.
Hazreti Mevlana bir gün bir yere giderken, bakmış ki iki Konya bıçkını ağız dalaşı yapıyor.
Biri diğerine :Bana bak ülen! İbini bük, yoluna git! Eğer bir laf edersen, bin türlü karşılık alırsın benden ha!.. diye diklenince, insanlığın piri Mevlana, patlamak üzere olan kavganın içine girerek, her ikisine de: (Durun çoçuklar, durun hele durun! Her ikiniz de ne söyleyecekseniz bana söyleyin, vuracaksanız bana vurun!)
"Siz bin türlü laf etseniz, benden bir tane ters laf işitemezsiniz"
Haydin kesin şu kavgayı da SEVGİYE BUYURUN SEVGİYE!
Asıl yiğitlik SEVGİDE..!!
....
Bil Gates'e : “Bu dünyada senden daha zengini var mı..?” diye sorarlar.
Gates :“Evet benden daha zengini var.”
Ona : “Peki kim bu..?” diye sordular.
Gates : Eğitimimi tamamlayıp Microsoft şirketini kurmaya karar aşamasında bir uçuş öncesinde Newyork havaalanındaydım.
Birden gözüme gazete satıcısı ilişti.
Elindeki gazetelerinin
Ruknettin'in aynalarda ağladığı kadar var.
Bir mevsimin kıyısından tutarsan Ruknettin
Kurak ovalara yağmurlar yağar,
Ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi,
Kalbin şiir olup vadilerini sular.
Senin de vadilerin vardır Ruknettin!
Kehanetler kurarsın,yağmalarsın kendini
Kurtarıp o yangında ilk önce kalbini
Niyedir,aynalarda azalır
. . .
ŞİİR-MİİR
K/aralamalar
(Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
"Beni, hikayeden daha fazla heyecanlandıran şeyler oldu. Akıcılık, daha ne anlatacak ki diye düşünürken yeni bir düğümün serime bağlanması, hikâyenin bir halı gibi dokunması, işlenen konunun ayrıntılara “boğulmadan” basitçe anlatılabilmesi, okuyucunun sorabileceği teknik soruların kurgu içinde savuşturulması, hikayeye yedirilen sosyolojik ve felsefi sorular, inandırıcılık beni benden aldı. Büyük resmi gören birinin yazdığı küçük bir kesit izlemiş gibi hissettim. Büyük resimden kastım; geçmiş ve geleceği sadece iyi tanıdığı “insan” üzerinden tahayyül edebilmesidir. İsteklerini, arzularını, iradesini, sapkınlıklarını, ihtiyaçlarını… Ya da ben abartıyor olabilirim. Aslında yukarıda yazdığım gibi, bu bilim-kurgunun kaderi, ama Asimov güzel felsefe yapmış işte. Yine muhtemelen alakasız gelecek ama çok sevdiğim BBC dizisi Doctor Who‘yu hatırladım. Hani insana uzaydan bakıp yanılgılarımızı, aptallıklarımızı yüzümüze vuran, ama bizi sevdiği için türlü dertlerden kurtaran şu adam/kadın. İki sezondur “kadın” doktora alışmaya çalışıyorum, oyuncu seçimi hatalı diye düşünmeden edemiyorum. Öhömm… Doktor’u tanımayanlara verdiğim geçici rahatsızlıktan ötürü özürlerimi sunuyorum, ama yazmasam çatlayabilirdim."
Yazarlarımızdan Bilgen İdil'in, "Sonsuzluğun Sonu"nu incelediği analizi için, buyurun: tecahuliarif.com/2020/06/isaac-a...
Bir İnsanı Tanımak Kolay Değil
Bu ülkede kaç milyon insan varsa, hepsinin bu kıssayı mutlaka okumasını isterdim. Fakat sadece bu ülkedekilerin değil bütün insanların bu kıssadan haberdar olmalarını gerçekten arzu ederdim. Bu benim kendi temennimdir. Belki de birçoğunuz bu kıssayı duymuşsunuzdur.
Mevlana Hazretleri, yakın arkadaş
Her Birinden Ayrı Ders Çıkaracağınız 16 Bilgelik Hikayesi
1. Han ve Yolcu

Günlerden bir gün, zamanın ünlü bir bilgesi hükümdarın sarayının kapısına geldi. Muhafızların hiçbirisi saygıları nedeniyle onu durdurmaya çalışmadı. Bilge, sonunda hükümdarın tahtında oturduğu odaya girdi. Ziyaretçisini hemen tanıyan kral saygıyla ayağa kalkıp