`Antisayaç`
Ölülerimizi “sık kullanılanlara” ekliyoruz. Ölülerimize ölülerimiz ekliyoruz. Şans eseri yazmıyorsa adımız bir sayaçta Birhan, ben bunu hep “antisayaç” olarak okudum Yani sayılamayan, sayılmasın hiç aman Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz. Erkek ve kadın, iki farklı hayvan. Ve kuraldır öldürür hayvanlar âleminde güçlü olan. Mesele bu
Sayfa 36 - Metis
Olacakları kontrol edebileceğimizi sanmak da ne büyük ego. Neyimize bu kadar güveniyoruz bilmiyorum. Her şeyi doğru planlarsak yollar bizi tam istediğimiz yere çıkarır sanıyoruz. Sonra hiç beklenmeyen bir anda bir olay küüt diye gelip hayatının ortasına tosluyor, bütün planlar dağılıyor. Oluyor yani bunlar. Kimse kendini bir şey sanmasın, bizden büyük hayat var Osman.
Reklam
"Tam da bunu kastediyorum Bay Frodo. Yani bildiğimiz, basit bir istirahati, bir uykuyu ve sonra bahçedeki sabah işlerini yapmak için de uyanmayı kastediyorum. Korkarım benim bütün ümidim hep bundan ibaret olmuştur. Bütün o büyük önemli planlar benim gibilere göre değil. Yine de merak ediyorum acaba bizi şarkılara veya öykülere katacaklar mı diye?"
Sayfa 384Kitabı okudu
Büyük planlar yapmaya gerek yok sevgili komşu, cidden! Sözgelimi ben, bütün yeryüzünü gezmek istiyordum. Ama anlaşılan kaderimde yokmuş. Ben bu kürenin sadece birkaç önemsiz parçasını göreceğim.
Sayfa 182 - Everest Yayınları, 2017. Mini Boy 1. Basım, Çeviren: Sabri Gürses
...uzun zaman havasız kalmış küçük bir odaya benzeyen hayatım hakkında planlar yapmıyorum. Hayal kırıklıklarının ruhumda açtığı büyük boşlukları zehirli bitkiler kaplıyor. Beklemek, beklemek, beklemek ve sonra hiçbir şey olmamış gibi kaldığın yerden devam etmek zorunda kalmak; umut etmek ve her seferinde incinmek, yaralanmak, yaramı sarmak, sarıp sarmalamak, saklanmak, saklanmak sarsılmak, ölesiye sarsılmak kalbimi yoruyor. Sonra aynı yerden tekrar tekrar kırılmak; bir kadının en korunmasız, kuytu yerinden, içten içe kurduğu hayallerinden.
"Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım. Bir filimde görmüştüm doktor: Senin gibi gene bir doktor olan ve sözüm meclisten dışarı, delice planlar kuran Frankeştayn adlı biri, büyük bir bilim adamını öldürerek, beynini çalıyordu. Ona karşı koymak isteyen iyi niyetli bir genç adam da Frankeştayn'la mücadele ederken, içinde beynin bulunduğu kavanoz kırılıyor ve cam kırıkları bu üstün beyne batıyordu. Biliyorsun filimlerde böyle iyi niyetli genç adamlar olmasa her şeyin sonu çok kötü biter; üstelik bu işin sonu, iyi niyetli adama rağmen çok kötü bitti: Cam kırıkları hiç bir zaman beynin üzerinden tam manasıyla temizlenemedi; çünkü, beyin zarının zedelenmesinden korkuldu. Bence bu tehlike göze alınmalıydı; fakat o zaman bu, başka bir hikâye olurdu ve biliyorsun ki doktor, ben bütün hikâyelerin başka türlü olmasını isterim aslında. İşte doktor, yukarıda sözü geçen beyindir kafamın içindeki.
Sayfa 335 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.