Kapitalizm artık bütün insanlığın ve gezegenin geleceğini tehdit ediyor. Durum böyle olunca burjuvazi varlığını ve egemenliğini sürdürebilmek için yeniden bir tarihsel ve ahlaki meşruiyet üretmek amacıyla karşı karşıya.
İşte toplumların dinselleştirilerek insan aklının ve bilincinin yeniden teslim alınması girişimi, bu meşruiyet arayışının sonucudur. Artık insan aklıma ve bilime yaslanarak sömürü ve yağma düzenini, müstehcen servetini, toplumsal ve siyasal egemenliğini açıklanamayan burjuvazi; bu nedenle özgür akla ve bilimsel bilgiye yönelik kapsamlı saldırı başlattı. Burjuvazi kendi eseri olan Fransız devrimi’ne, aydınlanmanın kazanımlarına ve insanlığın bütün ilerici birikimine karşı bir düşmanlık geliştirmeye yöneldi. Akılları teslim alınmak istenen toplumlar, bu nedenle bir önceki çağın değerler dünyasına iade edilmek istendi.
Yeryüzündeki gerici dalganın nedeni budur. İktisadi plandaki neoliberal politikalara, siyasal planda yeni muhafazakarlık ve dincilik, felsefi planda ise postmodernizm ve bütün bir teolojik literatür eşlik etmektedir. Bizim gibi sermaye birikimi sınırlı, gelenekleri ve kültürel temelleri zayıf burjuva toplumlarında bu sorun daha yakıcı şekilde yaşanmakta, rejim kaba bir şekilde dinseleştirilmektedir.