Nâzım Hikmet’in gitmesini engelleyemeyen devlet, Münevver Hanım ve oğlu Mehmet’le ilgili benzer hataya düşmek istemiyordu. Münevver Hanım’ın Ankara ziyareti sırasındaki çalışmalar bunu gösterdi.
"T.C. İSTANBUL İLİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ
Şube : 1 Sayı: 5073
Öz: Münevver Andaç’ın Ankaraya gittiği hakkında.
Seyyarla Aceledir
Ankara
“Yıllar sonra gözleri artık görmeyen yaşlı Celile Hanım, açlık grevine başlayan oğlu için, Galata Köprüsü 'nde imza toplarken, bir rastlantı sonucu oradan geçen Yahya Kemal, eski sevgilisini görmüş. Nâzım Hikmet'in kurtulması için imza vermekten ödü kopan Yahya Kemal, hemen sıvışmış oradan. ”
Yahya Kemal Beyatlı üzdü :)
"Bu kadar dile gelmiş bir kadınla ben nasıl evlenebilirim? Sonra herkes bana ne der? Ne gözle bakar." Yahya Kemal Beyatlı.
Nazım Hikmet'in "Hocam olarak girdiğiniz bu eve babam olarak giremezsiniz." notunu hiçe sayıp, Nazım'ın eve dönerken annesi Celile Hanım ve kendisini baş başa bulmasına sebep olup, nikah kararı almaya kadar gittiği Celile Hanım hakkındaki sözleri incitici. Bu dönemden biraz farkı olduğunu düşünürdüm.. 783.jpg)
Dahiler ve Aşkları
Celile hanım oğlunu anlatıyor:)))
Hamama gider kurnaya, düğüne gider zurna'ya aşık olur
Sayfa 141 - Destek yayınlarıKitabı okudu
65 yaşındaki Celile Hanım 9 Mayıs'ta (1950) açlık orucuna girişir. Önce Kadıköy'deki Osman Ağa Camii'sinin önünde, sonra Galata Köprüsü'nün başında durarak oğlu için imza toplar. Katarak hastalığı dolayısıyla gözleri çok az görmektedir. Bastonuna dayanarak ayakta durmaktadır. Boynuna asılı levhada şunlar yazılıdır:
"Haksız yere mahkum edilen
oğlum
NAZIM HİKMET
açlık grevindedir. Ben de ölmek istiyorum. Gece gündüz oruçluyum. Bizi kurtarmak isteyenler bu deftere adreslerini yazarak imzalasınlar.
Annesi: Ressam Cemile"
Nazım Hikmet'in Anıları 1
Celile Hanım'la evlenmek isteyen ve onun için "Telaki, Erenköy'de Bahar, Bir Tepeden" gibi aşk şiirleri yazan Yahya Kemal sözünde durmaz. Hayal kırıklığına uğrayan Celile Hanım, resim dalında öğrenim ve inceleme yapmak üzere Paris'e gider. Nazım Hikmet, hem hiç beklemediği bu olaya, hem de küçük kardeşi Samiye'nin annesiz kalışına üzülür. 1919'da Kadıköy'de yazdığı "Acılarımdan" başlıklı şiirinde bu üzüntüsünü dile getirir.
Sayfa 19Kitabı okudu
Hatırlatma 2 - Nâzım 'ın Annesi
Nâzım Hikmet 'in annesi Ayşe Celile Hanım da Belkıs Ömer, Seher Nüzhet, Fatma Cevdet, Nadire Cemal, Nesibe Ziya, ve Naime Cemal ile birlikte İngiliz egemenliğini Türkiye' ye yerleştirmek için çalışan örgütün kadın üyeleridir.
Sayfa 178 - Kariyer Yayıncılık, 1.Baskı, TÜRKİYEKitabı okudu
1948'den sonra Celile Hanım'da büyük bir analık sevecenliği, analık özverisi görüyoruz. Artık gözler görmeyen, yaşlı bir kadındır. Boynuna oğlunun affı için yazılar bulunan bir büyük levha asmış, Galata Köprüsü'nün Karaköy başında gelip geçenlerden Nazım'ın affı için imza toplamaktadır.
Nazım Hikmet'in affı için imza toplanırken, Yahya Kemal bu imzayı da vermemiştir.
Sayfa 219Kitabı okudu
Yakub Kadri'nin N.Hikmet'in annesi ile tanışması
Ayin-i Cem gün ağarırken, yine hep bir ağızdan çağrılan Kesik Kerem'den bir şarkının,
"Şarab-ı aşkından nedir bu esrar
Efsane efsane söyletir beni"
nakaratıyla sona erdiği vakit Yahya Kemal için her şey son bulmuş olmayacaktı. Çünkü kendisine en yanık aşk şiirlerini ilham eden kadına ilk defa bu tekkede rasgelecekti.
İşte Yakup Kadri, Yahya Kemal'in ilk kez Celile Hanım'la (N.Hikmetin annesi) karşılaşmaları sahnesini bu betimlemelerde anlatmaktadır.
Sayfa 210Kitabı okudu
Sebebi her ne ise, yine fevkalâde üzüntü
Sayfa 29Kitabı okudu
