Aydın ne filozof, ne bilgin, ne yazar ne de sanatçıdır. Aydın, bilinçli bir mutaassıptır. Kendi zamanının ruhunu ve toplumun ihtiyacını hisseder. Aydın, düşünsel rehberlik görüşüne sahiptir. Bu bilinç ve görüş, sosyal deneyim ve devrim pratiği seyrinde, soyut zihinsel düşünceler, felsefî ekolleri ve bilimsel dalları inceleme ve öğrenmeden daha çok gerçeklik ve gelişim sağlayan özel bir bilinç ve görüştür. Çünkü aydın hareketi, tarihteki peygamberler hareketinin takipçisidir. Yani toplumların rehberleri olup çoğunlukla ümmî olan peygamberlerin takipçileri. Diğer
taraftan entelektüeller de tarihteki bilgelerin, ediplerin ve bilginlerin gelişmiş bir devamıdırlar. Günümüzde de milletler arasındaki imtiyazlara; diktatörlük, gasp, kölelik, bağımlılık ve gericiliğe karşı devrimci ve özgürlükçü hareket önderlerinin misyon ve safları ile tarihteki İbrahim, Musa, Muhammed (as) gibi peygamberlerin getirdikleri mesaj arasında benzerlikler bulabilirsin. Çünkü çağdaş aydının misyonu, peygamberlerin misyonunun takipçisidir. Tıpkı bunun gibi günümüz entelijansiyasının temsilcileri olan Hegel, Descartes, Kant, Pasteure, Heidegger... ile Aristo, Eflatun, Demokritus, Batlamyus, Sokrat, Kindî,
İbn Sina, İbn Rüşt, Gazalî ve Molla Sadra gibi düşünür ve âlimler arasındaki fikrî ilişki de çok açıktır.