262 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Baskı yılı nedeniyle kitap düzeni Allah’a emanet gitse de iyi bir deneme kitabı tadında olduğunu düşündüğüm bir kitaptı. Şimdi devrim, sosyalizm, demokratlık (demokrasi değil) gibi kavramları tek başına ifade ettiğimizde hemen birtakım yakıştırmalar ortaya çıkıyor değil mi? Tabi bu yakıştırmaları yapanları tek başlarına suçlamıyorum ben. Çünkü bu
Devrimci ve Demokrat
Devrimci ve DemokratUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1994216 okunma
Buna aynı zamanda en üst makam da denmektedir. Bu noktada kişi/kul, Allah'ın zatı, sıfatları ve isimlerinin manaları üzerinde düşünüp tefekküre dalmalıdır. Tefekkürün bu yönü yasaklanan ya da men olunan yöndür. Çünkü bu konuda şöyle buyurulmuştur: "Yüce Allah'ın yarattığı varlıklar üzerinde düşünüp tefekküre dalın ve ancak zatı üzerinde düşünmeyin/tefekküre dalmayın." Bunun yasaklanmasının nedeni, akıl denen terazinin bunun altından kalkamayacağı gerçeğidir. Akıllar bu konuda şaşırıp kalırlar. Oraya göz atmaya sıddîkler dışında kimse cesaret edemez ve üstelik buna güç de yetiremezler. Diğer taraftan Sıddîk denilen ve özü sözü bir olan samimi müslümanlar bile bu noktada uzun uzadıya odaklanamazlar. Çünkü onların güçleri bile belli bir noktaya kadardır. Sıradan insanların durumuna gelince, böylelerinin gözleri/bakışları, Yüce Allah'ın Celal sıfatına izafetle adeta güneş karşısında yarasanın halinden farksız gibidir. Nasıl ki yarasa güneşten rahatsız olup ona bakamıyorsa, sıradan insanlar/avam tabakası da bu manada Yüce Allah'ın Celal sıfatına nazar edemez. Yarasa rahatsızlanmamak için gündüzleri nasıl ortaya çıkmıyor gizleniyor, ancak geceleyin ortaya çıkıp, güneşin kalan zayıf ışınlarından ve yere yansımasından o kadarıyla yararlanabiliyorsa, işte avam tabakası ya da sıradan insanların hali de aynen böyledir.
Sayfa 77 - ÇELİK YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Türkiyede Laiklik..
19. asır başlarına kadar Türkiye, İslami kurallara ağırlık veren bir ülke idi. Örfün, içtihatların Fâtih'ten Kanunî'ye kadar kanunnamelerin yaşayışımızdaki önemli rolü bulunmakla beraber "İslâm şeriâtı" esastır. Tanzimattan sonra, Batıya yenilişler dolayısiyle ve Avrupa'nın, Türkiye'deki Hıristiyanlar lehine baskıları sonucu, yarı laik
Sayfa 203
Ebu'l-Alâ Afîfî'nin Talikat adlı esere Giriş Yazısı
İran ve Türk şairleri, -Hakkın ezelî nûruyla âlemin bütün yönlerini nasıl aydınlattığını; -Hakkın isimlerinin, Varlık ile ezelî yokluk halindeki mevcutların a'yânını nasıl aydınlattığını; -bunlardan her birisinin, aynaların görünen şeylerin sûretlerini yansıttığı gibi, isimlerin kemâllerini nasıl aksettirdiğini; -ilâhî celâl sıfâtlarının cehennem ateşinde ve şeytanlarda, cemâl sıfâtlarının ise, cennet ve meleklerde nasıl tecellî ettiğini; -insanın kendi nefsinde bütün bu sıfâtları toplayıp, büyük âlemde bulunan cemâl ve celâl sıfâtlarının kendisinde bulunduğu küçük bir âlem nasıl olduğunu tavsif etmişlerdir. Bunlar, vahdet-i vücûd mensubu Iran ve Türk şairlerinin ifâde ettiği bazı düşüncelerdir, hepsi de, özü itibarıyla, İbnü'l-Arabi'nin sisteminden ve Fusûsu'l-hikem kitabında ifâde ettiği bir takım görüşleridir. Ebu'l-Alâ Afîfî 20 Ağustos 1946/23 Ramazan 1365 İskenderiye
Sayfa 31 - İZ YAYINCILIK ☪ 2. Baskı İstanbul, 2002Kitabı okudu
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet ArifHasretinden Prangalar Eskittim Ahmet Arif’in ilk ve tek şiir kitabı Hasrettinden Prangalar Eskittim adlı kitabını okudum.Özellikle bugün bitirmek istedim,ölüm yıldönümünde böyle anmak ve anlamak adına.Üzerine bir de belgesel izledim Ahmet Arif’i anlatan.Oğlu Filinta Önal,Haydar Ergülen,Adnan Binyazar ve Zeynep Oral’ın
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201730 okunma
"Allah'tan korkulmaz, Allah sevilir" diyoruz mesela. Bize bunu dedirten, Allah Teala'nın hilmine, bağışlayıcılığına, affediciliğine vurgu yaparak O'nun azabını ve gazabını ruh ve tefekkür dünyamızdan uzaklaştırma isteğinden başka bir şey değildir. Zira O'nun gazabını davet eden pek çok şey artık hayatımızın ayrılmaz birer parçası olmuştur. Onlardan vazgeçmektense, Kur'an ve Sünnet'in bize tanıttığından farklı bir Allah tasavvur etmeye yöneliyoruz. O'nu, hep affeden, kullarının işlediği hiçbir günahı önemsemeyen, celal sıfatları olmayan bir ilah olarak anlamak ve kabul etmek işimize geliyor.
Reklam
84 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.