Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erdal .. Mamak Askeri Cezaevi'nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren'in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce. Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 'makara' fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan. Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından 'sessiz sitemsiz' bakışını dondurduğum o günün gece yarısında
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap kapağında iki insan silüeti vardı.Ve yazar kapağın öyküsüyle yine vurdu kalbimden beni.Çok ilginç ve içten bir öyküydü.Kitabın sayfa düzenini ve kapak tasarımını yapan Selin Sobacı bir dönem flört ettiği şimdi eşi olan M.Sobacı ile kısa bir ayrılık yaşar.Çok zor bir ayrılıktır bu. Kalpler birbirini ister, beyin sürekli sevdiğini düşünür ama
Yüzyılın Aşkları
Yüzyılın AşklarıCan Dündar · Can Yayınları · 20151,268 okunma
Reklam
— Niçin bana vuruyorsunuz? İki yanağıma ikişerden dört tokat indi. Saçımdan tuttu, duvara vurdu. Adam, resmen dayak atıyor yahu, hem de resmi dairede, hem de yasalarla sınırlandırılmış, hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir ülkede, insan haklarına imza koymuş, Anayasa’nın ilgili maddeleriyle insana eziyet ve işkence edilemeyeceğinin yazılı olduğu bir ülkede... Yok canım, bunu nüfus memuru bilir. Nüfus memuru değil, odacısı bile bilir.
Telefon şapadanak düştü kakaya. Hiç gülen inek gördünüz mü? Görmemişsinizdir. Gizlice güleriz çünkü. Japon kadınları gibi. Dönüp gülmeye başladım ya, boğazıma bir şey kaçmış, öksürüyormuşum gibi yaptım. Ne kızdı ama! Hatta döşüme tokat bile attı. Canım falan yanmadı tabii. Siz insanlar, ufak ve güçsüzsünüz. Tabii kıymetli telefonunu kakamı eşeleyip çıkarmak zorunda kaldı. İnsanlar kakaya basmayı sevmiyor ya hani, bir de ellerini sokmak zorunda kalınca içine... Oy ki ne oy! Mecburdu ama. Telefoncuğu söz konusuydu çünkü. Köpekbalığının ağzına düşse dalardı. Ya da yanardağa düşse. Dünyadaki en önemli şeyiydi sanki.
Kavun
Çaldım... Yo yo balon değil, kavun çaldım. O yıl, birinci sınıftan ikinci sınıfa geçtiğim yaz çaldım. Ah ah, boyuma uygun kavun çalsaydım ya, şöyle iki kiloluk, çok çok iki buçuk kiloluk. İstikamet Eczanesi'nin az ilerisindeki manav dükkanının önüne kavun sergisi açmıştı. Ne kavunlar, ballı kavunlar, şekerli kavunlar, ikinci dilimini
Bilgi YayıneviKitabı okudu
57 yıl Tutulan Nöbet .. İlhan BARDAKÇI
Mevki: Kudüs, Mekan: Mescid-ül Aksa. Tarih: 21 Mayıs 1972 Cuma. Ben ve gazeteci arkadaşım rahmetli Said Terzioğlu, İsrail Dışişleri rehberlerinin yardımı ile dolaşıyoruz. Kudüs Kapalı Çarşısı’ nda rüzgar gibi dolanan entarili kahvecilerin ellerindeki askılara çarpmadan biraz yürüdünüz mü, önünüze çıkan kapı sizi Mescid-ül Aksa’ nın önüne
Reklam
Bize Dostoyevski'nin ruhunu gönder. Bir de Rusça çevirmen..
İyi de bizim kıyamete ihtiyacımız yok ki canım Allah’ım! Temelinden sarsılıp yıkılmamış neyimiz kaldı ki bugün elimizde, daha başımıza neyi yıkacaksın? En azından bizim için, Türkiye açısından söylüyorum yani, çerçeveyi biraz daraltırsak, fakir kalmış ruhların ülkesi. Bizim için kopardığın kıyamede Danimarka’da kopardığın kıyamet aynı mı olacak şimdi? İsviçre’yi yıkarken bizi de mi yıkacaksın? Almanya’yı Fransa’yı döverken bize de mi tekme tokat dalacaksın? Bu mu ilahi adaletin! Tamam, ahlak da onlarda kalsın teknik de, ama böyle de çok güçlü olmadılar mı? Bize de biraz ruh takviyesi yap o zaman. Dostoyevski’nin ruhunu bağışla bize. Bize Dostoyevski’nin ruhunu gönder, bir de Rusça çevirmen.
İletişim Yayınları/EpubKitabı okudu
Aşkın ölüm hali
Kilise çanlarını andıran o iğrenç sesiyle kapı çaldı birden Zarife kaç defa değiştirmek istemişti oysa bu uğursuz sesi Küçük tosun kapının çığlıklarına dayanamayıp uyandı beşiğinde Zarife kocasına bir değiştirmedi şu kulakları delen lanet zili diye söylenerek mutfaktan çıktı yeşil mutfak önlüğünde ellerini kurulayarak kapıya yöneldi
Oğlunun 18.000 TL kredi karti borcu oldugunu ögrenince; 'Keske korunsaydim'. diyen babaya, ------------------------------ Misafir odasinda baca deligi olmadigi halde 'Anne sobayi bu sene misafir odasina kuralim mi?' diyen abime, 'Olur, boruyu da k.çina sokariz, kafani camdan çikarirsin, sorun olmaz.' diyen
"Ona Mescid-i Aksa'da Rastladım."
İlhan Bardakçı Mevki: Kudüs. Mekân: Mescid ül Aksa Tarih 21 Mayıs 1972 Cuma. "Ben (İlhan Bardakçı) ve gazeteci arkadaşım rahmetli Said Terzioğlu, İsrail Dışişleri rehberlerinin yardımı ile bu mübarek makamı dolaşıyoruz. Kudüs Kapalı Çarşısı’nda rüzgâr gibi dolanan entarili kahvecilerin ellerindeki askılara çarpmadan biraz yürüdünüz mü,
Sayfa 341
Reklam
Melike Karakartal mkarakartal@hurriyet.com.tr “Siz” mi “sen” mi? İletişim kuran ve birbirlerini tanımayan her iki taraf da insandır, “siz” kelimesi, bir tarafın üstünlüğünü vurgulamak için kullanılamaz. Dün hiç tanımadığım bir insana sırf sana benziyor diye usulca yaklaşıp “SİZ” dedim sevgili izan sahibi Habitus okuru. Peki o bana ne
325 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.