"İnsan insanın kanını avucuyla içti. Kanamadı. Birbirlerini canavarlar gibi paraladılar. Ekin gibi biçtiler. Süngüleri saplamak için insan göğsü arayan hep bu beşeri sürülerin önünde bir medeni kavmin bayrağı dalgalanıyor ve bütün mabetler komşu milletin izmihlali duasıyla inliyordu. Ne ben ve ne siz hiçbirimiz zannedemeyiniz ki Allah adil bir milleti diğer bir millete kırdırmak için yaratmış olsun..."
" Gel sana da yapayım," dedi Donna. Uykucu Tad'ın bu saatte ayaklanması görülmüş şey değildi.
"Telefon mu uyandırdı seni?"
"Hayır babacığım. Sana güle güle demek için kalktım. İlle de gidecek misin?"
"Evet yavrum, ama kısa sürede döneceğim." "Hiç de değil. Döneceğin günü takvimine işaretledim. Annem gösterdi. Canavar duasını her gece okuyacak."
"İyi ya işte." "Telefon edecek misin?"
"Gün aşırı." "Her gece et," diye tutturdu Tad. Babasının kucağına tırmanıp çakalını masaya koydu ve bir dilim kızarmış ekmeği kemirmeye başladı.
"Ne olur babacığım her gece et."
Yıldırım çarpan insanların yüzde 82'si erkektir. Aynı oran, yıldırım aşkı için de geçerlidir. :)) "Böylesine güzel olabilmek için, tabiat kanunlarındaki boşluklardan faydalanmış olmalı." "Ayaklarını soksa, Atlas