büyük aşklar mucizeler yaratabilir.
Sayfa 357 - EpsilonKitabı okudu
352 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Büyük serinin ilk romanı
Merhabalar,
Emile Zola
Emile Zola
nin daha önce
Nana
Nana
ve
Nasıl Ölünür
Nasıl Ölünür
kitaplarını okumuştum. Yaklaşık 20 yıllık bir zaman dilimine yayılan 20 eserlik rougon-macquart serisinden de nana eseriyle haberdar oldum. Seriyi öğrendikten sonra her ne kadar şart olmasa da eserleri sırayla okumaya karar verdim ve serinin ilk kitabı olan
Rougon'ların Yükselişi
Rougon'ların Yükselişi
ile işe başladım. Açıkçası başlangıçta bu kadar güzel bir eserle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Büyük yazar, aynı kadından (adeliade) doğan iki erkek çocuk (Pierre rougon ve Antoine macquart) etrafında şekillenen hikayemiz. Dönemin siyasal ve sosyal hayatı, siyasi fikirleri kendi ikballeri uğruna kullanan yalancı fikir önderleri, masum ve çıkarcı aşklar ve Fransız toplumunun yaşadığı kargaşa ve dönüşüm eserde okuyucuya müthiş bir şekilde sunuluyor. Sadece eserde Pierre'in oğlu eugene'in mektubundan haberi olmadan karısı felicite'nin planına inanması fazla zorlama geldi, eserin bir kaç yerinde de basım hataları mevcut. Fransa soysal hayatında yer alan soylular, aristoklar ve işçiler ile bu kesimlerin savunduğu kraliyet, imparatorluk, monarşi ve cumhuriyet gibi siyasal rejimler etrafında örülen tema okuyucuyu adeta o döneme götürüyor. Kişisel çıkarlar ve yüksek idealler etrafında yaşanan çatışmalarla yazar okuyucuyu alıp çok keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Ben eseri okurken çok keyif aldım. Serinin diğer kitaplarını da okumayı sabırsızlıkla bekliyorum. Herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebilecegim bir eser
Rougon'ların Yükselişi
Rougon'ların Yükselişi
.
Rougon'ların Yükselişi
Rougon'ların YükselişiEmile Zola · Yordam Edebiyyat · 2020199 okunma
Reklam
Mutlu son, diye bir şey yok. Sen ne yaparsan yap... Sende "o" ne kadar varsa Onda da sen o kadar olmayacaksın. Çünkü o seni... Senin onu sevdiğin kadar sevmedi... Eskide kaldı büyük aşklar onları bizim dedelerimiz babaannelerimiz yaşadı... Sana kim seni seviyorum... seni özledim diyorsa İnanma... Sen onu düşünürken o seni düşünmüyorsa... Sen hayal kurarken o bunları görmüyorsa... Zorla mı? Zorla değil ya... Demek ki Biz bir mahallenin yan yana Duran... Ama... Ayrı yanan ışıklarıyız. Kaderimiz böyleymiş...
Sayfa 85
"Sığ acılar ve sığ aşklar uzun ömürlüdür. Büyük aşklar ve büyük acılarsa kendi servetinin kurbanı olur."
Sayfa 230Kitabı okudu
Ulaşmaya layık olmadıklarını ya da ulaşamayacaklarını sandıkları için en büyük düşlerini gerçekleştirmekten korkarlar. Dirilmemek üzere sona ermiş aşklar, olağanüstü olabilecek, ama olamayan anlar, keşfedilmesi gereken, ama sonsuza dek kumların altında kalan hazineler daha aklımıza gelir gelmez bizler, yürekler hemen ölürüz. Çünkü böyle bir durumla karşılaşınca ölümcül acılar çekeriz."
88 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Aşk, nefret, kıskançlık, naz, poz, istemem yan cebime koy muhabbetleriyle dolu bir aşk romanı Kitabı okurken psikolojik tahlillerden" Eylül" romanının geleceğini tahmin ediyorsunuz. . En büyük aşklar nefretle başlar, boşuna dememişler. Sermet ile Macit'in aşkları da böyle başlıyor. Bu iki kuzen birlikte büyümüş. Sermet okuduğu kitapların da etkisiyle yaşadığı dünyaya ve çevreye uyum sağlamakta zorlanır. Ailesinden ayrı, amcasının evinde yaşayan Macit, ailesinden ayrı oluşunun acısını Sermet'ten çıkarır. Kavga, dövüş derken bunlar birbirine aşık olur. Kitabın genelinde elem, hüzün, acı var. . Bir çırpıda okuyacağınız bir roman. Sonu ise pek ilginç. Zira ben iki defa okuyup ancak idrak ettim.
Ferdâ-yı Garâm
Ferdâ-yı GarâmMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202013 okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.